1. HABERLER

  2. HABER

  3. MEDYA

  4. Basına Tehdit CHP’den Gelince Gıkları Çıkmıyor
Basına Tehdit CHP’den Gelince Gıkları Çıkmıyor

Basına Tehdit CHP’den Gelince Gıkları Çıkmıyor

‘İktidar olur olmaz ilk iş olarak gazetelere el koyup, patronlarından hesap soracağız’ diyen CHP’li Gürsel Tekin’e basın meslek örgütleri ve bir kısım medya sessiz kalırken, bazıları da kalkan oldu.

23 Şubat 2015 Pazartesi 08:09A+A-

Avrupa kapılarında Türkiye’yi dünyanın büyük basın hapishanesi ilan eden, sürekli basın özgürlüğünden dem vuran CHP’nin gerçek yüzü partinin iki numaralı isminin açıklamalarıyla bir kez daha kendini gösterdi. CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, tıpkı CHP’nin tek partili yıllarında olduğu gibi, ‘Muhalif basına el koyacağız’ açıklaması yaptı.

Gerçek niyetleri anlaşıldı

Her fırsatta, ‘basın özgürlüğü elden gidiyor’ diyen basın meslek örgütlerinin bu tehditlere sessiz kalması ise tepki topluyor. Başta Avrupa kapılarında olmak üzere, her fırsatta “Türkiye’de basın özgürlüğü yok, muhalif basına baskı var” diyen CHP’nin iki numaralı ismi Gürsel Tekin’in, “8-9 Haziran’da kirli gazetelerin tamamına el koyacağız” tehdidine tepkiler sürerken, sık sık “Basın özgürlüğü elden gidiyor” yaygarası koparan Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi meslek örgütlerinden ise hala ciddi bir ses çıkmış değil. Meslek örgütleri Tekin’in basına yönelik sözlerine sessiz kaldı.

Tekin’in iki yüzlü anlayışı

Türkiye’yi yasaklar ülkesi ilan eden CHP’li Gürsel Tekin’in, “8-9 Haziran’da kirli gazetelerin tamamına el koyacağız” şeklindeki tehdidiyle gerçek yüzü de ortaya çıktı. Ergenekon davaları sürecinde “Tutuklu gazetecilerin olmadığı, herkesin kendini özgürce ifade edebildiği bir dönem, inşallah en yakın zamanda olacak” diye umutlar vadeden Tekin’in iktidara gelir gelmez ilk işinin basına el koymak olduğu anlaşıldı. Fuatavni hesabı üzerinden yapılan görüşmelerde CHP ile paralel örgütün kirli ittifakının ortaya çıkmasını hazmedemeyen Tekin, skandal ilişkilere açıklık getirmek yerine, beğenmedikleri gazeteleri tehdit etmeyi seçti. Özellikle Avrupa kapılarında Türkiye’yi dünyanın en büyük basın hapishanesi ilan etmekten çekinmeyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Tekin’in “İktidara gelir gelmez basına el koyacağız” tehdidine yönelik tepki vermemesi basın özgürlüğü konusundaki iki yüzlülüğünü ortaya koydu. “Türkiye’deki medyanın fotoğrafına bakarak medya dünyasından ve gazetecilerden özür dilemelidir. Basın özgürlüğü sınırlarını genişleteceğiz” diye vadeden Kılıçdaroğlu’nun, Tekin’in tehditlerine sessiz kalması, “Kılıçdaroğlu ve ekibi galiba basın özgülüğünü Bab-ı Aliye el koyarak gerçekleştirecek” yorumlarına yol açtı.

CHP örgütü gibiler

Her fırsatta ‘basın özgürlüğü elden gidiyor’ diye açıklamalar yapan Basın Konseyi, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti gibi basın meslek örgütleri ise basına yönelik tehditlere ses çıkarmayarak Tekin’i koruma kalkanı içine aldı. Açıklama yapmayacaklarını bildiren Basın Konseyi Başkanı Pınar Türenç, “Dün yapılan benim medyam diretmeleri bugün bu açıklamaların yapılmasına neden oluyor. Zaten bir milletvekilinin açıklaması” diyerek basına yönelik tehditlerin üzerinden geçti. Türenç, Tekin’i şu sözleriyle korudu: “Gürsel Tekin’in  sözlerini genel anlamda kabul etmek mümkün değil. Ancak şu gerçeği de görmemiz lazım. Bazı medya kuruluşları tarafsız gazetecilik yapmamakta, bugün iktidarın yayın organları gibi hareket etmektedir. Bunu da kabul etmek mümkün değildir. Dün yapılan benim medyam diretmeleri bugün bu açıklamaların yapılmasına neden oluyor.”

Olcayto kendi adına eleştirdi

CHP’li Gürsel Tekin’in basını tehdit eden ifadelerine sessiz kalan ve resmi bir açıklama yapmayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti de suskunluğunu sürdürüyor. STAR’ın ısrarlı soruları üzerine ‘bence’ diyerek konuşan TGC Başkanı Turgay Olcayto, Gürsel Tekin’in basına yönelik tehditlerinin Milli Birlik Komitesi’ndeki genç subayların “Baba-ı aliye gireceğiz” sözlerini hatırlattığını söyledi.

TGC adına açıklama yok

Talihsiz bir açıklama olduğunu kaydeden Olcayto, “Çünkü düşünce ve ifade özgürlüğüne aykırı bir tutum. Ben seçim kazandıktan sonra Babıali’den geçerim lafını bir siyasi partinin yetkilisinin söylemesi yanlış bir şey. Bu bütün gazetecilere gözdağıdır. Yıllar önce Milli Birlik Komitesi’nden genç subaylar bu lafları söylerdi. Tekin’in tavır ve sözleri halen askeri dönemin söylemlerine işaret ediyor. Gelir gelmez “Babıaliden geçeceğiz” filan. Bunların topluma da yararı yok. Çünkü basın herkese lazım, toluma da, siyasilere de. Dediğim gibi çok talihsiz bir konuşma bence” dedi.

CHP’NİN GENLERİNDE VAR

CHP’li Gürsel Tekin’in, beğenmediği gazeteleri tehdit etmesi 1925 ile 1948 arası CHP’li Tek Parti’li yıllarda uyguladıkları baskı dönemlerini hatırlattı. Bu yıllarda, gazeteler Ankara’dan dikte edilen haberleri yazıyor, CHP’nin 3 güçlü adamından Recep Peker, ‘Muhalif basın yılan yuvasıdır imha edilerek susturulmalıdır’ diyordu. İsmet Paşa, ‘Muhalefet ihtilaldir’ derken, Mustafa Kemal de ‘Devrimlerin etrafında çelikten kale olmayan basını susturun’ talimatı vermişti. 4 Mart 1925’te Takrir-i Sükun Kanunu’nun çıkarılmasının hemen ertesi gün 5 gazete ile 3 dergi kapatılmış, sahipleri de idamla yargılanmıştı.

EL KOYMAKLA TEHDİT ETTİ

CHP ve Kılıçdaroğlu’nu eleştiren gazeteleri hedef alan Gürsel Tekin, “Şimdi de Kılıçdaroğlu için yazıyorlar. Kılıçdaroğlu cam gibidir. 8-9 Haziran’da ilk işimiz bu kirli gazetelerin tamamına el koymak olacaktır. Sadece el mi koyacağım, buna bulaşmış bütün iş adamlarından hesabını soracağız” demişti.

STAR

HABERE YORUM KAT

1 Yorum