1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. MISIR

  4. "Mısır'daki Darbe Arap Baharına Karşı Yapıldı"
"Mısır'daki Darbe Arap Baharına Karşı Yapıldı"

"Mısır'daki Darbe Arap Baharına Karşı Yapıldı"

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Ahmed Raysuni: "Mısır'daki darbe Arap Baharı'na karşı yapıldı" diye konuştu.

18 Nisan 2015 Cumartesi 14:37A+A-

Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Başkan Yardımcısı Ahmed Raysuni, Arap dünyasında meydana gelen şiddet eylemlerinin, Arap Baharı sürecinde devrim karşıtlarının uyguladığı şiddete tepki olduğunu söyledi.

Fas'ta faaliyet gösteren Tevhid ve Islah Hareketi'ne 1996-2003 yıllarında başkanlık eden Raysuni, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Arap ülkelerindeki devrim süreci hakkında, "2010 yılında Tunus'ta barışçıl bir hareket olarak başlayan Arap Baharı ile halklar, barışçıl yollarla büyük değişiklikler gerçekleştirmiş ve bu sayede El-Kaide örgütü ile şiddet olayları ivme kaybetmişti. Terörün yok edilmesi ancak sebeplerinin ortadan kaldırılması ile mümkün olur. Tutuklamalar ve güvenlik alanında atılan diğer adımlar, yeterli değil, sorunu çözmüyor" dedi.

Raysuni, İslam kültüründe "cihad" gibi farklı şekilde yorumlanabilecek konular bulunduğunu ve bu konulara işaret eden ayetlerin bugün, alimler yerine ilmi yeterliliği olmayanlar tarafından okunup yorumlandığını belirterek, bu konuda Yusuf el-Karadavi'nin "Cihad Fıkhı" isimli eserinin okunulması gerektiğini dile getirdi.

Karadavi'nin kitabında cihada şiddet anlamı yükleyen radikal akımlara cevap verildiğini söyleyen Raysuni, "Gençler, Karadavi'yi okumayıp internet fıkhı üzerine yaşıyor. Oysa naslara ilimle bakanlar ile kendi düşüncelerini desteklemesi için ayet ve hadis arayanları ayırmak gerekir" diye konuştu.

Fıkıh ve din eğitiminin gerilemesi nedeniyle ilimsiz dindarlığın ortaya çıktığını, bu dindarlığın da doğru bir zemin üzerine kurulmayan özel bir kültür oluşturduğunu vurgulayan Raysuni, İslami hareketlerin önceki yıllarda, siyasetle meşgul olmaları nedeniyle bilinçlendirme konusunda görevini layıkıyla yerine getiremediğine işaret ederek, "İslami hareketlerin siyasette rol alma hakkı vardır ancak öncelikli görevleri, toplumu bilinçlendirme ve doğru dindarlık hakkında yol gösterici olmaktır" ifadelerini kullandı.

"Şiddet olayları, şiddete tepki"

Raysuni, Arap dünyasındaki mevcut durumun terörü doğurduğuna dikkati çekerek, "İstenmeyen bazı rejimlerin iktidarda bulunması, halkların büyük sıkıntılarla boğuşmasına sebep oldu. Bu durum da bazılarını şiddete yönlendirirken, bazılarının da şiddete yönelmemesine rağmen aynı mantıkta düşünmesine yol açtı" şeklinde konuştu.

Gelinen noktada Arap dünyasında meydana gelen şiddet olaylarını, "devrim karşıtlarının uyguladığı şiddete tepki" olarak değerlendiren Raysuni, bu konuda Mısır ve Suriye'de yaşanan gelişmeleri örnek verdi.

"Mısır'daki darbe İhvan'a değil, Arap Baharı'na karşı yapıldı"

Raysuni, Mısır'daki darbenin Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye ve İhvan'a değil meşruiyete, demokrasiye, halka, Arap Baharı'na ve onun hedeflerine karşı yapıldığını, akabinde daha önce benzeri görülmemiş tarzda öldürme ve kıyımlara şahit olunduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

"Barışçıl eylemlerin bir şey getirmediğini söyleyenler var. Onlara silah ve şiddet bir şey getiriyor mu diye sormak istiyoruz. Barışçıl eylem, toplumsal hedefleri gerçekleştiriyor. Arap Baharı, bunun delili."

Suriye'de barışçıl şekilde başlayan eylemlerin, silah ve varil bombalarının kullanıldığı bir çatışmaya dönüştürüldüğünü anlatan Raysuni, şiddetin bu şekilde arttığını dile getirerek, "Bugünkü şiddetin arka planında yoksulluk, adaletsizlik, cehalet ve zulüm gibi nedenler yatıyor" şeklinde konuştu.

(AA)

HABERE YORUM KAT