HAKSÖZ-HABER

31 Mart yerel seçimlerinin ardından Bolu’da CHP’li Belediye başkanı Tanju Özcan’ın mültecileri hedef alan gayri insani kararının ardından tiyatrocusundan gazetecisine varana değin üst üste Suriyelileri hedef alan bir kampanya yürütülüyor.

Bu tartışma tüm sıcaklığıyla devam ederken siyer alanında çalışmalarıyla bilinen Ondokuz Mayıs Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. İsrafil Balcı 12 Nisan (bugün) saat 01:16’da şöyle bir twit paylaştı:

“Bir Ensâr muhabbetidir gidiyor ve kamu bütçesinden yapılan yardımlar bu kavramla ifade ediliyor. Oysa Ensâr özel mülkiyetlerini Muhâcirlerle paylaştı, kamu bütçesini değil. Bizde ise kamu bütçesinden pay veriliyor ve bu, Ensâr'ın fedakarlığı ile ilişkilendiriliyor. İkisi ayrı.”

Alimler, ilim adamları bir tıkanıklığı aşmak, yaşanan sorunlara karşı farklı bir yorum getirip açılım sağlamak için çaba sarf ederler. Bu kriz anlarında getirdikleri yorumlarla ön açarlar. Balcı acaba bu ifadeleri ile neyi murad etmektedir?

Müslümanların bireysel olarak sorumlu oldukları hayırlı işlerin organize bir halde yapmak imkanı veren devlet mekanizması eliyle yapılması açılımı neden yanlış olsun?

Diğer taraftan İsrafil Balcı’nın getirdiği “ensarlık” yorumu tarihi gerçeklikten de kısmen de olsa kopuktur. Şöyle ki Mekke'de Medine'ye göç eden Müslümanları bekleyen bir devletleri, bir hazineleri, bir kamu bütçeleri yoktu. Dolayısıyla bir karşılaştırma imkanı mümkün değildir.

Ayrıca Enfal Suresi 41’de ifade edilen ganimetlerin taksiminde bir pay yetimlere yoksullara ve yolda kalmışlaradır. Bu taksimi devlet değil de kim yapacaktır? Bu yapılan faaliyete ister hayır hasenat deyin ister de başka bir şey deyin. Ama özünde olan şey “ensarlık”tır.

Kur'an'ın ruhuna da gayet uygun olan mülteci hukukuna göre Türkiye'de devlet eliyle mülteciler için yapılan "ensar muhabbeti" yapılması gerekenin de çok altındadır. Müslümanlar gerek bireysel gerekse de organize kurumları ile (devlet, dernek, cemaat vs) ensar olmakla mükellefler.

Yukarıda ifade ettiğimiz tartışmalar olmasa “Devlet Ensar olur mu? Olmaz mı?” tartışmasını elbette bu bağlamdan bağımsız olarak tartışılabilir. Ama kamu bütçesinin Suriyeliler için kullanılmaması tekliflerinin insafsızca hayata geçirildiği bu konjonktür de hangi aciliyetin gereği olarak saat 01.16’da yapılan bu açıklamanın neye hizmet edeceği de ortadadır. Ki Balcı’nın takipçileri de yorumlardan da anlaşılacağı gibi durumu bu şekilde anlamışlardır.