1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Darbeciler, Sahi, İktidar Oyunundan El Çekmişler midir?
Darbeciler, Sahi, İktidar Oyunundan El Çekmişler midir?

Darbeciler, Sahi, İktidar Oyunundan El Çekmişler midir?

Selahaddin E. Çakırgil gündemi yorumluyor...

20 Eylül 2014 Cumartesi 00:34A+A-

Ders kitablarından okuduğumuz ihtilallerin, isyanların, devrimlerin nasıl bir şey olduğunu anlayamazdık. Önümüze hemen 1789-Fransız İhtilali ve Rusya’da gerçekleşen 1917- Bolşevik/ Komünist Devrimi getirilirdi.

Fransız İhtilali hakkında konuşmakta bir tehlike yoktu.

Bolşevik Devrimi ve bolşeviklik hakkında ise..

Kapitalizm ve komünizm dünyaları arasındaki ’Soğuk Savaş’ döneminin etkisiyle, herkes toplumu kendi istediği yöne doğru yönlendirecek şekilde propagandalara ağırlık verdiğinden, konunun sağlıklı şekilde anlaşılması pek kolay olmuyordu. Sadece şehirlerin girişindeki ışıklı panolarda M. Kemale aid olduğu söylenen ’Türklük âleminin en büyük düşmanı komünizmdir. Her görüldüğü yerde ezilmeli!  lafı göze çarpıyordu.

’1956- Macaristan Ayaklanması patlak verdiğinde, henüz ortaokul birinci sınıftaydım ve Budapeşte sokaklarında, komünist rejime karşı -ilginçtir, komünist rejimin başbakanlığına getirilen İmre Nagy’nin gizli desteğinde- ’Nem- Nem! Şuha!..’(Hayır-Hayır! Asla!..) feryadları ile ayaklanan halk kitlelerinin Sovyet tankları tarafından nasıl ezildiğine dair korkunç haberleri kıt imkanlarımızla takib ediyorduk.

İmre Nagy’nin daha sonra Rusya’ya götürülüp oralarda öldürüldüğüne dair trajik haberler de körpe yüreklerimizi burkardı. (2012’de Budapeşte’ye gittiğimde, şehrin merkezindeki bir İstihbarat binasının bodrumunda, İmre Nagy’nin ve diğer siyasî suçluların kapatıldığı tek kişilik korkunç zindan hücrelerini görmüştüm. Şimdi, o zulüm mekanizmasını işleten patronların isimleri bilinmiyor bile.. Ama, İmre Nagy, halkına hizmet uğrunda, hayatını veren bir özgürlük kahramanı olarak heryerde hatırlanıyor.)

*

Ama, en sert ihtilal/ devrim hareketini Irak’da görmüştük, Temmuz 1958’de..

Irak’daki krallık rejiminin tepe noktasındaki asıl kişi olan Veliahd Abdulillah ve Irak başbakanı Nurî Said Paşanın tam da Bağdad Paktı toplantısına katılmak üzere Ankara’da beklendikleri günün sabahında, dünya korkunç kanlı bir askerî darbe haberi ile şoke oluyordu. 15 yaşındaki Kral Faysal ile amcası Veliahd ve aileleri kanlı şekilde öldürülmüştü. (40 yıllık ingiliz uşağı ve eski Osmanlı askeri olan ve) Kayıplara karışan Başvekil Nurî Said Paşa ise, üç gün sonra, kadın kılığında çarşaf içinde gizlenirken yakalanmış ve bir arabanın arkasına bağlanıp Bağdad sokaklarında canlı canlı sürüklenerek can vermişti.

O zaman ihtilalin, darbenin ne demek olduğunu, ilk kez, en korkunç çehresiyle o zaman hissetmiştim.

Yazının Devamı >>>