Sosyal medya üzerinden içlerindeki ırkçılık canavarlığını her fırsatta mazlum Suriyeli muhacirler vesilesiyle kusmaktan çekinmeyen faşistler ilgili-yetkili organların sessizliğinden de cesaret alarak pervasızlıklarını sürdürüyorlar.

Bunlardan biri olan ve Mihraç Ural’ın sabotaj ve katliamlarını aklama çalışmalarıyla da bilinen İsmail Saymaz isimli şahıs da her fırsatta Suriyeli muhacirler üzerinden yalan ve iftira dolu manipülatif iddiaları gerçekmiş havasında sunarak mültecilere dair olumsuz algı yaratmaya çalışıyor. Yalan ve ajitasyonla iş gören ve Suriyeli muhacirleri hedef gösteren İsmail Saymaz tepkiye maruz kaldığında “ama ben ırkçı değilim ki” diye veryansın etmeyi de ihmal etmiyor. Şayet Saymaz’ın bu söylem ve paylaşımları ırkçılık değilse o zaman ırkçılık nedir diye sormamak elde değil.

İsmail Saymaz’ın Twitter’daki bahse konu son ırkçı paylaşımı ve Banu Güven’in bunun üzerine Saymaz’a verdiği cevap şöyle:

İsmail Saymaz: “Tanzim satışta patatesi taneyle alan, evlatları atanamayan, binbir umutla üniversiteyi bitirdiği halde emekli babasının eline bakan, tekstil atölyesinde ve sanayi sitesinde asgari ücrete çalışan yoksul Türk halkı, İslamcıların ümmetçi hayallerinin bedelini ödemek zorunda değildir”

“Resmî işsizlik beş milyona dayanmış, üniversiteli işsizler ordusu yarım milyonu geçmiş. Asgari ücret, açlık sınırının altına inmiş. Kira, maaşın yarısını götürüyor. Suriyelilerle biriken bu öfkeyi anlamaya çalışmak yerine kibirli bir dille halkı ırkçı ve faşist diye suçluyorlar.”

Banu Güven: “Bunun acısı mültecilerden çıkarılmamalıdır, değil mi? Bunun sorumlusu savaştan kaçan Suriyeliler midir İsmail? Bunu hesabını sorumlularına sormak varken, muhattap Suriyeliler midir? Ülkesi yerle bir edilen insanlara "Defolun" denmesi hoşgörülebilir mi?”

İsmail Saymaz’ın ırkçı paylaşımlarına Twitter üzerinden tepki gösteren Banu Güven’in yanı sıra çok sayıda başka kullanıcı da oldu.

İhsan Aktaş, Saymaz’a yönelik “Laf ola beri gele yeni nesil ırkçılık sizin yaptığınız bu dil kimseye ekmek kazandırmaz” derken Cumhuriyet gazetesinde çizimleri yayımlanan Selçuk Erdem de şunları kaydetti:

“Irkçı ama ırkçı olduğunu kabul edemiyor, ırkçılığı kendisine yakıştıramıyor, ‘haklı’ nedenler sıralıyor. Irkçılık zaten o haklı nedenlerle işleyen bir şey, yakıtı haklı nedenler.”