1. YAZARLAR

  2. ABDULLAH SEYDA

  3. Necaşi’nin köyünü ve mezarını ziyaretin hatırlattıkları
ABDULLAH SEYDA

ABDULLAH SEYDA

Yazarın Tüm Yazıları >

Necaşi’nin köyünü ve mezarını ziyaretin hatırlattıkları

03 Ocak 2024 Çarşamba 16:54A+A-

Mekke müşriklerinin zulümleri, baskı ve sindirmeleri, Allah’ın dinini engellemeleri üzerine Hz. Peygamber (s.a.v) sahabesine ‘Habeşistan’a gidin. Orada zulmetmeyen bir kral ve sadık bir halk vardır’ buyurması üzerine Osman b. Affan ve eşi Rukiyye, Osman b. Mazun, İbni Mesud ve Cafer bin Ebu Talib’in içlerinde olduğu bir grup müslüman Habeşistan’a hicret eder.

Uzun ve çileli bir yolculuğun ardından Kızıldeniz’in öbür tarafına geçen müslümanlar, oradan da altı gece, yedi gün dağları, ovaları; yırtıcı hayvanlarla bedevi kabilelerin olduğu patikaları aşarak Necaşi’nin bulunduğu bölgeye gelirler.

Biz de kendisinin medfun olduğu köye gittik. Köy, bugün Tigray Eyaleti olarak bilinen Etiyopya’nın Eritre sınırındaki bölgesidir. 8-10 milyon nüfusa sahip Tigray halkının bir kısmı Eritre, bir kısmı da Tigray eyaletinde yaşamaktadır. Sömürgecilerin coğrafik sınırları çizmeleri neticesinde birçok coğrafyada olduğu gibi burada da aileler parçalanmış durumda.

Necaşi köyü, Tigray’ın başkenti Mekele’den 45-50 km. uzaklıktadır. Eski bir mezarlık, mezarlığın yanında Necaşi ve sahabeler için yapılmış bir türbe var. Türbenin içinde Necaşi ve 12 sahabenin mezarı olduğu ifade ediliyor. Türbenin dış kısmında ise üç sahabenin mezarı bulunuyor.

Mezarlardan birinde yatan Abiy b. Nadla (r.a) vefat ettiğinde miras ayeti nazil olmuş oğlu Numan, İslam hukukuna göre babasına varis olan ilk kişidir. Adiy oğlu Numan ile birlikte hicret etmişti.

Köye girip sahabe mezarlarını ziyaret ederken onların fedakarlıklarını, azimlerini, Allah için evlerini, yurtlarını ve ailelerini terk edişlerini, samimiyetlerini bir kez daha hatırladık ve kendilerine dua edip, onlar gibi olmayı da Rabbimizden niyaz ettik. Bu dini yaşamak için, başka coğrafyalara taşımak için nasıl bir fedakârlık göstermiş bu insanlar! Ne çileler çekmişler!

Hz. Necaşi’yi ziyaret ederken onun mazlumları nasıl koruduğunu, kolladığını her türlü oyun ve entrikaya rağmen Mekke yönetimine teslim etmediğini bir kez daha hatırladık.

Gazze’ye karşı zulmün tavan yaptığı, Filistin halkına karşı soykırım uygulandığı, müslüman halkların başında olanların üç maymunu oynadığı, Gazze’ye komşu olan ve olmayan sözde Müslüman liderlerin bahanelerin arkasına sığınarak seyretmekle yetindikleri bir dönemde acaba bu liderler Necaşi gibi onurlu ve haysiyetli bir tavır takınamazlar mıydı? Diye sormaktan kendimizi alamıyoruz.

Necaşi’nin Sahabeyle ilgili tutumundan şunları çıkarmak mümkündür:

1. Sahabe’yi dinleyen, dinlerini ve ilkelerini anlayan Necaşi Mekkelilerin onları değerlendirdikleri gibi değerlendirmedi. Onlara müşriklerin gözüyle bakmadı.

2. Sahabeyi korurken, Mekke yönetimiyle olan ticari ilişkilerinin (bazıları onlar arasında anlaşma yoktu diyebilir) zarar görmesini, göreceğini önemsemedi. Hac aylarında önemli bir ticaret merkezi olan Mekke, Habeşistan için iyi pazardı.

3. Mekke müşrik yönetimi Necaşi’yi gönderdiği Amr b. As uyanıklığı, fasahatı ve Necaşi ile güçlü ilişkileriyle biliniyordu. Sadece ilişkisi yoktu, aynı zamanda güçlü bir dostluğu da vardı.

Bu dostluğun bozulması pahasına Sahabeyi teslim etmedi.

4. Mekke’lilerin gönderdiği hediyeleri de kabul etmedi. Aslında gönderilen hediyeleri reddetmek teamüllere aykırı ve karşı tarafı tahkir, önemsememe anlamına geliyordu. Ama buna rağmen gelen o değerli hediyeleri, altınları almadı. Olduğu gibi geri çevirdi.

5. O gün Habeşistan Krallığının derin yapısı olan ve krallığın dini boyutunu temsil eden Hristiyan din adamlarının tepkisini ifade eden homurdanışını da önemsemedi (Nitekim daha sonra bu kesim kendisine karşı baş kaldıracak ve halkı da ona karşı ayaklandıracaktır).

6. Bütün bunları mazlumiyetlerine inandığı bir avuç insan için yapıtı. Bunlar ne yakınları, ne halkı ne de zengin tüccarlardı.

Daha sonra Müslüman olan ve Hz. Peygamber (s.a.s)’e birçok heyet gönderen Necaşi(r.a)’ye Allah rahmet etsin.

Günümüz Müslüman halkların liderleri onu örnek alıp bugün Gazze’ye yardım edemezler mi?

Mazeretler üretip seyirci kalmaya devam mı edecekler? Ardından ağlayıp sızlayacaklar mı?

Tarih, onurlu ve ilkeli duruş sergileyen liderleri unutmaz. Allah ise asla unutmaz… Onları mutlaka ödüllendirecektir…

YAZIYA YORUM KAT

8 Yorum