1. YAZARLAR

  2. Dr. Sivilay Genç (Abla)

  3. “Demirel’in üzerine kusmak istiyorum”
Dr. Sivilay Genç (Abla)

Dr. Sivilay Genç (Abla)

Yazarın Tüm Yazıları >

“Demirel’in üzerine kusmak istiyorum”

11 Haziran 2009 Perşembe 12:18A+A-

Soru: Sevgili Sivilay Abla, Süleyman Demirel yüz yaşına geldi ama hâlâ hayatımızı etkileyecek işler yapıyor. Bitmeyen bir hırsı ve enerjisi var. Bu durum psikolojimi altüst ediyor. Kendisini bir yerde görüp üzerine kusmayı kafaya taktım, hatta bunu takıntı haline getirdim. Bu konuda ne tavsiye edersiniz? (Rumuz: Sülomia)

Cevap:
Sevgili Evladım, bana kalırsa erke dönergecini emekli paşalar yaptı ama Demirel bir fırsatını bulup dönergeci yuttu. O nedenle bu kadar enerjik. Eğer dedikleri gibi bu erke sonsuz bir enerji kaynağı ise Demirel daha çoook kişinin ve kuşağın psikolojisini altüst eder.

Biz seni nasıl iyileştireceğimize bakalım. Kusmayı kafaya taktıysan bu takıntıdan ancak eylemini gerçekleştirerek kurtulabilirsin. Sana çok nefis bire menü tavsiye edeceğim. Önce kocaman bir tas yoğurt çorbası içiyorsun. Üzerine Kızılkayalar’dan on tane ıslak hamburger yiyorsun. İki porsiyon ketçaplı mayonezli çubuk makarnanın üzerine bir tepsi tramisuyu götürüyorsun. İyice kıvama gelen midene son olarak da bir şişe muz likörünü deviriyorsun. Buluşma yerine, ter kokan bir halk otobüsünün ters koltuğuna oturarak ve üzerine bir de gazete okuyarak gidiyorsun. Demirel’e üç metre bile yaklaşabilsen baştan aşağı üzerine boca edebileceğin bir şiddette kusma eyleminin gerçekleşeceğini garanti ederim.

***
Başsavcı’nın meramı

Soru:
Sevgili Sivilay Abla, Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’ya göre hükümet laiklik yerine ekonomi ile uğraşıyormuş. Laiklik dururken aş, iş, trafik, sağlık, demokrasi gibi dünyevi işlerle uğraşmak caiz midir? (Uygar Atalay)


Cevap:
Sevgili Uygar, Abdurrahman Yalçınkaya’nın hükümetten ve Tayyip Erdoğan’dan pek hoşlanmadığını bilmeyen yoktur. Hadi diplomatik bir ifade kullanalım. Yalçınkaya’nın en sevdiği insan Tayyip Erdoğan değil. Çok iyi bildiğimiz bir şey daha var ki; laiklik konusu hiçbir iktidarı gözden düşürmez. “Laiklik elden gitti” edebiyatına pirim veren vatandaş oranı CHP oylarıyla eşit, yüzde 19 bilemedin yüzde 20’dir.

Başsavcımız “Ekonomi ile çok uğraşıyorsunuz, laiklik yetim kaldı” diyerek aslında şöyle bir numara çekiyor. Ekonomi ile uğraşma, ekonomi kötüye gitsin, kıtlık olsun. Ben seni kapatamadım, halk seni kapatsın, darbe olsa bile kimsenin kılı kıpırdamasın. Gördüğün gibi bu hinlikler benden kaçmaz.

***

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü

Soru:
Sayın Sivilay Abla. Taraf Gazetesi olarak sivil anayasa forumları yapıyorsunuz. İyi güzel ama bilmediğiniz çok şey var. Dünyada bizi sevmeyen güçler Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne kastetmek için fırsat kolluyorlar. Ülkesi ve milletiyle bütünlük bozulursa ne olur biliyor musunuz? Çok kötü olur. Ne alıp veremediğiniz var devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünden? (Ali Kemal)


Cevap:
Sevgili Ali Kemal. Benim rahmetli dedem çok dindar bir insandı. Ak sakallı, iki kez hacca gitmiş. Vefat etmesinden bir kaç yıl önceydi, bana bir itirafta bulundu. Süleyman Çelebi’nin Mevlit Kasidesi’nin Türkçe olduğunu anlamayı bırakın, Kuran ayeti zannediyormuş. Dedem bir istisna değil, kandil geceleri camilere gidin. Allah kelamı okunurken cemaat sere serpe poposunu yayıp uyuklar. Çelebi’nin kasidesi başladığında uykular açılıp ayaklar toparlanır. Cami hocası “Yahu bu kandil Mevlit Kasidesi’ni değil de falanca kasideyi okuyalım” dese cemaat en iyi ihtimalle camii terk eder.

Senin bu diline doladığın tekerlemeyi de 12 Eylül’de bir tane postal fetişisti anayasa profesörü ortaya attı, şimdi 40 tane dilbilimciyi toplasan, bu cümlede ne demek istendiğini çıkartamazsın. Ne çıkartması, çıkartılmasını teklif dahi edemezsin.

TARAF

YAZIYA YORUM KAT