
Büyükannem Nekbe'den kurtuldu, ben de bundan kurtulabilecek miyim?
Kaybettiğim her şey ve gelecekte başıma gelecekler için kimsenin anlamadığı bir dilde ağlıyorum. Ama hala umutluyum ve büyükannem ve Filistin için umudumu canlı tutacağım.
Areej Almashharawi’nin Palestine-Studies’de yayınlanan yazısını Barış Hoyraz, Haksöz Haber için tercüme etti.
Yıkılmış odasının loş ışığında, büyükannemin sesi kulaklarımda yankılanıyor. Bana hayatta kalmam gerektiğini, onun yaptığı gibi hikâyemizi anlatmam gerektiğini hatırlatıyor.
Büyükannem için hayatta kalıyorum.
Arapça'da “zafer” anlamına gelen ‘Mansoura’ adlı büyükannem, 1948'deki Nekbe sırasında evini terk etmek zorunda kaldı. Yakında geri döneceğine inanıyordu. Büyükannem bir daha geri dönemedi. Ben, onun en küçük torunu, yirmi bir ay önce evimi zorla terk ettim, yakında geri döneceğime inanarak. O “yakında” 15 ay sürdü. Bir bakıma, belki de büyükannemden daha şanslıyım: Evimin kalıntıları olan yere geri döndüm.
“Bir sabah, sürekli bombardıman sesleriyle uyandım,” dedi bana, zayıf bir sesle. 1948'de sadece 11 yaşında bir kızdı. Düzenli ve zeki bir kızdı, derslerinde çok başarılıydı. “Okulda en iyisiydim ve babam beni en çok seviyordu. Babam inşaatçıydı ve köyde işi olduğunda ona hep yardım ederdim. Onun tek ve en sevdiği çocuğuydum.”
Karanlık, kasvetli bir yaz sabahı, büyükannem etrafındaki kaotik atmosferle uyandı. İsrailli askerlerin yakındaki köylere ulaşıp onları yıkıp insanları öldürdüğü haberi yayılmıştı. Bunu gören babası, köyde yaşayan herkesle birlikte aceleyle köyü tahliye etmeye karar verdi. Hayatta kalma mücadelesi o andan itibaren başladı.
Al Muharraqa, büyükannemin ve benim memleketimdir. Gazze'den sadece 14 km uzaklıktadır, ancak orayı ziyaret etmemize izin verilmiyor. 1948'deki o korkunç günde, Al Muharraqa sokakları, hayatta kalmak için çeşitli yönlere koşan, nereye gideceklerini bilmeyen insanlarla doluydu. Büyükannem şöyle anlatıyor: “Babamın bir eşeği vardı ve köyden ayrılırken beni onun sırtına bindirdi.” İsrail saldırıları durana kadar birkaç günlüğüne ayrılmayı planlıyorlardı, ancak saldırılar hiç durmadı. Önce amaçsızca koştular, sonra Gazze'nin merkezindeki Al Nuseyrat'a gittiler ve orada tanıdıkları bir aile onları arazisinde misafir etti.
İlk gecelerinde, “Arazide naylon bir örtünün altında uyuyorduk, ancak yoğun bombardımanlar bizi misafir eden insanların evine girmeye zorladı, babamın eşeğini ve amcamın atını geride bıraktık” diyor.
Atlar Filistinliler için çok önemlidir. At, köyü tahliye etmeyi reddettiği için İsrail güçleri tarafından öldürülen büyükannemin kuzenine aitti. “Hayvanları bıraktıktan sadece birkaç saat sonra, İsrail saldırısı bölgeyi vurdu. Eşek öldü, at yaralandı,” diyor gözleri yaşlarla dolu. Hiç kimse ağır yaralı atı kurtaramadı. At birkaç gün sonra öldü.
Al-Muharraqa'ya asla geri dönemeyeceklerini anladıktan sonra, küçük olan büyükannem ve ailesi için Gazze'de yeni bir hayat başlamış gibiydi. Evlendi ve babam da dâhil olmak üzere beş çocuğunu büyüttü.
7 Mart 2023'te uyandım, işe gitmek için hazırlandım, büyükannemin odasına gidip ona veda ettim, bunun sonsuza dek son vedamız olacağını bilmeden.
Bir gün onun ölümüne şükredeceğimi hiç düşünmemiştim. Nekbe'yi yeniden yaşamaya zorlanmadan, evini tekrar terk etmek zorunda kalmadan vefat ettiği için minnettarım.
Hayatta kalmak
Onun vefatından sadece yedi ay sonra, 7 Ekim 2023'te hayatımız durdu. O günden itibaren Nekbe Gazze'de yeniden başladı. Sokaklar, gidecek bir yerleri olmayan insanlarla doldu. Her yer yıkımla kaplıydı ve güvenli bir sığınak yoktu.
“Güneydeki güvenli bölgelere tahliye olun” dedi İsrail ordusu. Evimize ulaşmışlardı. Nereye gidebilirdik ki? Hayatta kalmak istiyorsak, Refah'a tahliye olmaktan başka seçeneğimiz yoktu.
Büyükannemden sonra kaybettiğim ilk şey kedimdi. Etrafta bombaların yoğun sesleri arasında, kedim Basboos'u yanımda götürme fırsatım olmadı. Hayatımın bir parçasını daha kaybettim.
Yiyecek yok, su yok, bize hayat veren her şey yoktu, Refah'taki yeni hayatımız böyleydi. Ailem ve benim sığındığımız yerde yaklaşık 500 kişi yaşıyordu. Mahremiyet ve hijyenik malzemelerin eksikliği nedeniyle, odadaki diğer çocuklardan suçiçeği kaptım. Acının burada biteceğini sandım. Bitmedi. Tekrar tahliye edildik, Han Yunus'a.
Han Yunus'taki el-Mevasi'ye tahliye edildiğimde ilk kez eşekle seyahat ettim. En kötüsü, oraya vardığımızda çadırımız henüz kurulmamış ve tuvalet gibi temel insani ihtiyaçlar karşılanamıyordu.
Orada 9 ay geçirdik, yazın sıcağından ve kışın soğuğundan bizi korumayan naylon bir çadırda. Ama sadece aile üyeleriyle paylaştığımız o küçük çadırdaki asgari mahremiyet benim için çok önemliydi.
Sonra, onlarca başarısız ateşkesin ardından, kırılgan bir ateşkes yürürlüğe girdi ve evimize dönebildik.
Yine, başka bir cehennem gibi yolculukla karşı karşıya kaldık: gece yürüyerek eve dönmek. Eve döndüğümüz gece, hem tatlı hem de acı bir geceydi. Eve döndüğümüz için mutluyduk, ama artık evimiz olmadığı için üzgündük. Evimiz, yıkık duvarlar, pencereler ve kapılardan oluşan bir harabeye dönüşmüştü. Ama evimizi ev gibi hissettirmek için elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Perdeler ve naylonlarla evimizi ve hayatımızı yeniden bir araya getirmeye çalışıyoruz.
Büyükannemin odasının önünde duruyorum, onun şefkatini ve sıcak dualarını hatırlatan, tanıdık ve harika kokusunu içime çekiyorum. Onun yatakta huzur içinde yattığını hayal ediyorum ve bunu yaşamak zorunda kalmadığı için Allah'a sessizce şükrediyorum.
Saldırılar henüz bitmedi. Yine tahliye emirleri verildi. Sevgili şehrim Gazze'nin her bir parçasına ve hayatıma veda etmek, her gün yaptığım şey. Eskiden normal olan hayatıma geri dönmenin neredeyse imkânsız olduğunu düşünüyorum. Bir zamanlar bize yarı istikrarlı bir hayat sunan her şey artık yok. Her ateşkes fırsatına umut bağladık ama sadece hayal kırıklığı yaşadık.
Kaybettiğim her şey ve gelecekte başıma gelecekler için kimsenin anlamadığı bir dilde ağlıyorum. Ama hala umutluyum ve büyükannem ve Filistin için umudumu canlı tutacağım. Hayatta kalmaya çalışacağım.
*Areej Almashharawi, Gazze'den gelen ana dili İngilizce olmayan öğrencilere İngilizce öğretmeni ve çevrimiçi Arapça öğretmeni olarak hizmet vermektedir.











HABERE YORUM KAT