1. YAZARLAR

  2. Tamer Korkmaz

  3. Dalan'ın Tansiyonu
Tamer Korkmaz

Tamer Korkmaz

Yazarın Tüm Yazıları >

Dalan'ın Tansiyonu

26 Nisan 2009 Pazar 20:07A+A-

Ergenekon destekçisi medyada Bedrettin Dalan'a toz kondurmayan yayınlar devam ediyor. “Elbette Dalan'a kefil değiliz” numaralarıyla “kefil olma” yazıları gırla gidiyor.

“Cephaneliğin Dalan'a ait olduğu yolunda kesin bilgi var mı?” diye sorarak icra edilen gözbağcılıklar ise şahane…

Üzerine titredikleri Bedrettin Dalan kim?

Bir Ergenekon firarisi…

ABD'den neden gelemiyor, Dalan?

Bir gün “Kalbim rahatsız” diğer bir gün “Dişim ağrıyor” sızlanmalarıyla ya da “Ağustos'a kadar raporum var” diyerek sürekli yargıdan kaçıyor.

Demek ki, aslında Bedrettin Bey'in karnı ağrıyor!

Dalan'a ait vakfın arazisinde cephanelik bulunmadı mı?

Bulundu.

Lav silahları, el bombaları, C-4 patlayıcılar hangi türden eğitim hizmetleri için, söyler misiniz?

*

Dalan'ı canla başla savunan Ergenekon destekçisi medya özellikle de Doğan Grubu'nun adamları, Bedrettin Bey'le ilgili gerçekleri neden ısrarla yok sayıyorlar?

Mesela, Amiral Gemisi Hürriyet'in kaptanı, Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alınan, tutuklanan veya firari olan belli başlı isimleri neden özenle koruyor?

Hürriyet veya Vatan'ın Ergenekon destekçisi yazarları Danıştay Saldırısı'nın Ergenekon'la bağlantısı netleştiği halde neden kaçışı olmayan bu derin ilişkiyi yok saymaya devam ediyorlar?

“Hakime ne gerek var, bazıları baştan hükmünü vermiş” diyerek zerre kadar utanmaksızın okuyucularını yanıltmaya çalışanlar, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin ve Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararları hakkında neden suskunlar?

Bunlar hakimlerin kararı değil mi?

Yargıtay 9. Ceza Dairesi, Danıştay davasının hükmünü neden bozmuştu?

-Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, birçok belgeye ve tanıklığa rağmen inanılmaz bir biçimde Danıştay Saldırısı ile Ergenekon arasında bağlantı kurmadığı için…

Sonuçta ne oldu?

Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi Yargıtay'ın bozma kararına uyarak iki davayı birleştirdi yani başlangıçtaki kararını tashih etti.

Hürriyet ve Vatan'ın Ergenekon'u canla başla savunan yazarları bu gerçekleri yok saysalar da asla yok edemezler.

*

Hürriyet, Danıştay Saldırısı için “Cumhuriyet'in 11 Eylül'ü” diye başlık atıp katilin “dinci bir tetikçi” olduğu yalanına sarılmıştı.

Tetikçi Alparslan Arslan'ın ulusalcı Ergenekon örgütünün üyesi olduğu çoktan kesinleştiği halde, Hürriyet hala kamuoyundan özür dilemiyor.

Doğan Grubu'nun korkusu nedir?

Hürriyet, arazisinden cephanelik fışkıran Dalan'a koltuk çıkıyor, kefil olurcasına yayınlar yapıyor.

Eski siyasetçi veya eğitimci şapkaları Bedrettin Dalan gerçeğini izah etmeye yetiyor mu; yoksa perdenin arkasında bambaşka bir Dalan portresi mi var?

'Ergenekon firarisi Dalan'dan bahsediyoruz…

Dalan'a ait vakfın arazisinden cephanelik fışkırıyor ve bizler bütün bu dehşet verici manzaradan -lav silahlarından, patlayıcılardan, bombalardan- kuşkulanmayı bırakıp Bedrettin Bey'i masum göstermeye çalışacağız, ha!

Hürriyet gibi -Ergenekon kapsamında ortaya çıkan sarsıcı gerçekleri itina ile- örtbas edersek “temiz gazetecilik” yapmış olacağız!

*

ABD'de Milliyet'e konuşan Dalan “Siyasetçi sıfatıyla laik devlet için yemin ettiğini o yüzden saldırıya uğradığı” iddia ediyor.

Pek de elverişli bir “kamuflaj elbisesi” giymiş, Dalan…

Ne çare ki, zatı şahanelerinin Ergenekon firariliğinin ve arazisindeki cephaneliğin üzerini örtmeye yetmiyor, bu “ağızlara laik” numara…

Bedrettin Bey'in raporu “Ağustos'a kadar” geçerliymiş.

Ama, o tansiyonu yok mu; iki gün iyi gidiyorsa üçüncü gün fırlıyormuş!

Bu ortamda dönüp de sağlığını tehlikeye atmayı doğru bulmuyormuş, Dalan…

Kendisine acil şifalar diliyorum.

Demek ki, Hürriyet'teki o destek yazıları bile Bedrettin Bey'in tansiyonunun fırlamasını engelleyemiyormuş!

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT