1. YAZARLAR

  2. Tamer Korkmaz

  3. 17 Mayıs'ın Arka Planı ile Yüzleşebilmek
Tamer Korkmaz

Tamer Korkmaz

Yazarın Tüm Yazıları >

17 Mayıs'ın Arka Planı ile Yüzleşebilmek

17 Mayıs 2009 Pazar 15:10A+A-

Bugün 17 Mayıs: Danıştay Provokasyonu'nun üçüncü yıldönümü… Üç yıl önce…

Avukat Alparslan Arslan'ın Danıştay İkinci Dairesi'ne yönelik silahlı saldırısı sonucu üyelerden Mustafa Yücel Özbilgin hayatını kaybetmiş; Türkiye bir anda “alacakaranlık kuşağı”na girivermişti.

Saldırının “Danıştay'ın türban kararına tepki” olarak düzenlendiği…

Kanlı baskının “laik rejimimize karşı bir saldırı olduğu” yönünde…

Peşin bir hüküm verilmişti.

Tetikçi Arslan da “dinci katil” diye tanımlanmıştı.

*

2006'nın 18 Mayıs günü…

Statüko'nun Amiral Gemisi Hürriyet'in ilk sayfasında yer alan yazının başlığında “Rejimin 11 Eylül'ü” deniyordu, Danıştay saldırısı için…

Yazıda “Bu ülkede din üzerinden siyaset yapmak çok ama çok tehlikelidir. Bu ülkede dinin sembollerini seçim flaması haline getirmek kimseye yarar sağlamaz” satırları okunuyordu; Danıştay saldırısıyla türban kararı ve hükümet arasında kafadan bağlantı kuruluyordu…

Aydın Doğan'ın Hürriyet'i başta olmak üzere “Egemen Medya” saldırının dinciler tarafından yapıldığı konusunda hemfikirdi; hemen hepsi hükümlerini çoktan vermişlerdi.

Basında “Türbancılar silaha sarılıyor” diye başlık atan yazarlara rastlanıyordu.

Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de kesin konuşuyordu:

“-Danıştay'a yapılan bu saldırı aslında laik cumhuriyete yapılan bir saldırıdır…”

Mustafa Yücel Özbilgin'in cenaze töreninde hükümete büyük tepki gösteriliyor; öfkeli kalabalıklar törene katılan bakanlar için “Katiller dışarı” diye slogan atıyorlardı.

Danıştay Provokasyonu'nda Alparslan Arslan'a tetiği çektirenler; “rejim krizi”ne oynuyorlar, Türkiye'yi “kaos”a sürüklemek istiyorlardı.

*

Aradan üç yıl geçtikten sonra, köprülerin altından çok sular aktı.

Hatırlayalım…

“Dinci katil” diye kamuoyuna sunulan ve Danıştay saldırısını “dinci bir örgütün namına düzenlediği” iddia edilen Alparslan Arslan'ın “ulusalcı” olduğu ve eylemi “Darbeci Ergenekon örgütü” hesabına gerçekleştirdiği kesinleşti.

Başka?

Danıştay Davası'na bakan Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi, eldeki sarsıcı birçok delile ve çarpıcı tanıklıklara rağmen…

Kanlı saldırı ile Ergenekon örgütü arasında herhangi bir bağ kurmayarak davayı neticelendirmişti.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi…

Mahkemenin bu hükmünü bozarak davanın gidişatını değiştirdi.

Danıştay Davası'nı yeniden görüşen Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi davanın Ergenekon davasıyla birleştirilmesi yönünde karar verdi.

Böylelikle, ilgili mahkeme ilk kararını tashih etmiş oldu.

Hasıraltı süreci sonlandı, 'hukuk yolu' açıldı.

*

2006'nın 18 Mayıs günü gazetelerinde -Danıştay Saldırısı'nı “Rejimin 11 Eylül'ü” diye niteleyerek- kanlı baskını kamuoyuna “türban kararı” ile birebir bağlantılı olarak sunanlar hâlâ daha Danıştay-Ergenekon örgütü bağlantısını kurmamaya özen gösteriyorlar!

Alparslan Arslan'ı, okuyucularına “dinci katil” gibi sunmayı sürdürüyorlar.

Ergenekon soruşturmasına/davasına tepki göstermeye devam ediyorlar; Ergenekon örgütünün savunuculuğunu yapıyorlar.

*

Ulusalcı-Laikçi cephedekiler…

Ergenekon destekçiliğinde ısrarlılar.

“Ergenekon siyasi bir davadır” yalanını tekrarlamak suretiyle Türkiye'nin büyük derin sırlarının üzerini örtmeye çabalıyorlar.

17 Mayıs 2006'da yaşadığımız kanlı kâbusun arka planı ile yüzleşmeye asla yanaşmıyorlar.

Danıştay Saldırısı'nın “laik rejimimize yönelik” olarak gerçekleştirildiği hususundaki peşin hükümlerini bozmaya hiç mi hiç niyetleri yok.

*

Bugün 17 Mayıs…

ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) öncülüğündeki 120 sivil toplum kuruluşunun katılımıyla organize edilen “cumhuriyet mitingi” Ankara'da –Tandoğan Meydanı'nda- yapılıyor.

ADD, günümüzün Ergenekon sanığı -emekli orgeneral Şener Eruygur'un başkanlığında- Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde üç büyük ilde düzenlediği devasa mitinglerle dikkatleri çekmişti.

Kaldığı yerden devam ediyor, cumhuriyet mitingleri…

“Laiklik ve bağımsızlık” odaklı olduğu ileri sürülen mitingi organize edenler, Danıştay Saldırısı'nın 'Darbeci-Ulusalcı' Ergenekon örgütü yapımı bir kanlı baskın olduğu gerçeğiyle yüzleşmeye neden yanaşmıyorlar?

Provokasyonun arkasındaki Ergenekon yapılanmasının üzerine gidilmesini istemiyorlar:

Nedir, korkularının nedeni?

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT