"Başörtüsü İnanç Gereği Takılıyor"
"Başörtüsü Yasağının Kadınların Eğitim ve İş Hayatına Etkisi" konulu araştırmaya göre, toplumun büyük bir kesimi başörtüsünün inanç gereği kullanıldığını düşünüyor.
"Başörtüsü Yasağının Kadınların Eğitim ve İş Hayatına Etkisi" konulu araştırmaya göre, toplumun büyük bir kesimi başörtüsünün inanç gereği kullanıldığını düşünüyor. Ankete katılanların yüzde 78'i üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasından yana görüş belirtirken, yüzde 62'lik bir kesim ise sorunun kesin çözümü için yasal bir düzenlemenin gerekli olduğunu söylüyor. Ayrıca, üniversitede başörtüsü yasağının başını örtmeyen kız öğrenciler üzerinde bir baskı oluşmayacağını düşünenlerin oranı da yüzde 70 olduğu gözlendi.
MetroPOLL Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin 17 ve üzeri yaş grubundaki 3 bin 52 kişi üzerinde yaptığı "Başörtüsü Yasağının Kadınların Eğitim ve İş Hayatına Etkisi" konulu araştırmanın sonuçları yayınlandı. Araştırma grubunda ise Prof. Dr. Özer Sencar, Prof. Dr. İhsan Dağı, Dr. Sıtkı Yıldız ve Dr. Vahap Coşkun yer alıyor.
Toplumun çok büyük bir kesimi başörtüsünün inanç gereği kullanıldığını düşünüyor. Araştırma bulgularına göre, toplumun yüzde 85'i kadınların başörtüsünü inançları gereği taktığı kanaatinde olurken, başörtüsünün siyasi sembol olarak takıldığını düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 1 oranında gözlemlendi. Kadınların dışarıda örtünüp örtünmemeleri gerektiği konusunda katılımcıların yüzde 78'i bu kararı kadınların kendi tercihlerine bırakmak gerektiği düşüncesinde. Bu rakam, toplumda başörtüsü konusunda bireysel tercihlere dayalı bir serbesti noktasında yaygın bir uzlaşının olduğunu ortaya koyuyor. Özel iş yerlerinde başörtülü kadınların çalışmasından dolayı herhangi bir rahatsızlık duymayacaklarını söyleyenlerin oranı ise yüzde 92 olduğu tespit edildi. Ankete katılanların yüzde 73'ü bazı özel iş yerlerinde uygulanan başörtüsü yasağını doğru bulmuyor. Bu bulgu, başörtülü kadınların özel sektörde daha fazla istihdam edilmesini önleyen fiili başörtüsü yasağının toplumun geniş kesimleri tarafından paylaşılmadığını gösteriyor.
Kamu kurumlarında uygulanan başörtüsü yasağını doğru bulanların oranı yüzde 26,5 iken, bu yasağın olmaması gereğini düşünenlerin oranı yüzde 69. Katılımcıların yüzde 75'i ise devlet dairelerinde çalışan kadınların isterlerse örtünebileceklerini ifade ediyor. Başörtüsü sorunu çözüldüğünde iş hayatında ve istihdamda kadın sayısının artacağına inanların oranı yüzde 72 civarında.
ANKETE KATILANLARIN YÜZDE 78'İ ÜNİVERSİTELERDE BAŞÖRÜTÜSÜNÜN SERBEST OLMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYOR
Ankete katılanların yüzde 78'i üniversitelerde başörtüsünün serbest olmasından yana görüş belirtiyor. Yüzde 62'lik bir kesim ise sorunun kesin çözümü için yasal bir düzenlemenin gerekli olduğu düşüncesinde. Ayrıca başörtüsünün biçiminin nasıl olacağının devlet tarafından belirlenmesine de yüzde 68'lik bir kesim karşı çıkıyor. Üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kalkmasının başını örtmeyen kız öğrenciler üzerinde bir baskı oluşmayacağını düşünenlerin oranı da yüzde 70 olduğu gözlendi.
BAŞÖRTÜLÜ KADINLARIN YÜZDE 93'Ü DİNİ İNANÇLARI GEREĞİ ÖRTÜNÜYOR
Ankete katılan başörtülü kadınların yüzde 77'si, başlarını kendi kararları ile örttüğünü belirtiyor. "Başörtüsü ve meslek icra etmek arasında tercih yapmak zorunda kalsanız hangisini tercih edersiniz?" şeklindeki soruya başörtülü kadınların yüzde 75'i başörtüsünden yana tercihte bulunacaklarını belirtiyor. Araştırmada, dini inançları gereği örtündüklerini söyleyenlerin oranı ise yüzde 93 olarak tespit edildi.
BAŞI AÇIK KADINLARIN BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI OLUMSUZ BİR TAVIR YOK
Yapılan araştırmada başları açık kadınların büyük oranda başörtüsüne karşı radikal olumsuz bir tavrının olmadığı gözlenmekte. Başı açık kadınların yüzde 76'sının başörtülü kadınların örtülerinden dolayı üniversite eğitimi alamamalarına veya eğitimlerini bırakmak zorunda kalmalarına üzüldüklerini belirtiyor. Ayrıca, başları açık kadınlardan yüzde 87'lik büyük bir kesim başörtülü kadınların kariyer sahibi olmasından rahatsızlık duymayacağını, yüzde 66'sı başörtülü kadınların çalışmalarının doğru olacağını, yaklaşık yüzde 88'lik büyük bir kesim de başörtülü kadınları kendileri gibi eşit yurttaşlar olarak gördüğünü belirtiyor.
Başörtüsünü siyasi simge görme oranı
TİKAD'ın 26 ilde 3 bin 52 kişi ile gerçekleştirdiği araştırma, başörtüsünün toplumsal bir sorun olmadığını gösterdi.
Metropoll'e yaptırılan "Başörtüsü ve Toplumsal Uzlaşma" anketine göre toplumun sadece yüzde 0,7'si, başörtüsünün siyasî bir simge olduğu görüşünde. Yasağın kalkmasının, başı açıklar üzerinde baskı oluşturmayacağını düşünenlerin oranı ise yüzde 70.
Türkiye İş Kadınları Derneği (TİKAD), başörtüsü sorununun algılanma biçimleri, eğitim ve iş hayatındaki yansımalarını tespit etmek amacıyla bir anket yaptırdı. 26 ilde 3 bin 52 kişi üzerinde gerçekleştirilen 'Başörtüsü ve Toplumsal Uzlaşma' anketi çarpıcı sonuçlar ortaya koydu. Başörtülü ve başörtüsüz kadınlar ile eşlerinin görüşlerine yer verilen araştırma sonuçlarına göre, toplumun yüzde 85'i, kadınların başörtüsünü inançları gereği taktığı kanaatinde. Başörtüsünün siyasi bir sembol olduğunu düşünenlerin oranı ise sadece yüzde 1. Dün, İstanbul'da basın toplantısı düzenleyen TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, anket sonuçlarının başörtülü olsun ya da olmasın kadınlar arasında bir sorunun olmadığını gösterdiğini söyledi.
TİKAD tarafından Metropoll araştırma şirketine yaptırılan ve başkanlığını Prof. Dr. Özer Sencar ve Prof. Dr. İhsan Dağı'nın yaptığı anketin sonuçları, Hilton Otel'de düzenlenen basın toplantısında açıklandı. Toplantıda konuşan TİKAD Başkanı Nilüfer Bulut, kadın sorununun başörtüsü parantezine sıkıştırılmasını hatalı bir yaklaşım olarak gördüklerini dile getirdi. Başörtülü olsun ya da olmasın kadınların birbirleri ile sorununun olmadığının altını çizen Bulut, "Sorun başörtüsünde değil. Başörtüsü üzerinden kendilerine 'dindar veya gelenekçi' denenlerle, 'laik-modern' olarak nitelendirilenler arasında bir iktidar mücadelesi." yorumunu yaptı. Bulut, "Cumhuriyet kadınını hak ettiği noktaya taşımak istiyorsak, başörtüsünden dolayı asla ve asla kadınlarımızı eve hapsedip onları ötekileştirmeden toplumda ve iş hayatında varlık göstermelerini sağlamalıyız." diye konuştu. Bulut, konunun çözümü noktasında tüm siyasî parti liderlerini ziyaret ederek görüş alışverişinde bulunacaklarını vurguladı.
'Başörtüsü ve Toplumsal Uzlaşma' anketi, toplumda başörtüsü hakkında yaygın bir uzlaşının olduğunu ortaya koyuyor. Katılımcıların yüzde 78'i, örtünüp örtünmeme meselesinin kadınların kendi tercihine bırakılması gerektiği düşüncesinde. Toplumun yüzde 73'ü, bazı özel işyerlerinde uygulanan başörtüsü yasağını doğru bulmuyor. Toplumun yüzde 75'i, kamuda çalışan kadınların isterlerse örtünebileceklerini ifade ediyor. Sorun çözüldüğünde istihdamda kadın sayısının artacağına inananların oranı yüzde 72 civarında. Toplumun yüzde 78'i, üniversitede başörtüsünün serbest olmasından yana. YÖK'ün fiilen yasağı kaldırmaya yönelik girişimlerini yüzde 61'lik kesim doğru buluyor. Üniversitede yasağın kalkmasının, başı açık öğrenciler üzerinde bir baskı oluşturmayacağını düşünenlerin oranı yüzde 70.
Araştırma bulguları, kadınların büyük bir kısmının aile, eş veya çevre baskısı nedeniyle başlarını örttükleri görüşlerini yalanlıyor. Kadınların yüzde 77'si başörtüsünün kendi tercihleri olduğunu belirtiyor. Ankette baş örtmenin eğitim ve iş hayatındaki olumsuz etkileri de araştırılıyor. Araştırmaya göre halen memur olarak çalışan ve başlarını dışarıda örtenlerin yüzde 92,5'i ile başörtülü üniversite mezunu kadınların yüzde 83'ü, yasak sebebiyle kendilerini haksızlığa uğramış görüyor.
Özel sektörde başörtülülerin çalışmasından rahatsızlık duymayacaklarını söyleyenler, toplumun yüzde 92'sini oluşturuyor. Başörtülülerin yüzde 90'ı, oğlunun veya erkek kardeşinin başı açık birisiyle evlenmesinde, yüzde 98'i başı açıklarla arkadaşlık yapmakta, yüzde 99'u da başı açık kadınlarla komşuluk kurmada sakınca görmüyor. Başı açık kadınların yüzde 87'si, başörtülülerin kariyer sahibi olmasından şikâyetçi olmadıklarını, yüzde 88'i ise başörtülü kadınları kendileri gibi eşit vatandaşlar olarak gördüğünü belirtiyor.
Başörtüsü anketinin en çarpıcı bölümlerini, eşlerin verdiği cevaplar oluşturuyor. Eşi başörtülü erkeklerin yüzde 53'ü, eşinin başını açarak çalışmasına izin verebileceğini söylüyor. Erkeklerin yüzde 70'i de başörtülü kadınların eğitimlerini bırakmak zorunda kalmalarından üzüntü duyduklarını ifade ediyor.
Başörtüsü, iktidar savaşında cephane olarak kullanılmamalı
Anket sonuçlarını değerlendiren Prof. Dr. Doğu Ergil, toplumda başı açıklarla kapalılar arasında bir fay hattının olmadığına dikkat çekti. Kadınların siyasî çatışmalara taraf olmaması, birbirlerine karşı pozisyon almamaları ve birlikte hareket etmeleri gerektiğini vurgulayan Ergil, iktidar savaşında başörtüsünün 'cephane' olarak kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Ergil, başörtülü kadınların eğitim almasının ve dışarıda çalışmalarının laiklik adına engellenmesinin, aslında laikliğin engellenmesi anlamına geldiğine, bu nedenle herkesin buna karşı çıkması gerektiğine vurgu yaptı.
ZAMAN
HABERE YORUM KAT