Diyarbakır'dan yayın yapan Radyo Selam’da Yöneliş programının konuğu Araştırmacı Yazar Murat Koç’tu.

"PELİKANCILAR İLE AYDINLIKÇILAR BİRLİKTE HAREKET EDİYOR GİBİ"

Yöneliş-Haber editörü ve yazarlarından Zafer Burakmak’ın hazırlayıp sunduğu programa bu hafta Yazar Murat Koç konuk oldu. Gündemin analiz edildiği programda, 15 Temmuz sonrası yaşanan süreçte, bürokraside ulusalcı/ Kemalist kadrolar ile seküler sağcı kesimlerin etkinliklerinin gittikçe arttığına dikkat çekildi. Koç şöyle konuştu; Fetullahçıların, işi sulandırıp, kendilerine engel gördüğü alanların boşaltılması için kullandıkları Ergenekon ve Balyoz’da mağduriyetler yaşanmış olabilir. Ancak Fetullahçı yapının bu davaları kendileri için kullanmak istemeleri darbeci, statükocu askerlerin olmadığı anlamına gelmiyor. Fetullahçıların 15 Temmuz darbe girişimi ardından başlayan tasfiyeleri ile yerlerine Kemalist, darbeci, cuntacı kadroların ya da onlara teslim olan yapıların doldurduğunu görüyoruz. Darbe girişimi sonrası bir diğer rahatsızlık veren gelişme de Pelikancılar denilen medya üzerinden tetikçilik yapan bir kesimin gittikçe güçlenmesi. Müslüman kesimlere karşı Pelikancılar ile Aydınlıkçı denilen Kemalist kadroların adeta bir ittifakı söz konusu.”

Bölgedeki gelişmelere değinilen programda, Kürdistan İşadamları Derneği’nin kapatılması kararında, Kürdistan” ibaresinin kullanılmasının bir suç unsuruymuş gibi değerlendirilmesine tepki gösteren Murat Koç, “Recep Tayyip Erdoğan, Mesut Barzani ile 2013 yılında yaptığı programda Kürdistan ifadesini kullandı.  Bunların artık aşılması gerek. Daha düne kadar Kürdistan, Kürt meselesi, anadilde eğitim meselelerini konuşuyorduk. Tekrar o defteri kapatıp, bundan 30-40 yıl önceki gibi kimi sözleri yasaklama seviyesine düşürülmesi, Kürt meselesinde devletin ve iktidarın kat ettiği mesafeye de zarar verecektir.”

“PKK, KÜRT MESELESİNİ GASP ETMİŞ DURUMDA, KONUŞULMASINA İZİN VERMİYOR”

PKK’nin şehir merkezlerinde yaptığı bombalı saldırılara ilişkin “Kentin merkezinde, sivil halkın içinde, bir lojmanın önünde bomba patlatıyorsan bu bir terördür. Ve orada çocuklar katlediliyorsa bu bir terör eylemidir.” İfadelerini kullanan Koç, Kürtlerin şiddetin bitmesini ve siyasetin işletilmesiyle haklarının iade edilmesini istediklerini belirtti. Koç, PKK’nin Kürt meselesini gasp ettiğini ve elindeki silahla sorunun konuşulamamasına sebep olduğunu vurguladı. Hükümetin, Kürtlerin haklarını PKK ile mücadelesinden bağımsız ele alması gerektiğinin altını çizen Koç, çöken Çözüm Süreci’nin en büyük handikaplarından birinin de bul olduğunu vurguladı; “Kürtlerin talepleri belli. Kürt kimliğinin anayasal kabulü. Eşit vatandaşlık; Türk vatandaşlığı yerine Türkiye vatandaşlığı örneğin. Kürtçe’nin yok olmaması için kullanımının genişletilmesi, anadilde eğitim gibi ve ekonomik kalkınma. Ekonomi bölgede çökmüş durumda. Yüzbinlerce insan iş bulma umuduyla bölgeden ayrıldı.  Bölgeye yönelik ekonomik kalkınma projeleri küçük paketlerle değil, uzun vadeli planlarla yapılmalı. Diğer bölgelerden 20 vergi alıyorsan buradan 2 alacaksın.” dedi. Koç tüm bunların yapılabilmesi için PKK’nin Türkiye içindeki silahlı mücadeleyi tamamıyla bitirdiğini ilan etmesi gerektiğini vurguladı.

KAYYUMLARA ELEŞTİRİ

Sur gibi PKK’nin hendekleri nedeniyle yıkılan bölgelerin inşası noktasında çok geç kalındığını belirten Koç, belediyelere atanan kayyumlara da hizmet noktasında eleştirilerde bulundu.”Belediyelere hizmet etmiyor, parayı örgüte aktarıyorlar diye kayyum atandı. Peki kayyumlar hizmet ediyor mu? Aylar geçti. Gözle görülür, elle tutulur bir şey var mı? Bölgede belediyelere, örgüte yakın kişilere peşkeş çekiliyor diye eleştiri getiriyorduk. Şimdi kayyumlarla beraber, farklı kimi kesimlere peşkeş çekiliyor. Kayyum olarak gelen, temizlik işçilerini işten atıyor. Yeterli bir güvenlik soruşturması yürütüldü mü, bu insanların emekleriyle bakmakla mükellef oldukları aileleri düşünüldü mü? Bunların iyi düşünülmesi gerekiyor.

Kürtler, PKK’yi yalnız bıraktı. Örgüte tepkileri, öfkeleri var. Örgütün tüm çağrılarına rağmen sokaklara inmedi, destek vermedi. Ancak bu söylem ve kötü icraatlar devam ederse bu tavır değişebilir. Devlet Kürtlerin duygu dünyalarına girmez, düzgün bir kamu diplomasisi yürütmez, Kürtlerin ne istediğini anlayabilecek bir mekanizma kurmazsa, yerel uygulamalarını düzeltmezse yarın ilk fırsatta örgüt yine taban toplayacaktır. “

Her hafta Cuma günü saat 17.00'da yayınlanacak Yöneliş programını www.selamradyo.com adresinden dinleyebilirsiniz.

Kaynak: Yöneliş-Haber