
Gazze'deki '76 nolu Blok'ta korku dolu anlar
Ailem, İsrail'in tahliye emirleri ve yeni saldırıları bize başka seçenek bırakmayana kadar memleketimiz Al-Fukhari'ye tutunabildiğimiz kadar tutundu.
Ruwaida Amer’in +972 Magazine’de yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.
Gazze'nin güneyindeki kasabam Al-Fukhari'de bu anın geleceğini, İsrail ordusunun Han Yunus ve Refah arasında “Morag Ekseni” olarak adlandırılan bölgeyi sistematik olarak temizlemeye ve düzleştirmeye başladığını nisan ayından beri biliyorduk. 19 Mayıs'ta emir geldi. İsrail ordu sözcüsü Avichay Adraee, klavyenin tek bir tuşuyla memleketimizin adını sildi ve 7.000 kişilik canlı bir tarım topluluğunu askeri bir şebekedeki bir sayıya indirgedi: “Blok 76”.
Bir zamanlar yaşamla ve nesillerin anılarıyla dolu olan kasabamız, Han Yunus şehri ve yakınlardaki Bani Suhayla ve Abasan kasabalarıyla birlikte “tehlikeli savaş bölgesinin” bir parçası olarak gösterildi. Ordu, bölgede bulunduğu iddia edilen “terör örgütlerine” karşı “benzeri görülmemiş bir saldırı” başlatmaya hazırlanırken bize batıya doğru kaçmamız söylendi.
Hiç kuşkunuz olmasın, El-Fukhari'nin savaş sırasında ikinci kez tahliye emri aldığı bu yeniden adlandırma idari bir formalite değil; bir insanlıktan çıkarma eylemidir. Bu bize “Sizler artık evleri, geçmişleri ya da gelecekleri olan insanlar değil, bir yıkım makinesinin koordinatlarısınız” demenin bir yoludur.
Geçtiğimiz altı hafta sürekli tank bombardımanı, hava saldırıları ve yaralıları yakındaki Avrupa Hastanesi'ne taşıyan ambulans sirenleriyle geçti. Bölgemizdeki insanların yaklaşık yüzde 80'i, daha birkaç gün önce İsrail güçlerinin evlerde ve çadırlarda barınan 25 Filistinliyi öldürdüğü sözde “güvenli bölge” El-Mevasi'ye kaçmış durumda.

Filistinliler Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta çatışmaların yaşandığı bölgelerden ayrılıyorlar, 21 Mayıs 2025
Ailem bu sabaha kadar El-Fukhari'de kalmayı ve normal hayatı sürdürmeyi umuyordu. Ancak bir hava saldırısının evimizin yakınındaki bir okulu vurmasının ardından, şehrin batısındaki Han Yunus mülteci kampında bulunan teyzemin evine gitmeye karar verdik.
Kardeşim Muhammed, Han Yunus'un batısındaki Nasır Hastanesi'nde Sınır Tanımayan Doktorlar'a lojistik destek sağlamaya devam ediyor. Gazetecilik işimin yanı sıra, her hafta birkaç günümü Han Yunus'un batısında geçici bir okul olarak hizmet veren bir çadır sınıfta toplanan öğrencilere ders vererek geçiriyorum.
Savaştan önce tam zamanlı olarak fen bilgisi öğretmeni ve yarı zamanlı olarak da gazeteci olarak çalışıyordum. Şimdi zamanımın çoğunu gazetecilikle geçiriyorum ama yine de bu koşullarda mümkün olduğunca çok şey öğretmeye çalışıyorum. ABD merkezli bir STK olan “Rebuilding Alliance” tarafından yürütülen bir eğitim programı aracılığıyla, yaklaşık iki yıl okula gidememiş, ancak okuma isteklerini koruyan çocuklarla çalışıyorum. Birçoğu sınıfa aç ve susuz geliyor. Bazıları ebeveynlerini, kardeşlerini ya da arkadaşlarını kaybetmiş. Sabahlarına okul ödevleriyle değil, yiyecek ve temiz su aramakla başlıyorlar.
Birkaç öğrenci bana koşulların öğrenmelerini nasıl etkilediğini anlattı. Biri geçenlerde bana “Fen derslerini anlamıyorum çünkü açım” dedi. Bir diğeri ise “Yorgunum. Buraya dinlenmeye, nefes almaya geldim.”

Yazar, ABD merkezli STK “Rebuilding Alliance” tarafından yürütülen bir program kapsamında Gazze'nin güneyindeki bir çadır sınıfta ders veriyor, Mayıs 2025
Aç, bitkin çocuklara, sıraları, sandalyeleri ya da uygun tesisleri olmadan bunaltıcı çadırlarda yanan kumların üzerinde otururken ders vermek, eğitim fikriyle alay etmektir. Yine de devam ediyorum, çünkü onların öğrenme arzusu bir direniş biçimi - ve benim öğretmenliğim de öyle.
Hastane bir hedef haline geliyor
Geçen Salı, 13 Mayıs, bu imkânsız gerçeklikte herhangi bir günün başlayabileceği kadar normal başladı. Annemin ertesi sabah yapılması planlanan acil omurga ameliyatına zaman ayırabilmek için ders saatlerimi uzattım. Kardeşlerim ve ben gün ağarmadan önce anneme Avrupa Hastanesi'nde eşlik ederek ameliyata hazırlanmayı planladık.
Akşam 6'dan kısa bir süre sonra, kız kardeşim Enas ve ben yataklarımızda karşılıklı otururken, kulakları sağır eden patlamalar aniden mahallemizi sarstı. Kontrolsüzce çığlık atarken yatağına koştum ve ona sıkıca sarıldım. Annemiz odasından yardım istedi ve biz de ona koştuk, bir yandan da umutsuzca babamızı ve kardeşimiz Muhammed'i aradık, ancak o uzaktaydı ve işteydi. Bombalama uzun, dehşet verici dakikalar boyunca devam etti. Evin üzerimize yıkılacağından emindik.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta İsrail'in hava saldırısı düzenlediği bölgede bulunan Filistinliler, 19 Mayıs 2025
Sonradan öğrendiğimize göre bu patlamalar sığınak delici bombalardı ve dördü El-Fukhari yakınlarına düşmüştü. Bombalama durduğunda evden çıktığımızda bir kaosla karşılaştık: duman dolu sokaklarda koşuşturan, zehirli havada boğulan dehşete düşmüş komşular. “Bombalama Avrupa Hastanesi'nde,” diye bağırdı biri - evimizden sadece 300 metre ötede.
İsrail'in saldırının hedefinin Hamas lideri Muhammed Sinvar olduğunu ve operasyonun devam ettiğini açıklamasının ardından panik daha da arttı. Bombalar hastane avlusunu ve bitişiğindeki konut girişini harap etmiş ve 28 kişinin ölümüne yol açmıştı. Yaklaşık 20 kişi de El-Afghani ailesinin yıkılan evinin altında kaldı.
İletişim kesintisi nedeniyle bize ulaşamayan kardeşim, mahallemizin yok edildiğine inanarak eve koştu. O gece evde şoka girmiş bir sessizlik içinde oturduk ama en azından birlikteydik.
Ertesi sabah, annemin ameliyatının devam edip etmeyeceğinden emin olmadan Avrupa Hastanesi'ne gittik. Bizi bekleyen yıkıma hazırlıklı değildim: hastalarla dolup taşan koridorlar, enkazlar arasında gezinen sağlık personeli, harabeye dönmüş kritik altyapı. Dün geceki bombardımanın verdiği hasar tahmin ettiğimizden de kötüydü.

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta bulunan Avrupa Hastanesi'nin önünde İsrail'in hava saldırısına uğrayan Filistinliler, 14 Mayıs 2025
Ameliyatın iptal edildiği anlaşıldığında, dışarı çıkmanın ne zaman güvenli olacağından emin olamadığımız için 90 dakika daha hastanede kaldık. Olayların tırmanacağından ve hastanede mahsur kalacağımızdan korkarak ayrılmaya karar verdik - ancak kapılarda büyük bir kalabalık bulduk: hasarı değerlendiren komşular, annemin iptal edilen ameliyat hazırlığına yardım etmek için gelen kız kardeşim ve eniştem.
*Ruwaida Amer, Han Yunus'ta serbest gazetecilik yapıyor.











HABERE YORUM KAT