1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. FİLİSTİN

  4. “Tutukluları Hem Ruhen Hem Bedenen Öldürmek İstiyorlar”
“Tutukluları Hem Ruhen Hem Bedenen Öldürmek İstiyorlar”

“Tutukluları Hem Ruhen Hem Bedenen Öldürmek İstiyorlar”

İşgalci İsrail’e bağlı hapishanelerde 11 yıl kaldıktan sonra özgürlüğüne kavuşan Filistinli İyas er-Rufai, “Tutukluları hem ruhen hem bedenen öldürmek istiyorlar.” dedi.

28 Ağustos 2017 Pazartesi 15:15A+A-

Uzun yıllar işgalci İsrail’e bağlı hapishanelerde kalan ve bu süreçte ciddi hastalıklarla boğuşan Filistinli İyas er-Rufai, İsrail’in uyguladığı ihlaller ve tıbbî ihmaller nedeniyle Filistinli hasta tutukluların ölüme çok yakın olduğunu söyledi.

İslami Cihad Hareketi’ne mensup olmak suçlamasıyla 2006’da tutuklanan ve 11 yıl hapiste kaldıktan sonra 13 Ağustos’ta tahliye edilen 34 yaşındaki er-Rufai, gençliğinin en güzel dönemlerinde verdiği yaşam mücadelesini ve cezaevlerindeki Filistinlilerin durumunu AA muhabirine anlattı.

İşgalci İsrail’in Filistinli hasta tutuklulara yönelik tutumunu eleştiren er-Rufai, özellikle tutuklu hastaların nakledildiği er-Remle Hastanesi’ndekilerin hâlinin perişan olduğunu belirtti.

er-Rufai, “er-Remle’de hastalar, vücutları zincirle bağlı bir şekilde yatıyorlar. Kendi başlarına hareket imkânına sahip değiller. Zorlukla nefes alabilecek durumdalar.” dedi.

“er-Remle Gerçek Bir Mezar”

Hapis hayatı boyunca hastalıklarla mücadele ettiğini belirten er-Rufai, “Oradaki durum trajik. Hastaların kendilerine yardım edecek birilerine ihtiyacı var. Ama yardım edecek kimse yok. er-Remle gerçek bir mezar.” diye konuştu.

Cezaevinde hastaların hayattan koptuğunu ve ölüme çok yakın olduğunu dile getiren er-Rufai, “Yıllarca parmaklıklar arkasında benim için hayat durdu. Tıbbî ihmal sebebiyle neredeyse ölecek kadar zorlu bir süreçten geçtim. Çıktığımda sanki yeniden doğdum.” ifadelerini kullandı.

“Sağlık Taraması Taleplerim Kabul Edilmedi”

Hastalık sürecinden bahseden er-Rufai, şunları kaydetti:

“2014 yılının Ramazan ayında, Negev Çöl Hapishanesi’nde hücrede kaldığım süreçte aşırı bitkin düştüm. Hücreden çıkarıldıktan sonra üç ay boyunca cezaevi doktorlarına ve yönetime başvurarak sağlık taramasından geçmek istedim ama taleplerim kabul edilmedi. Yalnızca ağrı kesici veriyorlardı. O dönemde yaklaşık 30 kilo kaybettim. Durumum daha da kötüleşti ve zaman zaman bilincimi yitirmeye başladım.”

Başından “dehşet verici” olaylar geçen er-Rufai, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir gün uyandığımda, karnımın açık ve bağırsaklarımın dışarıda olduğunu gördüm. Vücuduma birçok tüp bağlanmıştı. Ameliyat edildiğimi anladım. Doktor, ‘Hâlâ hayattasın, bağırsaklarından bir kütle alındı ve bir kısmı da çürüdüğü için kesilerek atıldı.’ dedi. Ama yaşadığım sıkıntılar bitmedi. Tam iyileşmedim ve yine er-Remle’ye nakledildim. Oradan sonra hapishaneye. Hapishane ve hastane arasında mekik dokudum. Birkaç ay sonra bir ameliyat daha geçirdim. Üç yıl boyunca hastalıklarla boğuştum. Kelimenin tam anlamıyla çok acı zamanlardı.”

Müdahale Çağrısı

İsrail Hapishaneler İdaresi’nin, Filistinli hastalara yönelik ihlallerine dikkat çeken ve cezaevlerinde ciddi tıbbî ihmal yaşandığını belirten er-Rufai, “Tutukluları hem ruhen hem bedenen öldürmek istiyorlar.” dedi.

Tutuklu hastaların durumuna, özellikle er-Remle’deki duruma müdahale edilmesi gerektiğini dile getiren er-Rufai, “Hastaların hayatlarının kurtarılması için resmî makamlar ve uluslararası toplum harekete geçmeli. Hapishanelerde kalan binlerce tutuklunun hepsi de hayatı seviyor. Zorunlu sebeplerde ötürü buraya geldiler.” diye konuştu.

HABERE YORUM KAT