Soru: Sevgili Sivilay Abla, eskiden bu ülkede anlı şanlı darbeler yapılırdı. Erkekçe tanklar yürütülür, TRT basılır, Meclis’in etrafı sarılır, asılacaklar asılır, kesilecekler kesilirdi. Kuzum bu son planlar nedir? Yok dedikodu yapalım, yok evlere silah koyalım. Ülkemiz nereye gidiyor? (İclal Umut)

Cevap: Sevgili İclal, bunlar da işe yaramazsa, geriye bir tek, kapı eşiğine domuz yağı sürmek, eve gizlice girip halının altına papaz büyüsü yerleştirmek gibi kocakarı yöntemleri kalacak.


‘Hâkimler! Bağımsız olunacak, ol!’

Soru: Sevgili Sivilay Abla, gazeteniz Taraf’ın ortaya attığı belgeyi bağımsız askerî yargı araştırıyormuş. Neticesi ne olur sizce? (Ali Kundakçı)

Cevap: Sevgili Ali, Bizdeki askerî yargının dünyada eşi benzeri yoktur. Hiç şüphem yok ki; Orgeneral İlker Başbuğ “Hâkimler! Bağımsız olunacak, ol!” komutu vermiştir, hâkimler de “Emredersiniz komutanım!” cevabı ile bağımsızlıklarını cümle âleme ilan etmiştir. Endişeye mahal yok.


Ne yıpranması, ne gözden düşmesi

Soru: Sevgili Sivilay Abla, İrtica ile Mücadele Eylem Planı türü belgeler ile ülkemizin göz bebeği bir kurum, yıpratılmaya küçük düşürülmeye mi çalışılıyor? (Serpil Saka)

Cevap: Sevgili Serpil, bu kadar şaşırdığına ve konduramadığına göre İsveçli filan olmalısın. Söz konusu olan beş kez çeşitli şiddet ve büyüklüklerde darbe yapmış ya da muhtıra vermiş bir kurum. Ayrıca bu haberler pek çok kişinin, en azından benim yaşadığım ‘nezih’ semtin sakinlerinin gözünde kurumun yıpranmasına ve küçük düşmesine sebep olmuyor. Aksine bu belgeler kurumun ne kadar zinde olduğunun ve ülkemizi irticaya teslim etmemek için her yolu denemekten geri durmayacağının bir göstergesi, takdir sebebi yani.


Özkök’ün üç maddelik eylem planı

Soru: Sevgili Sivilay Abla, AKP ve Gülen’i Bitirme Planı’na Ertuğrul Özkök bile isyan etti. Bunun anlamı nedir? Demek ki durum o kadar vahim mi? (Gamze Turanlı)

Cevap: Sevgili Gamze, durum gerçekten vahim. Bu tür vahim durumlar için Ertuğrul Özkök’ün üç maddelik eylem planı vardır. Şöyle:

1. Özkök havalanmış topa herkesten önce atlar. (İlk zehir zemberek yazısı)

2. Topu göğsüyle alır ve yumuşatır. (Zehir zemberek yazıyı yazmış biri olarak kaleme aldığı “Ya iddialar doğru değilse” yazısı)

3. Topu ayağı ile durdurup rakip kalecinin kucağına atar. (Bu konuda gayet sivil duruş sergilemiş gazetecinin meslek sorumluluğuyla atılmış karşı tarafı da dinlemek lazım manşeti)


Çürük elmalar

Soru: İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın kurumsal yapının bir ürünü olmadığına, kurum içinde bir grubun marifetiyle yapıldığına inanıyorum. Çürük elmalar ayıklanınca kurum ile millet kucaklaşmasının gerçekleşeceğini düşünüyorum. Ne dersiniz? (Fethi Güler)

Cevap: Sevgili Fethi, bence çürük elmalar yerine sağlam elmalar ayıklansa ayıklama işlemi çok daha kısa zaman içerisinde tamamlanır. Kurumsal olmak demek bir organizasyonun işleyişinin yazılı kurallara göre olması demektir. Benim bildiğim kadarıyla yazılı kurallarında “ülkenin korunması ve kollanması” görevi yer alıyor. Yani kurumsal olarak korumak ve kollamak zorunda. Kurumsal olarak korumak ve kollamak da böyle oluyor.


Sosyologlar ekmek bulamıyorsa pasta yapsın

Soru: Sevgili Sivilay Abla, Türkiye’de sosyologun adı var kendi yok. Televizyonlarda, gazetelerde herkes sosyolojiden bahsediyor ama bir kişi de sosyologları işe almıyor. Bu mektubu yayımlayacağın gün ben mezun olacağım. Sosyologluk yapamayacağıma göre, pastacılık mı yapsam? (Asiye Şahiner)

Cevap: Sevgili Asiye, öncelikle mezuniyetini tebrik ederim. Sosyologlara bu ülkede ekmek yoksa o zaman pasta yapsınlar. Sen en iyisi bir pasta dükkânı aç.

TARAF