1. HABERLER

  2. ETKİNLİK-EYLEM

  3. Tatvan'da "Kitabı ailece okumak" semineri yapıldı
Tatvan'da "Kitabı ailece okumak" semineri yapıldı

Tatvan'da "Kitabı ailece okumak" semineri yapıldı

"Tatvan Özgür-Der şubesinde  “Kitabı ailece okumak” konulu yapıldı.

19 Aralık 2025 Cuma 22:33A+A-

Seminerde Osman Sevim konuşmacı olarak sunum yaptı. Seminer Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı.

Osman Sevim konuşmasında şunları söyledi:

“Okumanın, yalnızca düşünen insana özgü olduğunu ve onu diğer canlı türlerinden ayırt eden en seçkin becerilerden biri olduğunu’ belirten Sevim, okumak ile ‘hem tenzili olan ayetleri yani inmiş olan vahyi hem de kevni ayetleri yani bir bütün gördüğümüz âlemdeki yaratılmışları anlamak üzere bir eylem gerçekleştirdiğimizi’ ifade etti. ‘İnsanların binlerce yıldır kâinatın dilini okuduğunu; yine insanlar insanı, hayvanları, bitkileri, güneşi, ayı, yıldızları, nehirleri, dağları, yolları, ormanları vs.. okuyarak yol bulduğunu, yön tayin ettiğini, ibadet ve ticaretini gerçekleştirdiğini’ vurguladı.

Sevim, ‘Okumak, yol azığı almak, yakıt almak demektir. Okumak, yol işaret ve işaretçilerini görmek, kale almak ve öylece yürümek veya yaşamaktır. Zihinsel gelişmişlik ve doymuşluk kaliteli/nitelikli okumaların neticesinde hâsıl olur. Okumak, fark etmektir çükü. Keşfetmektir. Kendine gelmektir. Kendin olmaktır. Koruma kalkanına sahip olmaktır. Tarihte bir gerçekliğe tekabül eden bir örnekliğe kavuşmaktır. Sağlam köklere sahip olduğunu kavramaktır. Donanmaktır. Donatmaktır’, dedi.

Okumanın, insana “evindelik hissi” verdiğini, rahatlattığını; evrenselliğin en uğursuz düşmanı olan tekçi düşünceye darbe vurduğunu ve kişiye ayrıcalık kazandırdığına da değinen Sevim, elde edilen bilgi, akıl, hikmet ile de ahlaki anlamda bu dünyada “sorumluluğun küreselleşmesini” de hibe ettiğini’ ekledi.

‘Bu modern çağda dikkatimizin çalındığını, idrak etme ve odaklanma yetimizin yara aldığını; gönül ve göz çeldiricilerimiz çoğaldığını’ dile getiren Sevim, ‘dikkat etmeden yaşadığımızı, idrak etmeden yürüdüğümüzü ve önümüze bakmadan son sürat ilerlediğimizi ve bu nedenlerle bizleri nelerin beklediğini kestiremediğimizi’ aktardı. ‘Okumanın, esir ve rehin alınan dikkatin geri alınması ve kayan idrakin yeniden rayına oturtulması için verilen büyük savaşın adı’ olduğunu vurguladı.

‘Bölgemizde, ülkemizde, dünyamızda geçmişte yaşamış kişi ve grupların, hem kendi hem toplum hem de emperyalist devlet veya devletler ile ilgili “bilgisizliklerinin kurbanları” olduğunu’ dile getiren Sevim; ‘kitap okumanın, ihtiyaç listemizdeki yerini muhakkak alması gerektiğini; tıpkı su içmek ve yemek yemek gibi zaruri bir ihtiyaç olarak görülmesi ve önemsenmesi gerektiğini de ekledi.

Osman Sevim, ‘Öncelikle, insan ferdi olarak kendimizi bilmek ve anlamak üzere okumalar yapmalıyız. Sonra, bir mesleğimiz varsa eğer mesleğimizi en iyi şekilde icra etmek ve hizmeti en üst seviyede sunmak için kendi alanımızla ilgili okumalar yapmalıyız. Kendi alanında aranılan, parmakla gösterilen, başvurulan hale gelmek çok önemlidir. İnsanları doğru bilgilendirme, doğru yönlendirme veya insanların soru ve sorunlarına doğru, gerçek ve yararlı çözümler sunmak bu okumaların neticesinde gerçekleşecektir. Özellikle metafizik mevziler güçlensin diye zikirler, dualar ve konu ile ilgili eserler okunmalıdır. Yine portreler, hareketler, tarihi olaylar, ülke ve şehirler ile ilgili de okumalar yapılmalıdır. Ama bu bizi sınırlandırmamalıdır. Hatta alanımızın dışında da okumalar yapmalıyız’, diye konuşmasına devam etti.

‘Kitapları düşünerek, anlayarak, sonuçlar çıkararak ve başka kitaplarla bağlantı kurarak okumanın daha faydalı olacağını söyleyen Sevim; kitapların önemli satır altlarını çizerek, not alarak, paragrafların kenarlarına şerh düşerek, özet ve değerlendirmeler çıkararak, okunmuş kitap katalogları oluşturarak, okunabilecek kitap listelerini ilan ederek, okunmuş kitapları müzakere ederek ve en son kitap okuma grupları oluşturarak okumalardan azami derecede yararlanabileceğimizi’ de ekledi.

Seminerin sonunda “Kitap okumalarımız neden azaldı? sorusuna yanıt arayan Sevim, şunları söyledi: ‘Her şeyden önce “bilgi hiyerarşisi” bozuldu. Artık bilgi için belli bir kişi veya belli bir mekânda boyun veya diz kırmak gereği kalmadı. Artık herkes bilgiye ulaştı, ulaşıyor. Günümüzde herkes bilgin ve âlim bu yüzden! Bu hayatta motivasyonumuzu güdüleyen yeryüzü sorumluluğu, anlam arayışı, öğrenme isteği, iyiye, güzele, doğruya /gerçeğe ulaşma istenci öldü veya zayıfladı maalesef. Hedeflerimizle ilgili zihni karışıklıklar, belirsizlikler arttığı oranda kitap ile aramızdaki mesafe de uzadı, çoğaldı. Teknolojik araçların hayatımızı istila etmesi, kitap okumanın lüks haline gelmesi, kitap okumanın sözlü ve fiili desteklerden yoksun kalması, trend olmaması, değerli bir eylem olarak kabul edilmemesi vb. nedenler okumalarımıza ket vurdu, onları geriletti ve hatta yer yer yok etti, diyebiliriz.”

Seminer, soru-cevap ve katkıların sunumu ile sona erdi.

tatvan-2025121-02.jpg

tatvan-2025121-00.jpg

tatvan-2025121-01.jpg

HABERE YORUM KAT

1 Yorum