HAKSÖZ-HABER

Doğu Perinçek Türkiye’de 50 yıldır siyaset yapan kurnaz bir politikacı. İlginç ittifaklar kurup, cepheler açma konusunda uzman. Her dönem kendisine uygun bir renge bürünüp karanlık mevkutesiyle ortalığı karıştırmayı, kirletmeyi iyi biliyor. Son dönemde sert esen milliyetçilik dalgasını da kullanarak vatan, devlet vb. sloganlar eşliğinde AK Parti iktidarından yararlanma çabasında. İktidarın hoşuna gidecek çıkışlar yaparak bir yandan etki alanını genişletmeye çalışırken, öte yandan kendi siyaseti doğrultusunda gündem belirlemeye çalışmakta.

Garip olan şu ki, Perinçek’in temel fikirleri ve şahsiyetini çok yakından tanıyan kimi unsurlar da konjonktürel olarak geliştirdiği söylemlere rahatlıkla prim verebiliyorlar. Öyle ki, hemen her gün iktidara yakın bir medya organında Perinçek’in konuşmalarının manşet olabildiğini görüyoruz.

Akit TV ise bu düzeysizliği daha ileri safhalara taşımakta. Daha önce de konuk edilen Perinçek, gelen tepkilere rağmen dün akşam bir kez daha Akit TV ekranlarında arz-ı endam etti.

Perinçek programda Sisi alçağını överken, Muhammed Mursi ve İhvan hareketi hakkında Amerikancılık iftirasını tekrarlamaktan çekinmedi. Gazeteciler ise çok silik bir şekilde ve hiç de Perinçek’i üzmeyecek bir tarzda bu saçmalığa itiraz eder gözüktüler.

Halis Özdemir ve Mehmet Koçak’ın sunduğu programda bol bol propaganda yapan Perinçek karanlık geçmişini ustaca manevralarla kamufle etti. Örneğin bugün PKK’ya karşı savaşın ön cephesinde gözükmesine rağmen geçmişte Bekaa’da Öcalan ziyaretini nasıl izah ettiğine dair soruya “gazeteci olarak gittim” şeklinde uyduruk bir cevap verdi. Ve iki Akit TV mensubu gazeteci bu cevapla tatmin oldu. Oysa gazeteci olarak Bekaa’ya gitmekle Abdullah Öcalan adlı katille birlikte tören kıtasını selamlamanın ve PKK’lı gerillalara çiçek sunmanın ne alakası olabileceği sorusunu sormadılar.

İkibine Doğru dergisinin Resulullah (s) ve pak zevceleri aleyhine iğrenç yayınlarını, Şeytan Ayetleri saldırısını, Sivas provokasyonunu sormadıkları gibi. Anlaşılan o ki, Akit TV mensubu gazeteciler için de artık zaman birlik bütünlük zamanı. Ve İslami değerlere alçakça saldıranlar da dahil herkesle şimdi aynı cephede buluşmakta bir mahzur görünmüyor!