Haksöz Haber

Adana Emniyeti yaklaşık 1 ay önce İran’dan Türkiye’ye kaçak yollarla giren göçmenleri taşıyan iki minibüste çoğu Afganistan ve Pakistan uyruklu göçmenlerle birlikte 2 İranlıyı da gözaltına almış. Van üzerinden İstanbul’a, oradan da Avrupa’ya geçmek isteyen bu kişilerin insan kaçakçılarına 5’er bin dolar ödedikleri tespit edilmiş.

Polisin sınır dışı işlemleri başlattığı 51 kaçak göçmen arasındaki 1’i kadın 2 İranlı, ülkelerine gönderilmeleri halinde, idam, hapis cezası veya zulme uğrama durumuyla karşı karşıya kalacaklarını öne sürerek uluslararası koruma başvurusunda bulunmuşlar.

Buraya kadar her şey sıradan, rutin. Ama konu İranlıların acındırma kampanyasıyla bir anda gündem oluyor.

İranlı kadın başı açık olduğu ve saçları boyalı olduğu için İran’a gönderilmesi durumunda kendisinin kolunun kesileceği, erkek arkadaşının da vücudunda dövmeler olduğu için idam edileceği iddiasıyla ağlamaklı fotoğraflar eşliğinde sosyal medya kampanyasına kaynaklık ediyor. Devamında İranlıların sınır dışı edilmemesi için “İranlı iki gencin ölmesine izin verme” imza kampanyası başlatılıyor.

Kampanya neticesinde Göç İdaresi iade kararından vazgeçiyor. İranlı göçmenlerin durumuyla ilgili olarak Adana Emniyet Müdürlüğü ve Adana İl Göç İdaresi Müdürü’yle görüştüğünü söyleyen CHP Balıkesir Milletvekili Mehmet Tüm, şunları söylüyor:

“Gençlerin İran’a geri gönderildiği iddiası doğru değil. Gençler 12 Mayıs’ta Adana Valiliği’ne ‘uluslararası koruma’ başvurusunda bulunuyorlar. Başvuruları da kabul ediliyor. Yani gençler şu an sığınmacı pozisyonundalar ve Türkiye’deler. Göç İdaresi, gençlerin durumlarını değerlendirdikten sonra ülkelerine dönmelerinin sıkıntılı olacağını düşünerek gençlere ‘uluslararası koruma statüsü’ veriyor. Gençler şu an mülteci olarak koruma altındalar hatta şu an İstanbul’dalar. Bilgilendirme için Adana Emniyet Müdürlüğü ve Adana İl Göç İdaresi Müdürü’yle görüştüm. Gençlerin durumları gayet iyi, dediğim gibi koruma altında, sığınmacı olarak yaşamlarına devam ediyorlar.”

Bu hadise ister istemez bize yaşadıklarımızı düşündürttü.

Çeşitli illerdeki Göç İdaresi birimleri İslami kimliklerinden ötürü Türkiye’ye sığınmış sayısız muhaciri soyut şüpheyle bugüne kadar Özbekistan, Tacikistan, Çin gibi işkence görecekleri, uzun hapis cezaları alacakları ülkelere iade etti. Daha kısa bir süre önce hiçbir mesnedi olmayan terör şüphesiyle Burhan Kerim adlı Özbek Müslüman, bir arkadaşıyla birlikte hapishaneden apar topar çıkarılıp Çin’e gönderildi. Halen bu Müslümanların akıbeti hakkında hiçbir bilgiye ulaşılmış değil.

Ve aynı Göç İdaresi sırf ahlaksız bir hayat sürmek için İran’dan kaçan 2 kişiyi yalanlarını ciddiye alıp sığınmacı statüsüne alıyor.

Bu noktada CHP milletvekilinin gayretine de dikkat çekmekte yarar var. Bugüne dek onlarca Müslümanın iadesi gündeme geldi, acaba hangi AK Partili milletvekili bu konuyu dert edindi merak ediyoruz!

Son olarak ahlaksız bir hayat sürme ısrarları yüzünden Türkiye’ye sığınan 2 kişi için sosyal medyada başlatılan kampanyaya da dikkat çekelim. Ne yazık ki, onca kardeşimizin yaşadıkları bunca sıkıntıya rağmen Müslüman kamuoyunun böyle bir duyarlılık geliştirmediğini de görmezden gelmeyelim ki kendi zaafımızı, eksikliğimizi de atlamayalım!