1. HABERLER

  2. HABER

  3. GÜNDEM

  4. Evlat Nöbetine Katılan Aile Sayısı 33'e Yükseldi
Evlat Nöbetine Katılan Aile Sayısı 33'e Yükseldi

Evlat Nöbetine Katılan Aile Sayısı 33'e Yükseldi

Çocuklarının HDP aracılığıyla dağa çıkarıldığını söyleyerek Diyarbakır il binası önünde eyleme başlayan aile sayısı 33'e yükseldi.

15 Eylül 2019 Pazar 17:45A+A-

Diyarbakır'da anne Hacire Akar, dağa kaçırılan oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos'ta sorumlu olarak gördüğü HDP'nin aracı olduğunu iddia ederek, partinin il binası binası önünde oturma eylemi başlattı.

Daha önce PKK'ya kaptırdığı bir oğlu ve yakınının ölüm haberlerini HDP'lilerden alan anne Hacire Akar, kaybolan diğer oğlu Mehmet Akar'ı, örnek mücadelesinin ardından terörün pençesinden kurtarmayı başardı.

Akar'ın mücadelesi, çocukları dağa kaçırılan diğer annelere örnek oldu.

Diyarbakır'da, annelerin evlat nöbeti 13'ncü gününde devam ediyor. Katılımın her geçen gün arttığı oturma eyleminde aile sayısı 33'e yükseldi.

Son olarak Erzurum'dan giden Mehmet Emin Çoşkun oğlu İbrahim için eyleme katıldı. Baba Çoşkun, PKK tarafından kaçırılan oğlu İbrahim'den 5 yıldır haber alamıyor. Aileler, evlatlarına kavuşuncaya kadar oturma eylemini sürdürmeyi planlıyor.

Diyarbakır annelerinin oturma eylemine oğlu İbrahim Coşkun için Erzurum'dan katılan baba Mehmet Emin Coşkun, "PKK'yı lanetliyorum, çocuklarımızı bıraksın." dedi.

"Millet perişan"

PKK örgütü tarafından 5 yıl önce 19 yaşındayken kaçırılan oğlu İbrahim Coşkun için oturma eylemine katılan baba Mehmet Emin Coşkun, oğlunun Muğla'da üniversite okurken dağa kaçırıldığını söyledi.

Muğla'dan tanımadığı bir kişi tarafından arandığını ve oğlunun iki kişi tarafından PKK örgütüne götürülmek üzere kaçırıldığını bilgisinin verilmesi üzerine hemen oraya gittiğini işaret eden Coşkun, polis yaptığı araştırmada kendisi ankesörlü telefonla arandığının tespit edildiğini aktardı.

Coşkun, oğlunu bulmak üzere önce Şanlıurfa'ya daha sonra Diyarbakır'a gittiğini belirterek, "5 yıldır haber alamıyorum. PKK'yı lanetliyorum, çocuklarımızı bıraksın. Millet perişan, oturma eylemine devam edeceğim. Bunları lanetliyoruz. Allah belalarını versin." dedi. 

83 yaşındaki Hurinaz Omay, 24 yıldır kayıp oğlu için eyleme katıldı.

Eyleme katılan Übeydullah Yolaçan ve Fadıl Kılıç da PKK tarafından kaçırılan oğullarını arıyor.

"Yeter artık, bu zulmü gariban insanların üstünden kaldırsınlar"

PKK örgütü tarafından 2016'da kandırılarak dağa kaçırılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi oğlu Faruk için Bitlis'in Güroymak ilçesinden oturma eylemine katılan baba Fadıl Kılıç, oğlunun Ahlat ilçesinde meslek yüksekokulunda okuduğunu, Bitlis merkeze geçiş yapmak istediğini söyledi.

Oğlunun bir sabah geçiş işlemleri için evden çıktığını ve kendisinden bir daha haber alamadıklarını bildiren Kılıç, oğlunun ardından eşinin evlat acısına dayamayarak vefat ettiğini belirtti.

Kılıç, şöyle konuştu:

"Peşine düştük, çocuğu dağa kaçırmışlar diye öğrendik. Sağ mı ölü mü bilmiyorum. Bunlar zulmediyor. İsrail bunu yapmaz. Dünya benim sesimi duysun, kötü bir yoldur. Dinimizden uzaklaştırdıkları gençlerimizi hüsrana götürdüler. Bütün bu ailelere dönüp baksınlar. Selahattin Demirtaş ve HDP önderliği yapan kişilerin oğulları yüksek okullarda okuyor. Yurt dışında tur atıyor. Gariban çocukları dağın başında öldürüyorlar. Yeter artık, bu zulmü gariban insanların üstünden kaldırsınlar. Benim oğlumu ve diğer ailelerin çocuklarını geri göndersinler. Yeter, bu zulmün sonu gelsin. Oğluma da sesleniyorum, eve gelsin. O yol kötü bir yoldur, katil yoludur, din yolu değil. Hep çocuklarımızı dinden uzaklaştırmışlar."

"Çocuklarımızı bize versinler, okula gönderelim"

İstanbul'da 2015'te 14 yaşındayken HDP'liler aracılığıyla kaçırılarak dağa götürülen oğlu Yakup için eyleme katılan anne Saliha Edizer, 12 yıl sürse de çocuğunu almadan oturma eylemine son vermeyeceğini söyledi. Oturma eylemi yapan annelerin acısının bir olduğunu belirten Edizer, şöyle dedi:

"Kendi çocukları şu anda okulda, bizim çocuklarımız ise dağda. Biz çocuğumuzu istiyoruz. Çocuğumuz gelene kadar buradan kalkmıyoruz. Çocuklarımızı nasıl götürdülerse öyle de getirsinler. Çocuğumu dağa bayıra götürüp gezdirmesinler, yatırmasınlar. Çocuklarımızı bize versinler, okula gönderelim."

"Bu Kürtlük davası değil"

HDP önünde oturma eylemi yapan anne ve babaların gayelerinin sadece çocuklarına kavuşmak olduğunu vurgulayan baba Rauf Biçer de annelerin yüreğinin yandığını aktardı.

"Gecesi ve gündüzü yok, doğru dürüst uyumuyorlar. Yediği yemekte ve içtiği sudan tat almıyorlar. Burada sayımız ne kadar çok olursa evlatlarımızı geri getirecekler. Bu gençlerimizi götürüp Amerika ve İsrail'e peşkeş çektirmesinler. Dün 7 kardeşimizi katlettiler. Ölenler hep kardeşimiz. Bu Kürtlük davası değil." diyen Biçer, Kürtlerin kendi evlatlarına zarar vermeyeceğini ifade etti.

Biçer, "Götürdükleri gençlere sesleniyorum, teslim olun devletinize. Devlet size bir şey yapmaz. Anne ve babalarınız perişan halde." diye konuştu.

"Umarım ki aile sayımız 100'lere, 150'lere yükselir"

HDP binasına getirilen gençlerin beyinlerinin yıkanarak dağa gönderildiğini dile getiren Biçer, şunları kaydetti:

"Biz HDP binası önünde yaptığımız oturma eylemini neden AK Parti, CHP, MHP ve öbür partilerin önünde yapmıyoruz? Çünkü bizim evlatlarımız bu binalara getirildi. Burada 14-15 yaşlarındaki çocukları toplayıp PKK-KCK'lıları kahraman diye gösteriyorlar. Çocuklarımızın beyni burada yıkanıyor. Bunlar aracı olmazsa çocuklarımız nasıl gider? Bu parti aracı partidir. Gençlerimizi buradan tek tek çıkarıyorlar, kandırıp buradan gönderiyorlar. Umarım ki aile sayımız 100'lere, 150'lere yükselir."

Kaynak: TRT Haber/AA

HABERE YORUM KAT