Gülay Göktürk

Gülay Göktürk

Yazarın Tüm Yazıları >

Gevelenmeler

26 Şubat 2010 Cuma 15:48A+A-

Balyoz soruşturması sürerken...

Balyoz soruşturması sürerken, aslında kuvvet komutanı düzeyine gelmiş ordu mensuplarının böyle "adi suçlular gibi" yargılanmasını bir türlü içlerine sindiremeyen eski rejim savunucularının soruşturmaya ille de bir kulp takmak için sarıldıkları bazı gerekçeler var.

Ehh, bir bavul dolusu orijinal belge ortada dururken "hiçbir şey yapılmasın, bunlar bizim cumhuriyetimizin asıl sahipleri, bunlara dokunulmasın" diyemezler tabii. O yüzden de sorgulama süreci konusunda şüphe yaratmak için başka bir şeyler bulacaklar. Onlar da bula bula gözaltına alınış tarzı konusunu bulmuşlar. Günlerdir "Generallerimize böyle hoyratça davranılması şart mıydı; evlerinden yaka paça alınacaklarına 'buyurun gelin' denseydi gelmezler miydi; dört gün nezarethanede bekletileceklerine işleri bir günde hallolsaydı kıyamet mi kopardı" gibilerden bir şeyler geveleniyorlar.

Bazıları meseleyi hâlâ tam olarak anlayamadı galiba:

Bugün Balyoz soruşturması kapsamında gözaltına alınan ya da tutuklanan bu insanlar en ağır ve en yüz kızartıcı suçtan sorgulanmaktalar. Bir hırsız ya da soyguncu malımıza göz dikmiştir. Cinayete teşebbüs eden insan bir, bilemediniz iki kişinin canına göz dikmiştir. Bunlar binlerce insanın canına ve canı kadar değerli özgürlüğüne göz dikmişler. İktidar hırsı öyle gözlerini döndürmüş ki, bu uğurda Cuma namazına durmuş yüzlerce insanı öldürmeyi, kendi uçağımızı düşürmeyi göze almışlar. Anayasal düzeni yıkıp faşist bir diktatörlük kurmayı, yüz binlerce insanı stadyumlarda toplamayı, gazetecileri tutuklamayı, kardeş kavgası çıkarıp halkı birbirine kırdırmayı planlamışlar.

Ve bütün belgeleriyle birlikte suçüstü yakalanmışlar.

Bundan daha ağır, daha yüz kızartıcı suç düşünebiliyor musunuz?

Evet, şu anda sadece zanlılar. Ama unutmayın ki gözaltına alınan hırsız da sadece zanlıdır. Onun da suçu henüz ispatlanmamıştır. O da zanlı bir vatandaş olarak bir orgeneralle eşit haklara sahiptir.

Peki neden kimse çıkıp da o hırsızların, dolandırıcıların "apar topar gözaltına alınmaktansa emniyete davet edilmesi gerektiğini" sormaz?

Neden 70 senedir milyonlarca "adi suçlu" -bu tabire dikkatinizi çekerim- bitli nezarethanelerde -eskiden öyleydi, şimdi belki bitler temizlenmiştir- tahta sıralar üstünde günlerce yarı aç yarı tok bekletilmelerine ses çıkarmak kimsenin aklına gelmez de şimdi omuzu kalabalık bir zat üç gün çekyatta yatmak zorunda kaldı diye homurdanılır?

Her şeyi bir yana bırakın, insanda bir parça olsun "eşitlik" fikri olur. Hukuk devletinden biraz olsun nasiplenmiş olsalar; "yasalar önünde eşitlik" diye bir kavram onlar için biraz olsun bir şeyler ifade etse, generaller için ayrıcalıklı muamele isterken yüzleri kızarırdı.

Kaldı ki, "Evlerinden alacağınıza emniyete davet etseydiniz" dedikleri zanlıların birçoğunun, böyle kibar davetlere icabet etmeye hiç de alışık olmadıklarını geçmiş deneyimlerimizden gayet iyi biliyoruz. Susurluk soruşturması döneminde Teoman Koman icabet etmiş miydi davete? Veli Küçük'ü mahkemeye getirmek mümkün olmuş muydu? Ve bugün 3. Ordu Komutanı Saldıray Berk'i kendi ayağıyla getirmek mümkün oluyor mu savcılığa?

Bu arada, soruşturmanın baş zanlısı Çetin Doğan'ın "tüyme" hazırlıkları içinde olduğunun ortaya çıktığını; Ergenekon'un önemli sanıklarından Levent Ersöz'ün başına gelecekleri anlayınca kapağı Rusya'ya attığını ve bir tesadüf sonucu yakayı ele verdiğini; bir zamanların muteber işadamı, üniversite kurucusu ve eski belediye başkanı Dalan'ın da halen firarda olduğunu hatırlatalım.

X x x

Soruşturmaya gölge düşüreceğim diye böyle gevelenip duranlara her şeyden önce şu soruyu sormak gerekiyor:

Bu kişiler emniyette özel bir saygıyı gerektirecek ne yaptılar?

Bu halk ordusuna da onun komutanlarına da saygı duyar. Ama onların, halkımızın ordusuna karşı duyduğu sevgi ve saygıdan pay almaya, nemalanmaya hakkı yoktur.

Mensup oldukları kurumun saygınlığına gölge düşüren, o kurumu bu kadar yıpratan onlardır.

O ordunun eline verdiği silahı halka çevirme cüretini gösteren; görevine de, görevli olduğu kuruma da, halka da ihanet eden kişi neden saygı hak etsin...

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT