1. HABERLER

  2. HABER

  3. Balyoz ve Ergenekon Sanıkları İşçi Partisine Katıldı
Balyoz ve Ergenekon Sanıkları İşçi Partisine Katıldı

Balyoz ve Ergenekon Sanıkları İşçi Partisine Katıldı

Balyoz ve Ergenekon davalarında yargılanan birçok emekli subay İşçi Partisi'ne katıldı. Komutanlar İşçi Partisi'ne katılmalarının nedenlerini Al Jazeera Türk'e anlattı.

23 Kasım 2014 Pazar 20:17A+A-

Can Hasasu / Al Jazeera

Albay Hasan Atilla Uğur, Abdullah Öcalan’ı sorgulayan komutan. Kara Harp Okulundan mezun olduğu 1979 yılında Türkiye sağ-sol çatışmalarının içindeydi ve terör örgütlerinin etkili olduğu bir dönemdi. Jandarma subayı olarak göreve başlayan Hasan Atilla Uğur komando kursu gördü ve kendi anlatımına göre, bu noktadan sonra da kariyeri terörle mücadele alanında geçti. Sadece PKK değil, Türkiye’de faaliyet gösteren diğer örgütlerle mücadelede yer aldı.

Uğur, "Ergenekon" ve "Balyoz"  soruşturmaları kapsamında 1 Temmuz 2008'de gözaltına alınıp tutuklandı.

Cezaevinden genel başkan yardımcılığına

Emekli Albay Uğur, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek'le cezaevinde tanıştığını söylüyor.

“Sözde Ergenekon ve Balyoz davalarında Türkiye’de iki kurum hedef alındı. Biri İP diğeri de TSK’nın seçme subay ve astsubayları, generalleri. Onları cezaevinde gördüğüm zaman şunu anladım: Mustafa Kemal Atatürk ilkelerine gönülden bağlı insanlar. Özellikle uydurma Ermeni soykırımının yalan olduğu konusunda Sayın Doğu Perinçek’in Avrupa’da sergilediği dik duruş ve orada yargılanması, tutuklanmayı dahi göze alması gerçekten de dikkatimi celp etti. Netice itibarı ile bu insanlarda ahde vefayı gördüm, bu insanlarda bir disiplin gördüm, vatana ve millete bağlılığı gördüm. Ben de zaten bu vatan için ömrünü ortaya koymuş bir Türk milliyetçisiyim. Netice itibarı ile bir Türk subayıyım. Bu nedenle bana yaptıkları teklifle, hiç tereddüt etmeden, 2013 yılı Aralık ayında İP saflarına katıldım. Cezaevindeydim o zaman.”

“TSK mensupları İP’yi farklı buluyor”

Uğur, Mart 2014’te tahliye edildi. Uğur’a göre genel başkan yardımcılığı görevini yürüttüğü İşçi Partisi, Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının yıllarca korumak için eğitildiği değerlerle bire bir örtüşüyor:

“İşçi partisinin özellikle de Ergenekon ve Balyoz sürecinde, Ermeni soykırımı meselesinde, açılım diye adlandırılan ve anaların ağlamaması için ortaya atılan ama anaları daha da çok ağlatacak olan vatan bölünmesi sürecinde gösterdiği tutum ve duruş emekli TSK mensuplarını çok etkiledi. İP teşkilatlarında emekli subay ve astsubayların çok olduğunu görüyorum. Diğer partilerde bu oran nedir bilmiyorum. Ancak bizim partide yoğun olarak TSK emeklilerinin bulunduğunu biliyorum. Bu bir sebep değil, sonuçtur.”

Hava Kuvvetleri'nden İşçi Partisi'ne

Hava Harp Okulu'ndan 1976 yılında mezun olan emekli Tümgeneral Beyazıt Karataş da Balyoz davasından tutuklu yargılanıyordu. 30 Ağustos 2012 tarihinde, Hadımköy cezaevinde tutuklu iken, Askeri Şura Kararıyla emekli edildi. Beyazıt Karakaş, siyasete atılmaya tutukluyken karar veren İşçi Partili askerlerden:

Ben askerken siyasete atılmayı hiç düşünmemiştim. Ancak bizi bu kumpas davalarla Türk Silahlı Kuvvetlerinden ayırdıktan sonra bir değerlendirme yapmak zorunda kaldım. Bir yol ayrımında kaldım. Dolayısıyla da bunlarla mücadele etmem gerektiğine inandım. Bunu en iyi İşçi Partisi’nin yapacağına inandığım için bu kumpasçılarla, ülkemizin başında olan bu insanlarla daha iyi mücadele etmek ve milli bir hükumet kurmak için adresin İşçi Partisi olduğuna karar verdim.”

“Bizi yalnız bıraktılar”

Karataş'a göre, Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi Ergenekon ve Balyoz davaları ile ilgili net bir duruş sergilemedi:

“Silivri mahkemelerinde yargılandık, hiçbir siyasi parti arkamızda durmadı. Bunun bir kumpas olduğunu görmelerine rağmen hiçbir siyasi parti, başlangıçta arkamızda durmadı. Başlarda diyorum çünkü ilerleyen süreçte, gerek Cumhuriyet Halk Partisi gerekse Milliyetçi Haraket Partisinden bazı isimler bize destek verdi. Ama bunları toplasanız 20 ile 25 kişi arasındadır. Ama partilerin lider kadrosu başlangıçta bu kumpas davalara karşı tepki göstermediler. Size sahip çıkmamışlar, TSK’lere bir kumpas olduğunu bilmelerine rağmen arkanızda durmamışlar. Dolayısıyla da siyasete atılacaksam bu şekilde bir tavır takınan CHP ve MHP saflarında bunu yapmam mümkün değildi.”

"TSK'dan katılım artacak"

İşçi Partisi saflarında siyasete atılan bir diğer asker, İşçi Partisi genel başkan yardımcılarından emekli Tümgeneral Naci Beştepe. Beştepe, İşçi Partsi'ne katılma gerekçesi olarak, bu partinin, "Atatürk ilke ve devrimlerinin korunması, doğru uygulanmasında diğer bütün partilerden daha duyarlı" olmasını gösteriyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nden 2007 yılında emekli olan Beştepe, partilerine katılan asker kökenli üyelerin daha da artacağını savunuyor:

“Askerler ulusal konularda duyarlı, ülkenin güvenliği, huzuru ve refahı konusunda dikkatlidir. İşçi Partisi'nde bu duyarlılığa yanıt almışlardır. Sayısal verilere sahip değilim. ancak şunu çok iyi biliyorum ki, Ergenekon, Balyoz ve 28 Şubat gibi davalar sona erdiğinde asker üyeler şu andakinin 10-20 katına çıkacaktır.”

İşçi Partisi net bir sayı veremiyor ama onlara göre, Ergenekon ve Balyoz gibi davalar nedeniyle siyasete kendi çatıları altında başlayan pek çok emekli asker var. 

HABERE YORUM KAT