1. YAZARLAR

  2. Hüseyin El Revaşada

  3. Hamas eskisinden güçlü
Hüseyin El Revaşada

Hüseyin El Revaşada

Yazarın Tüm Yazıları >

Hamas eskisinden güçlü

20 Ocak 2009 Salı 12:52A+A-

İsrail Gazze’de zafer kazandığı izlenimi vermeye çalışsa da, hedeflerine ulaşamadı. Uluslararası sempati kazanan Hamas artık çok daha güçlü

İsrail Hamas’tan, Gazze’ye silah kaçırılmasını engellemek için Mısır sınırlarına çok uluslu bir gücün konuşlandırılması için onay alamadı. İsrail dışişleri bakanıysa, ülkesinin güvenliğinin uluslararası sorumluluğun parçası olarak görülmesini içeren güvenlik anlaşmasını ABD’yle imzalamaya kaçtı. NATO ve bazı bölge başkentlerine düşense bu hedefi gerçekleştirmek. Bu konu aslında bizi ilgilendirmiyor. Peki niçin? Çünkü görünen o ki, İsrail’in Hamas’ın kökünü kurutma, onu İsrail şartlarını kabule sürükleme bağlamındaki barbarca saldırılarının başarısız olması kendisini hep aynı sonuca götürdü: ‘Yenilgiye’ karşın ödüllendirilmek için ABD’ye yeniden güvenmek ve ortağı olduğu gerekçesiyle saldırının yükümlülüklerini yeni ABD yönetimine yüklemek.

İsrail saldırıyı durdurma kararı aldı. Böylelikle Gazze’deki görevinin başarısızlığını gizlemek istiyor. İsrail medyası da bir siyasi zafer kazanıldığı izlenimi vermeye çalışıyor. Bu siyasi zaferin göstergeleri şöyle: Hamas’ı müzakerede taraf olarak görmekten kaçınılması, İsrail’in işgal ettiği bölgelerdeki güçlerinin kalması, daimi ateşkes karşılığında Mısır ve Filistin Yönetimi’yle savaşı nihai olarak durdurmak için bir anlaşma yapma girişimi.

Şimdi soru şu: Bu durum İsrail’in saldırılarının arkasındaki ilan edilmiş ve edilmemiş hedefleri gerçekleştirdiği anlamına gelir mi? Yanıt ‘hayır’ . Zira İsrail’in istenen hedef olarak belirlediği Hamas savaştan daha güçlü çıktı. Hatta İsrail gazetelerinin dediği gibi, elde ettiği Arap, İslami ve uluslararası sempatinin yanı sıra kendisini çatışmada İsrail’e ‘denk’ bir pozisyona koyabildi. Savaşın diğer hedefi olarak Gazze’deki güvenlik şartlarının değiştirilmesine gelince, Mısır’ı sınırlar konusunda ikna etmekte başarısız olması sonrası İsrail’in güvenlik anlaşması imzalayarak Washington’dan yardım istemesi, kendisine saldırı öncesi elde ettiğinden daha fazlasını sunmaz. Özellikle de savaş -İsrail’in de itiraf ettiği gibi- tünellerin imha edilmesinde ve füze saldırılarının engellenmesinde başarılı olamamışken. Dolayısıyla İsrail silah kaçaklığını denizden veya Sina’dan kontrol altına alamaz. Zira bu füzelerin çoğunluğu Filistin’de üretiliyor ve yapımı için ithal edilen ilkel malzemeleri kontrol altına almak mümkün değil.

Özetle, Filistin direnişi Gazze’de tarihi bir zafer elde etti ve zaferin sonuçları İsrail siyasetinde görülmeye başladı. Bir gazete, İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak’ın açıklamalarının ‘İsrail’in tutumunu zayıflattığını ve Hamas’ı taleplerini artırmaya sevk ettiğini’ aktardı.

İsrail gazetesi Maariv’den bir yorumcusu da şöyle diyordu: “Hamas temsilcileri Salah El Berduvil ve Usame Hamdan dün televizyonlarda birer yıldız gibi göründü; hiç de beyaz bayrak çekmiş, yenilmiş bir hareketin iki temsilcisi gibi değillerdi. Ateşkes konusunu tartışan Tel Aviv’e ‘rakip’ olarak göründüler.”
Gazze’nin yaşadığı yıkım ve ölüme rağmen -ki güç dengesinin ve direnişe desteğin yokluğu gölgesinde bu beklenen bir gelişmeydi- Gazze halkı en sert savaşı kazandı ve direniş, özellikle de Hamas, yeni bir zafer kazandı. Acaba ‘yenilgiye’ bel bağlayanlar hesaplarını yeniden yaparlar mı ve ümmetimiz bu kazanımı nasıl yatırıma dönüştürebilir? Korkum, düşman görevinde başarısız olduğunu itiraf etse bile, bizim yenilgi kültürünü üretmeyi sürdürmemiz. (Ürdün gazetesi Düstur, 18 Ocak 2009)

RADİKAL

YAZIYA YORUM KAT