1. YAZARLAR

  2. Mustafa Atav

  3. Vardır Bir Bildiği!
Mustafa Atav

Mustafa Atav

Yazarın Tüm Yazıları >

Vardır Bir Bildiği!

22 Ağustos 2009 Cumartesi 14:37A+A-

Ne de olsa ülkem insanına, coğrafyamıza hizmet etmiş, hizmet götürmüş bir büyüğümüz O,hakkını teslim edelim!

Yıllardır devlet işleyişini yakından takip eden, Başbakan olmuş, başbakan yardımcılığı yapmış, MGK’ya katılmış, bir dolu gizli anlaşmalara imza koymuş biri durduk yerde konuşuyorsa, elbette vardır bir bildiği!

Ülkesine hizmet için yola çıkmışken  darbeye maruz kalmış, medrese-i Yusufiyye’de misafir edilmiş, sonra siyasetten men edilmiş bir dava adamı bir şeyler söylüyorsa durup düşünmek gerekmez mi?!! Burada aklınıza ne Karaoğlan gelsin, ne de Melon şapka ve ne de onun tabiri ile yeni yetme mahalle çocukları!

Defaten dava uğruna mahkûm olmasına rağmen, sokaklardan, caddelerden men edilmesine, kalabalıklara ancak mültivizyon gösterisi ile seslenebilmesine rağmen yılmıyor, cehd, cihat ediyor ve aymaz Müslümanları, gaflet ve dalalette olan talebelerini uyarmak için ahir vaktinde didindikçe didiniyor, dinlemeyelim mi şimdi onu?

Daha düne kadar çoluk çocuk(!) takımlarından birinin affıyla özgür bırakıldığı ev hapsindeydi, aynı zamanda hasta ve mağdurdu, tekerlekli sandalyeyle görüyorduk onu Tv. ekranlarında; şimdi çok şükür sağ salim, uçtukça uçıyor, kondukça konuyor, Allah selamet versin!

Bu yaşta, bu azme, bu gayrete, bu didinmeye lafımız olabilir mi?

Böyle birinin sözüne güvenilmez, itibar edilmez, dikkat çekilmez mi?

Bakmayın siz onun arada bir ulusalcı kanallara çıktığına, ulusalcı ve Kemalistlerle aynı karelerde göründüğüne; onlar onun için o demlerde koltuk değnekleriydi, hepsi o kadar!

Onun milliliği, onun yerelciliği hep ümmet için, İslam birliği, D–8 içindi!

Ne diyorduk, ne diyordu?

Geçmişten yola çıkalım, Türkiye siyasetini en yakınından bilen,”gizlidir” dosyalarına ilk elden vakıf olan biri, eğer Susurluk için fasa fiso, glu glu dansı yapılıyor filan demişse doğrudur!

Nitekim doğru çıkmadı mı?

Ne var elde avuçta, söyler misiniz? Onun dediği gibi elde var sıfır, değil mi?

Aradakileri geçelim, iş Ergenekon’a kaldı… Şimdinin savcı ve yargıçları geçit vermez Ergenekon’u meri hukuk kazanında eritip tüketecekler… miş! Olur, mu olur!

Onun içinde benzer şeyler söyledi tecrübeli siyaset adamı, boş işler bunlar demeye getirdi!

1960’lı yılların meselesi olduğu söylenen Ergenekon olayını o bilmeyecek de biz mi bileceğiz? Boş diyorsa vardır bir hikmeti, vardır yine bir bildiği?

Bu kaçıncı operasyon? Geçelim efendim, sırada bekleyenler var ve biz de hala bekleyenlerdeniz hep beraber. Dediği gibi bu işler herhalde boş işler, şimdilik o işlerin dolu tarafını göremedik! Görelim bakalım Mevla’m neyler, neylerse güzel eyler…

Sırada ne var, Kürt sayıştayı, Kürt Dosyası, Kürt Açılımı vs. birbirlerinin mütemmimi konular ve başlıklar. Meselenin kökü ta uzaklara gidiyor ama ihale garibim AKP’ye kaldı. AB açılımından sonra bu da iyi gider hani!

Kimler neler söylemiyor ki bu konuda!

Demokrasimizin(!) kurtuluşu bu açılıma bağlı, onlarca yıldır mağdur edilmiş insanımızın hakkının ödenmesi, kaybedilmiş hakların geri iadesi; dahası yerel, küresel sorun olan PKK’nın ömrünün nihayete ermesi bu açılıma bağlı! Bu açılım sayesinde kıyas yolu ile bütün yasaklar sona erecek. gerilimler son bulacak-mış!!! Sahi, olabilir mi?

Ülkem/yurdum(!) insanı artık bu sayede mutlu ve bahtiyar, en azından sorunlar konuşuluyor, tartışılıyor, bu da bir iş sonuçta! Ama bir MHP’miz var ki düşmanlar teyakkuzda olsun, müteyakkız kalsınlar, dağlara çıkmaya hazırlar biline!

Ve en önemlisi AKP dikkatli olsun, Avrupa’nın oyununa gelmesin, İsrail’in vilayeti olmaya ramak kaldı çünkü! Kriz, faiz, işsizlik ve daha neler, Türkiye’nin İsrail’in vilayeti olma hakkını kazandığının göstergesiymiş!

Böyle diyor, demeye çalışıyor en bilirkişimiz, siyaseten tecrübeli büyüğümüz, dikkat kesilmeyelim mi?

Kulağımızın üstüne mi yatalım, matahtan saymayalım mı söylenenleri?

Ne isabetli sözler şunlar, O yani tecrübeli büyük siyasetçimiz söylemiş: Irkçı, milliyetçi değiliz, cahiliye inanışı bunlar ve hepimiz kardeşiz. Doğru söze ne denir?

Ama kardeşlik, ama açılımla geleceği varsayılan özgürlük deyince düşünelim biraz, kandırmayalım birbirimizi!

Ülkem/yurdum insanı birbirlerini kardeş görselerdi kavgalar, gerilimler, darbeler, ihtilaller şunlar bunlar olur, özgürlükler kısıtlanır mıydı?

Sigara yasağı, duman, temiz hava ile özgürlük çağrısında bulunan zihniyet ne hikmetse başka meselelerde kuralcı ve kralcı olabiliyor; çifte standarda gel, desek yeridir.

Kardeş de olunur, özgür de olunur inşallah ama birileri dağdan ineceklerin yerine dağa çıkmaya hazırlanıyorlar. Bu tür anlayışlara sahip olanların hüküm ferma olduğu yerlerde özgürlük neyimize ki? Bu ara CHP’ye dikkat, gaza ve toza getirmesi işten bile değil!

Vah garip ülkem, vah ki vah! Ne günlere, ne siyasetçilere kalmışsın böyle!

Ey kıymetli, haşmetli, yaşlı, söz ve eylemlerinin hikmetinden sual olunmaz büyüğümüz!

De diyeceklerini, ortalık yerlerde muğlâk bırakma söylemlerini!

Bir şeyler diyorsan -ki maşallah hiç boş durmuyor, sürekli koşturuyor ve ilginç laflar üretiyorsun- adamakıllı de diyeceklerini. Çoluk çocuklara maskara ettirme ümmet-i Muhammed’i! Hem unutma onları bu milletin başına sen gelip yerleştirmedin mi, kimin çırağıydı onlar? Kimin mutfağında yamaklık yaptılar, kimin dizinin dibinde oturdular?

Hem bak dinlemiyorlar seni yetiştirdiğin çıraklar, mahalle çocukları, çoluk çocuklar!

Herhalde onlardan biri gaflete düşmüş, sürçi lisan etmiş olmalı ki ”Kürt açılımının ABD’nin projesi olduğunu ispat edemeyenler şerefsiz, alçaktırlar!” demiş ama sen üzerine alınma, laf, söz sana değil! Hem seni duysaydı, söylediklerini okusaydı, birileri sufle etseydi söyler miydi böyle şeyler? Hem ayrıntıya, burada ki nüansa(!) işaret edeyim seni ferahlatmak için; O diyor ABD’nin projesi, sen diyorsun Avrupa’nın oyunu! Farkın farkı var değil mi?

Neyse…

Vardır sende, daha çok sırlar, bilgiler vardır. Mezara mı götüreceksin bildiklerini?

Anlat bir bir hepsini de kurtar bizi şu mahalle çocuklarından; ABD’ye, İsrail’e köle, siyonizmin oyuncağı olmuşlardan!

Sürçi lisan, saygıda kusur ettiysek affola!

YAZIYA YORUM KAT

4 Yorum