HAKSÖZ HABER

Halk TV'de Perdenin Önü Arkası isimli programa katılan AK Parti’nin eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ayasofya’nın 10 Temmuz 2020 tarihinde müzeden tekrar eski haline camiye çevrilmesinden duyduğu rahatsızlığı dile getiriyor. Hatta Günay o kadar rahatsızmış ki “Ayasofya’nın müze olarak kalmasını savunan tek siyasi galiba benim!” diyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı yapmış bir isme Ayasofya sorusunun sorulması anlaşılabilir. Ancak Günay’ın AK Partili geçmişi düşünüldüğünde bu soru biraz karmaşık bir hal alıyor. Sorunun Halk TV’de gerçekleştirilen bir programda sorulması ise Günay için öyle sanıyoruz ki “günah çıkarma” seansına dönüşüyor.

CHP’ye ne kadar CHP’li olduğunu kanıtlamak isteyen eski bakan artık ne İsa’ya ne de Musa’ya yaranabileceğinin farkında olmaksızın debelenip duruyor! Şunu belirtmek yerinde olacaktır, hiç kimseyi bu kadar acınacak halde görmek istemeyiz!

Ancak Ertuğrul Günay, Ayasofya üzerinden laik seküler çevrelere günah çıkartırken hepten haddini aşarak işi terbiyesizlik boyutuna eriştiriyor. Ayasofya’nın aslında olduğu gibi ibadethaneye çevrilmesi sonucunda tekrardan namaz kılınacak bir yer olması Günay’ı rahatsız etmiş olmalı ki namazı “eğilip kalkmak” şeklinde tarif ederek kendince aşağılıyor. Ardından ise sanki haddineymiş gibi nasıl ibadet etmemiz gerektiği konusunda cehalet kokan sözler ediyor!

Sol-Kemalistlerin Müslümanların ibadetleri ve gelenekleri söz konusu olduğunda umarsızca atıp tutmalarına alıştık artık! Ancak terbiye sınırlarını aşan lafların muhakkak hukuki bir yaptırımı olması gerekiyor.

Ayasofya’nın cami olmasına karşı çıkmanız dahi hukuk dışı bir şeyken bir de utanmadan namaz ibadetini tahfif etmeniz sizin gibi olmayan insanlarla kurduğunuz sorunlu ilişkinin bir dışavurumundan ibaret. Faşizm tam olarak bu oluyor işte!