1. HABERLER

  2. ETKİNLİK

  3. Ereğli'de Mısır Cuntası Protesto Edildi
Ereğlide Mısır Cuntası Protesto Edildi

Ereğli'de Mısır Cuntası Protesto Edildi

Ereğli’li Müslümanlar Mısır’daki cunta katliamlarını protesto etti.

17 Ağustos 2013 Cumartesi 16:30A+A-

Kdz.Ereğli’de faaliyet yürüten FEDA-DER öncülüğünde düzenlenen eylemin sunumu, Kenan Ersoy tarafından yapıldı. Sunumda, Müslümanların çok ağır bedeller ödediği başta Suriye ve Mısır’daki direnişçiler selamlandı. Zorlu imtihanlardan geçirildiğimiz bugünlerin, vahyin şahidliği mücadelesinin her alanda yükseltilmesi gerektiği belirtilen sunum sonrası, Davut Olgun tarafından Kur’an-ı Kerim ve Meali okundu. Muş ilinden misafir olarak gelen Erdal Eker’in de kısa bir konuşma yaptığı eylemde, bu bereketli mücadelenin günübirlik değil hayat boyu şiarımız olduğu dillendirildi. Bilal Yıldızhan’ın Kurşun Gazeli şiiri ve basın açıklamasını okuduğu eylemde, “Defol Sisi Seninleyiz Mursi”, “İhvana Selam Direnişe Devam”, ”Ereğli’den Mısır’a Direnişe Bin Selam”, ”Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Allah”, ”Üzülme Gevşeme Allah Bizimle” sloganları atıldı. Davut Çevik tarafından okunan, kardeşlerimizin asla yalnız bırakılmaması, bu mücadelenin muzaffer olması için azim ve gayretlerimizin artırılması, zalimlerin karşısında ayaklarımızın sapasağlam olması duası ile eylem son buldu.

eregli-misir-eylem.jpg

eregli-misir-eylem-(2).jpg

eregli-misir-eylem-(3).jpg

eregli-misir-eylem-(4).jpg

eregli-misir-eylem-(5).jpg

eregli-misir-eylem-(6).jpg

eregli-misir-eylem-(7).jpg

Basın açıklaması metni :

MISIR’DA DARBECİLER KARDEŞLERİMİZİ KATLEDİLİYOR. BİNLERCE ŞEHİDİMİZ VAR.

YAŞASIN MISIR MÜSLÜMANLARININ ONURLU İNTİFADASI! KAHROLSUN KATİL CUNTA VE ASKERİ DİKTA!

Mısır’da ırkçı emperyalizmin desteği ile darbeci ordunun yönetime el koymasının ardından Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarında 46 gün boyunca şiddetin hiçbir türüne başvurmadan gösterilerini sürdüren İhvan mensuplarına Çarşamba sabahı zalimler tarafından bir kez daha müdahale edildi. Kahire'deki Rabiatul Adeviyye Meydanı'nın güneyindeki caddelerden zırhlı araçlar ve iş makineleri ile darbe karşıtlarına müdahale etmeye başlayan cuntacı güçlerinin rasgele ateş açması sonucu binlerce kardeşimiz şehid oldu ve onbinlercesi de yaralandı. Çoğu yaralının durumu ağır, ölü sayısı her geçen dakika artmakta. Mursi’yi desteklemek, darbeye karşı çıkmak için meydanlardan ayrılmayan kardeşlerimiz; keskin nişancıların saldırıları, satılmış asker ve polis gücüyle ve hatta bazı yerlerde diri diri yakılarak katlediliyorlar.

Mısır’ın yiğit evlatları, Hasan el Benna’nın yarenleri ve Seyyid Kutubun sadık öğrencileri bu zulme sessiz kalmayıp günlerdir meydanları doldurarak dünyada eşi benzerine az rastlanan onurlu bir direnişe imza atmışlardır. Bu kararlı mücadele, tavizsiz direniş, kan ve zulümle meşruluk elde etmeye çalışan zalimleri öylesine ürkütmüştür ki sivil ve savunmasız insanlara karşı kanlı saldırılar düzenleyecek kadar saldırganlaşmışlardır. Bu katliam ilk değildir. 3 Temmuz darbesinin ardından gözaltına alınan Mısır halkının tek ve meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin serbest kalması için ve Mısır halkının kazanımlarının gasp edilmesine boyun eğmeyeceklerini dünyaya ilan etmek amacıyla meydanlara toplanan İhvan mensupları katliamlarla susturulmaya çalışıyor. 8 Temmuz’da sabah namazı sırasında Kahire’de Mısırlı Müslümanlara karşı gerçekleştirilen ve en az 50 kardeşimizin şehit olmasına yol açan katliam “uluslararası toplum”un gözü önünde İhvan’a, meşru bir halk hareketine karşı girişilen katliam halkasının ilkiydi. Ardından 26 Temmuz’da Askeri cuntanın emriyle hareket eden Mısır Ordusu, Mübarek Ramazan ayında oruçlu olarak Rabıatul Adeviyye Meydanı’nda bekleyişlerini sürdüren halkın üzerine özellikle başlarına ve göğüslerine gelecek şekilde gerçek mermi kullanarak ateş etmiş ve bu vahşice saldırı sonucu yüzlerce kardeşimiz şehid edilmişti, dört binin üzerinde kardeşimiz de yaralanmıştı.

Son Firavun Sisi ve yaslandığı emperyalist güçler günler evvel direniş meydanlarında yeniden katliam yapacaklarını zaten belirtmişlerdi. Bu zalimler, başta İslam âlemi olmak üzere dünyanın suskunluğundan cesaret alarak İhvan’ın ve Mısır halkının kararlılığını, onurlu direnişini, katliamlarla ve alçakça saldırılarla bitirmek için her türlü vahşeti ortaya koymaktalar. Unutmayalım ki bu katliamın sorumlusu sadece cunta şefi Sisi değildir. Darbecileri ve işledikleri cürümleri ilk günden itibaren destekleyen Amerikan uşağı Suud yönetimi, ABD, BM ve AB bu katliamların suç ortakları, failleridir. Günlerdir bütün dünyanın gözü önünde savunmasız insanlar katledilirken, bu vahşete karşı sesini yükseltmeyen, zalime dur diyemeyen herkesin eli mazlum Mısır halkının kanına bulaşmıştır.

Herkes iyi bilmelidir ki şehitlerin kanının bereketiyle büyüyen bu mübarek mücadele dün başlamadı yarın da bitmeyecektir. Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da, Yemen’de ve Suriye’de yakılan intifada ateşi bugün tüm Ortadoğu’yu sarmış ve kuşatmış durumdayken, İslam ümmetinin kıyamını artık hiçbir güç engelleyemeyecektir. Bu, insanlığın ayağa kalkmasıdır, ümmetin yeniden var olma çabasıdır, bir diriliş rüzgârıdır. Dolayısıyla Mısırdaki darbeyi, İhvanı hedef alan sistematik katliamları; tüm Müslüman coğrafyalardaki devrim ve direniş süreçlerini ve İslami uyanışı engelleme teşebbüsleri olarak görüyoruz.

Adeviyye’de, Nahda’da yüzlerce kişi darbeciler tarafından katledilirken dünyanın sergilediği bu tepkisizlik ve suskunluk, Müslümanlar söz konusu olduğunda vicdanların nasıl da karardığını tüm açıklığıyla ortaya koymuştur. Bir buçuk yıl önce devrilen Mübarek bu katliamlar nedeniyle yatağında seviniyordur. "Darbe"lere, katliamlara karşı olduğunu söyleyip "ama"lı cümlelerle ağızlarından kin ve nefret akıtanlar ellerini ovuşturuyorlar. Sisi ve ona her imkanı seferber eden emperyalist güçler ve kuklaları İslami direnişi bastırdıkları hayaline aldanarak biraz nefes alacaklarını umabilir. Hiç fark etmez, karşılarında mallarıyla ve canlarıyla direndiklerinde, müjdeye nail olacakları ilahi fermana iman eden inanç ve özgürlük temsilcileri var. Karşılarında 85 yıllık bir birikime ve tecrübeye sahip olan, tüm siyasi yasaklamalara rağmen İslam coğrafyasının birçok diyarını etkileyen İhvan-ı Müslimin Hareketi var. Karşılarında Darbeci Mısır ordusu gibi yolsuzluk yaptığı, hak ve özgürlükleri engellediği, ülkenin kaynaklarını emperyalistlere ve Siyonistlere peşkeş çektiği için değil; İslami İlkerlerden ve ilahi buyruktan asla taviz vermeyeceklerini haykıran Muhammed Mursi, Muhammed Bedii, Muhammed Biltaci var. Bu zalimler karşısında seve seve ölüme koşmaya hazır şehadet anının özlemiyle yanıp tutuşan milyonlarca İslam eri var! Bu, Müslümanlar için onur, darbeciler için zillettir.

Bugün itibariyle Mısırlı Müslümanlar Cuma Namazı sonrası meydanları yeniden doldurmuştur. Mısırın tüm meydanları Özgürlük ve Adalet nidalarıyla inlemektedir. Şu saatler itibariyle katliamın halen sürdüğü şehit sayısının her geçen dakika arttığı Mısır’da, Muhammed Mursi başta olmak üzere, gözaltına alındığı söylenen İhvan yetkililerinin hayatlarından endişe duyuyoruz. Bizler Şeyh Saidlerin, İskilipli Atıfların, Mehmet Akiflerin, Selahaddini Eyyubilerin torunları olan Ereğlideki Müslümanlar olarak sonuna kadar Muhammed Mursi'nin ve İhvan’ın yanında ve darbecilerin karşısında olduğumuzu buradan bütün dünyaya ilan ediyoruz. Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz bütün dünya sathında devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Alemlerin Rabbi olan Allah'tan bekleyen Müslümanlarız.

Bizler Ereğlili Müslümanlar olarak İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça katliamları şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Katliamda şehid düşen kardeşlerimizin şehadetlerinin Âlemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini yüceler yücesi Rabbimizden diliyoruz. Bu katliamda yaralanan kardeşlerimize de Allah’tan acil şifalar niyaz ediyoruz. Başta İhvan-ı Müslimin olmak üzere Müslüman Mısır halkına taziyelerimizi sunuyoruz. Mısır’da askerî cuntanın karşısında kardeşlerimizin yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz! Bu vesileyle Darbe süreciyle beraber Mısır halkının yanında olduğunu beyan eden hükümetin geliştirdiği yaklaşımı söylem düzeyinde bırakmayıp, devletler bazında daha aktif bir rol almasını ve bu katliamların önüne geçmesini bekliyoruz. Canımızla, kanımızla, malımızla Müslüman Mısır halkı ile dayanışma içerisinde olduğumuzu buradan bir kez daha haykırıyoruz. Ve bir kez daha diyoruz ki askeri darbeye karşı Müslüman kardeşlerimizin yanındayız.

Rabbimiz Mısırda zulme karşı direnen kardeşlerimizin kuvvetlerini, heybetlerini, dirençlerini artırsın.

Yaşasın Mısır Müslümanlarının onurlu intifadası!

HABERE YORUM KAT