1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. “Taş atan çocuklar”
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

“Taş atan çocuklar”

13 Mayıs 2012 Pazar 00:08A+A-

bugün niye taş atıyorlar?

 “Ne kadar vicdansızsınız! Onlar çocuk.. Küçücük çocukları, taş attı diye niye cezaevine koyuyorlar? Siz niye buna eleştiri getirmiyorsunuz?” diyorlar..

Sakinleşemiyorlar, “Filistin’de taş atan çocuklara sahip çıkıyorsunuz da, Doğu’nun taş atan çocuklarına niye sahip çıkmıyorsunuz” diyorlar..

Dün, PKK’nın yayın organı Fırat Haber Ajansı’na baktım..

“Neden taş atıyoruz” başlıklı bir yazı..

“Onlar 1990’lı yıllarda doğdular” diye giriliyor konuya.. Sonra, bölge insanının, 1990’lı yıllarda maruz kaldıkları haksızlıklar anlatılıyor..

Mesela ne anlatılıyor?

Mesela, “Hepsinin en az bir yakını ya infaz edildi, ya işkence gördü, ya da kaybedildi” deniliyor..

Doğru mu?

Büyük oranda doğru..

Başka neler anlatılıyor: “Köyleri yakılarak yaşamları kül edildi. Daha yaşadıkları coğrafyayı tanıyamadan anne kucağında başka diyarlara göç etmek zorunda kaldılar!”

Hepsine eyvallah.

Hepsine, bizden de “Doğru tesbit” yorumu!

Yazıda gerçek ismi verilmeden, bazı çocukların anıları da aktarılıyor: “Berxwedan, 1990 yılında Mardin Dargeçit’te dünyaya geldi. O günleri şöyle anlatıyor Berxwedan: O dönemde Halepçe katliamının izleri daha tazeydi. Bizim bölgede ise her gün insanlar devletin askerleri ve özel timleri tarafından infaz ediliyordu. Mardin’de elektrikli eşya satan babamın iş yerini yaktılar. O zaman ben 4 yaşındaydım. Annem ise 5 aylık hamileydi. Babamın iş yerinin yakıldığını öğrenen annem beni de alarak feryatlar içinde oraya yetişmek isterken askerler tarafından durduruldu. Hamile olmasına rağmen annemi darp eden askerler, ‘Bak seni karnındaki çocukla öldürürüz’ diye tehdit etmişler. Çok korkmuştum.”

Doğrudur kurban, ne diyebiliriz ki?

Bir başka anlatım..

“Agît, 1991 Mardin Dargeçit doğumlu. Yeni doğduğu günlerde köydeki evlerinin ateşe verildiğini söyleyen Agît, evleri askerlerce yakılınca Batman’a göç etmek zorunda kaldıklarını ifade ediyor. Agît, maddi güçlükler içinde yaşam mücadelesi verdikleri İstanbul’da yaşadığı bir ayrımcılığı şöyle aktarıyor: İlkokulda ben ikinci sınıftayken okulda veli toplantısı yapıldı. Annem Türkçe bilmediği için benden iki yaş büyük ağabeyim katılmak zorunda kaldı. Öğretmenimiz T.Y, bütün velilerin ortasında bize annemin niye gelmediğini sordu. Ağabeyim annemin Türkçe bilmediğini söylediğinde, öğretmen bütün velilerin ortasında ‘Nasıl bilmez? Bu saçmalık da ne? Kürtçe diye bir dil mi var? Senin yaşın tutmuyor’ diyerek bizi resmen oradan kovdu.”

Bunlar da doğrudur.. Agît de doğru söylüyordur.. Kendisine yapılan muamele, büyük zulümdür..

Zulme nasıl destek verebiliriz ki?

Bir başka mağdur, Beritan.. Bu da Beritan’ın hikayesi:

“Beritan’ın 1991 yılında doğduğu Mardin Yardere (Kurdîse) köyü kendisi 40 günlükken askerler tarafından yakıldı. Mardin’den baskılar nedeniyle Adana’ya, oradan da ekonomik nedenlerle İstanbul’a göç etmek zorunda kaldıklarını belirten Beritan, gittiği ilkokulun müdürü tarafından Kürt kimliği nedeniyle sürekli dışlandığını ve hakaretlere maruz kaldığını anlatıyor.”

Sen de haklısın Beritan!

Ya Bismilli Tekoşin?

Onun da hikayesi şöyle: “Benim ailemde gözaltına alınmayan kalmamıştır. Herkes bu zulümden geçti. Sonunda Diyarbakır’dan Batman’a göç etmek zorunda kaldık ancak orada da bizi rahat bırakmadılar. Ben de ufacık bir kız iken, hatırlıyorum sürekli evi basıp ablamı gözaltına alıyorlardı. 13 yaşında sırf üzerinde Şivan Perwer’in kaseti bulunduğu için yapmadıkları işkence kalmadı.”

Geçmiş olsun Tekoşin. Allah tekrarından esirgesin!

Evet hikayeler böyle uzayıp gidiyor.

“Taş atan çocuklar”ın hikayeleri bunlar..

Bunlar ama..

Ben bu anlatılanlar içinde, aktüel hiçbir olay bulamadım.

Dünkü tarihler için “taş atan çocuklar”, belki bu gerekçeleri kendilerine mazeret sayabiliyorlardı..

1990-2000’li yıllar için..

Ya bugün?

Bugün, hangi köy yakılıyor, hangi dükkan ateşe veriliyor, hangi hamile anneye, asker “Öldürürüm seni” diye tehdit savuruyor?

Bugün, hangi Kürt gencinin elindeki Şivan kaseti, gözaltı sebebi oluyor?

Buyrun açıklayın, 2012’nin “taş atan çocuklar”ı.. Niye “taş atıyor”sunuz?

Ve bize “Ne kadar vicdansızsınız” diyen enteller..

Söyleyin, “1990’ların gerekçeleri” ile, o çocuklara “2012’de niçin taş attırıyorsunuz?”

YENİ AKİT 

YAZIYA YORUM KAT