1. HABERLER

  2. HAKSÖZ DERGİSİ

  3. Haksöz Haziran sayısı: “Irkçılık kaybetti, kardeşlik kazandı!”
Haksöz Haziran sayısı: “Irkçılık kaybetti, kardeşlik kazandı!”

Haksöz Haziran sayısı: “Irkçılık kaybetti, kardeşlik kazandı!”

Haksöz dergisi Haziran 2023 tarihli 387. sayısında 14-28 Mayıs seçim sonuçlarını değerlendiren dair bir dosya ile çıktı.

06 Haziran 2023 Salı 14:15A+A-

HAKSÖZ HABER

“Kur’an’ın aydınlığına doğru” şiarıyla aylık yayınını sürdüren Haksöz dergisi Haziran 2023 tarihli 387. sayısında “Irkçılık Kaybetti, Kardeşlik Kazandı!” manşetiyle çıktı. Dergide 14 Mayıs ve 28 Mayıs kapsamlı bir şekilde değerlendiriliyor. Yanı sıra çeşitli konular ele alınıyor.

Gündem yazısında seçim sonuçları analiz ediliyor; Erdoğan’ın kazanmasının anlamı irdelenirken muhalefetin kirli kampanyasının hassaten ikinci turda kendini nasıl ele verdiği gözler önüne seriliyor.

Göçmenleri ırz düşmanı sapıklar şeklinde yaftalayan bir felaket tellalı, bir korku tüccarı karşısında tarafsızlık mümkün olmazdı ve beklendiği üzere dindar camia Erdoğan iktidarına her zamankinden fazla destek verdi. Böylelikle bir kez daha Kemalist cephe, üstelik bu kez mahalleden birtakım ortakları da yanında olmak üzere, ağır bir yenilgi aldı.

Gündem imzalı yazının yanı sıra seçim sonuçları Rıdvan Kaya, Hamza Türkmen, M. Hasip Yokuş, Yahya Fırat, Süleyman Ceran, Eyüp Togan ve Abdullah Tahir Kaya tarafından değerlendiriliyor.

Rıdvan Kaya, yeni dönemden beklentileri ele aldığı yazısında muhacirlerin entegrasyonu, ırkçılıkla mücadele, siyasal yozlaşma ve toplumsal çürüme, yargı-adalet, KHK’lar gibi hususlarda neler yapılabileceğini tartışıyor.

İktidar kadrolarına yöneltilen suçlamaların ciddiye alınması, yanlış yapma eğilimi gösterenlerin ayıklanması, kamuoyuna şeffaf bir görüntü verilmesi elzemdir. İnsanların hakkını gasp etme anlamına gelen eylemlerin faillerinden işledikleri kötülüklerin hesabı sorulmazsa o kötülük sadece iktidar sahiplerini değil, herkesi kuşatır.

Hamza Türkmen, seçim sonuçlarının ortaya koyduğu kimliksel sosyolojiyi; Müslümanların bağımsız ve özgün duruşunun neye tekabül ettiğini analiz ediyor.

Bizler, fıkhi maslahat gereği baskın rengi Batıcı, ırkçı, ümmet düşmanı olan politik cepheye karşı, kazanmasını istediğimiz politik partiyi veya cepheyi destekledik. Ancak maslahat gereği desteklediğimiz bu cephenin yanlışlarını, seyyielerini veya eklektik demokratik kimliğini savunacak değiliz. 

M. Hasip Yokuş, HDP ve HÜDA PAR açısından seçim sonuçlarının anlamını irdelerken DEVA, Gelecek, Saadet partilerinin ilkesiz siyasetinin sonuçlarını da ele alıyor.

HÜDA PAR’ın İslamcı/Kürt bir sosyolojiyi temsilen Meclis çatısı altında temsil imkânı bulması son derece önemlidir. Kürt sosyolojisinin sol/seküler bir anlayışa sahip PKK/HDP üzerinden görünür olması veya Kürtler dendiğinde PKK ve HDP’nin akla gelmesi ciddi tıkanıklıkları beraberinde getiriyordu.

Yahya Fırat, seçim sürecinde sığınmacıları hedef alan ırkçı siyaseti değerlendiriyor.

Batı’da aşırı sağcı, ırkçı siyasetçiler ve faşist partilerce sergilenen yabancı düşmanlığı ve göçmen karşıtlığı, Türkiye’de İYİ Parti ve Zafer Partisi gibi aşırı sağcı partilerin yanı sıra CHP’nin başını çektiği sol-Kemalist partiler tarafından daha fazla sergileniyor.

Süleyman Ceran, zorunlu tehcir ile gönüllü dönüş siyaseti arasındaki farkı inceliyor.

Milyonlarca insanın ölümle, kayıpla, yoklukla geçen yıllar sonrası sığınılan bir coğrafyada faşizmle, barbarlıkla ve acımasızlıkla karşılaşmaları ne kadar acı bir durum.

Eyüp Togan dünya basınında seçim sonuçlarının nasıl okunduğunu değerlendiriyor.

Abdullah Tahir Kaya ise genler üzerinden yapılan propagandanın mahiyetini ve sosyal medya karşılığını değerlendiriyor.

***

Şuayb Mekeç, ölümü hatırlamak üzerine kaleme aldığı yazısında her daim hayattaki varoluşumuzun hikmetlerini kavramanın önemine dikkat çekiyor.

Modern insan ölümü hatırlamak istemiyor. Ölüm unutulunca ahiret de akla gelmez oluyor. Ahiretsiz bir idrak ise tevekkülü devreden çıkartıyor. Tevekkülsüz ve şükürsüz bir kalp, Allah’ın her şeye malik olduğunu ve sadece O’nun iradesiyle tüm mükevvenatın hayat sürdüğünü idrak edemez duruma geliyor.

Murat Kayacan, Abese suresindeki âmâ örneği ve tebliğ, Ay’ın yarılması meselesi ve mucize, Peygamberimize (s) hakaretin cezası meselelerini İslami perspektiften bir incelemeye tâbi tutuyor. 

Bir diğer yazısında Hamza Türkmen, Ahmet Ağırakça’nın, Türkiye İslami uyanış ve mücadele süreciyle ilgili tanıklığını anlattığı hatıratının “Hatıralarla İslami Mücadelede Sabır ve Direniş” ikinci kitabını analiz ediyor.

Yusuf Yargın, zamanın ruhuna direnmeye dair motivasyon içerikli yazısında değerleri ayakta tutmanın önemine işaret ediyor.

Müslümanların fazilet ve erdem medeniyetinde; ister toplumsallık adına ister iyilik adına olsun yaşadığı zamanın kumsalına ayak izini bırakmış olan her bir mümin, aslında birer kahramandır.

Osman Sevim, Stefan Zweig’in “Dünün Dünyası” adlı kitabını tahlil ediyor.

Dergide son olarak Bünyamin Doğruer’in şiiri yer alıyor.

whatsapp-image-2023-06-06-at-14-18-01.jpeg

ABONE OLMAK İÇİN TIKLAYIN

İRTİBAT:

0212 524 10 28

[email protected]

HABERE YORUM KAT

5 Yorum