1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. İmtihan olanlarla imtihan olmak
İmtihan olanlarla imtihan olmak

İmtihan olanlarla imtihan olmak

Süleyman Gülek, Müslüman’ın başkasının acısı karşısındaki tavrının da bir imtihan olduğunu ve Gazze’nin bugün bu sınavın en çarpıcı örneğini oluşturduğunu belirtiyor.

16 Eylül 2025 Salı 12:33A+A-

Süleyman Gülek /Yeni Akit

İmtihan olanlarla imtihan olmak

“İmtihan olanlarla imtihan olmak” ifadesi, aslında Müslüman’ın sadece kendi sıkıntılarıyla değil, başkalarının yaşadığı zorluklar karşısındaki tavrıyla da sınandığını anlatır.

Allah Teâlâ, kullarını farklı şekillerde imtihan eder. Kimi zaman bir insan hastalıkla, kimi zaman fakirlikle, kimi zaman da ailesindeki sorunlarla sınanır. Ancak bu sınav yalnızca o kişiyle sınırlı kalmaz; çevresindeki insanlar için de bir imtihan vesilesi olur.

- Hasta olan birine bakmak, ziyaret etmek, moral vermek çevresindekiler için bir imtihandır. 

- Fakir olan birine yardım etmek veya onu görmezden gelmek, Allah katında bir sınavdır.

- Sıkıntıya düşen bir kardeşine sabır tavsiye etmek, yanında olmak veya ondan uzaklaşmak, kişinin imtihanı olur.

Kur’an’da Allah Teâlâ şöyle buyurur: “Biz sizi bir imtihan olmak üzere birbirinizle denedik. Sabredecek misiniz? Rabbin her şeyi hakkıyla görmektedir.” (Furkan Suresi, 20) Bu ayet, insanların sadece kendi imtihanlarıyla değil, birbirleri aracılığıyla da sınandığını açıkça ortaya koyar.

Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de, Müslümanların birbirine karşı sorumluluğunu şöyle ifade eder: “Müslüman, Müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu düşmana teslim etmez. Kim kardeşinin ihtiyacını giderirse Allah da onun ihtiyacını giderir.” (Buhârî, Mezâlim 3)  Demek ki bir mü’minin imtihanı, yalnızca kendi sıkıntısına sabretmek değil, kardeşinin sıkıntısına karşı duyarlılık göstermekle de ölçülür.

Seyirci Kalmak mı, Destek Olmak mı?

İmtihan olan birini sadece seyretmek, “O zaten Allah tarafından sınanıyor” diyerek kenara çekilmek, aslında kendi imtihanını kaybetmek demektir. Çünkü Allah, o kişiyi bizim için bir vesile kılmıştır.

- Eğer yardım etme imkânımız varken etmiyorsak, bu bize karşı bir delil olur. 
- Eğer sabırla, dua ile, malımızla, zamanımızla destek olursak, o zaman biz de kendi imtihanımızı başarıyla vermiş oluruz.

 

“İmtihan olanlarla imtihan olmak” demek;  

- Başkalarının sıkıntısına bigâne kalmayıp, üzerimize düşeni yapmamız gerektiğini,

- Her zorlukta bir dayanışma imtihanı bulunduğunu, mü’minlerin kardeşliğinin sadece sözle değil, fiilî destekle de sınandığını gösterir. Kısacası, başkasının imtihanı bize de imtihan olur. Onun yükünü hafifletmek, Allah katında bizim için büyük bir ecir; yüz çevirmek ise büyük bir kayıptır.

Gazze Örneği: Zulme Karşı Sessiz Kalmamak 

“İmtihan olanlarla imtihan olmak” gerçeğinin en çarpıcı örneklerinden biri de bugün Gazze’de yaşanmaktadır. İsrail’in yıllardır sürdürdüğü zulüm, işgal ve soykırım, sadece Gazzelilerin değil, bütün Müslümanların imtihanıdır. Gazze halkı; açlık, susuzluk, bombalar ve ambargo ile sınanırken, bizler de onların acılarına karşı takındığımız tavırla imtihan oluyoruz.

 

- Onların yaşadığı zulme seyirci mi kalacağız, yoksa mazlumların yanında mı duracağız?  

- Onların açlığına, yaralarına, çaresizliklerine görmezden mi geleceğiz, yoksa imkânımız ölçüsünde yardım mı edeceğiz?

Kur’an-ı Kerim’de Yüce Allah şöyle buyurur: “Size ne oluyor ki Allah yolunda ve ‘Rabbimiz! Bizi halkı zalim olan şu şehirden çıkar, katından bize bir dost gönder, bize katından bir yardımcı yolla!’ diyen erkekler, kadınlar ve çocuklar uğruna savaşmıyorsunuz?” (Nisâ Suresi, 75) 

Bu ayet, mazlumlara sahip çıkmanın bir mü’minin görevi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Gazze’deki mazlum kardeşlerimiz, bu ayetin çağrısını bugünün Müslümanlarına hatırlatmaktadır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de buyurur ki: “Mü’minler, birbirlerini sevmekte, birbirlerine merhamet etmekte ve birbirlerini korumakta bir beden gibidir. Bedenin bir uzvu hasta olursa, diğer organlar da uykusuzluk ve ateşle onun ıstırabına katılır.” (Buhârî, Edeb 27) 

Demek ki Gazze’de dökülen her gözyaşı, açlıkla inleyen her çocuk, bizler için bir imtihandır. Onların yaralarını sarmak, dualarımızda onları unutmamak, sesimizi zalime karşı yükseltmek ve imkânlarımız ölçüsünde yardım etmek, imanımızın bir gereğidir.  

Sonuç: Gazze örneği bize şunu göstermektedir:  

 

- Mazlumların acısı karşısında sessizlik de bir imtihandır.  

- Zulme rıza göstermek, zulmün bir parçası olmaktır.  

- Gazze halkının yanında yer almak, sadece insani bir görev değil, aynı zamanda ilahi bir sorumluluktur.  

Dolayısıyla, Gazze’de ve dünyanın farklı bölgelerinde zulme uğrayan insanlara destek olmak, Müslümanlar için hem bir sorumluluk hem de bir imtihandır. Bu imtihan, yalnızca maddî yardımlarla sınırlı değildir; aynı zamanda duyarlılık, duâ, farkındalık oluşturmak ve fiilî adımlar atma gibi manevî ve pratik çabaları da kapsar. Çünkü imtihan olanlarla, imtihan olduğumuzu da unutmamak gerekir. Bu sebeple her birimiz, kendi imkânlarımız ölçüsünde bu sorumluluğu yerine getirmeliyiz.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum