1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Her kafaya uygun Kemalizm ayarlanır
Her kafaya uygun Kemalizm ayarlanır

Her kafaya uygun Kemalizm ayarlanır

Kenan Alpay yazısında, İslam’ı kamusal alandan silip atmaya azmetmiş Ulu Önder kültüne yapışıp, tüm sevgi ve sadakatlarıyla hareket ederek siyasal kazanım elde etme peşinde olan ‘muhafazakar’ kesimi eleştiriyor.

18 Eylül 2020 Cuma 13:55A+A-

Kenan Alpay'ın yazısı:

Siyaset bilimi ve tarihi üzerine uzmanlaşmış, toplum felsefesi ve toplumsal tarih üzerine ihtisaslaşmış aydın ve akademisyenlerin önemli bir kısmı henüz birkaç sene öncesine kadar “Kemalizm öldü, Atatürkçülük müzeye kalktı” mealinde tezler ileri sürüyorlardı. Dolayısıyla Kemalizm gibi arkaik bir despotik ideolojiyle uğraşmak, anayasadan başlayıp eğitim öğretim müfredatına hayatın her alanına bürokratik oligarşi eliyle ipotek koymuş Atatürkçülükle kavgaya tutuşmak derin bir yanılsama ve oyalanmadan ibaret görülürdü. Küreselleşme çağında asıl tehdidin post-modern akımlardan geldiğini idrak edemediği iddiasıyla ideoloji, kurum ve kadrolarıyla Kemalizm’e karşı mücadele ısrarla küçük görülür ve inatla alay konusu yapılırdı.

Atatürkçülük/Kemalizm çok dar hatta marjinal bir kesimin siyasal ve toplumsal kimliğini tanımlardı. Resmî bayram ve törenlerde rol icabı herkes Atatürkçü olurdu. Ancak gerçek hayatta bu resmi görüş ve gösteriş anında bir kenara bırakılırdı. Devlet korkusuyla Atatürk’e saygı ve sadakat bildirilirdi ancak. Devlet de gayet iyi bilirdi Atatürk için beyan edilen sevgi, saygı, hayranlık, bağlılık davranışlarının mütemadiyen tekrar eden mizansenlerden ibaret olduğunu. Hatta öyle ki, Kemalist/Atatürkçü cenahın moralleri yerlerde sürünür, Çılgın Türkler ütopyasıyla avunulur, Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ’ın anlattıklarıyla coşulur ve Hayrettin Karaca’nın baklava dilimli süveteriyle nostalji yapılırdı. Muhafazakâr demokrat iktidarın resmî ideolojiyi siyasal ve toplumsal hayattan tasfiye edeceğine, Avrupa Birliği sürecinin başarıyla tamamlanıp temel hak ve özgürlüklerin eksiksiz elde edileceğine kesin gözüyle bakılırdı. Peki ne oldu, nasıl oldu da Kemalizm’e sadakat bildirme yarışı, en samimi ve en doğru Atatürkçülük iddiaları nefes aldırmamacasına dört bir yanımızı sarıverdi?

Yazının Devamı >>>