Malum albayın tutuklanması ve kısa sürede tahliye edilmesi tartışılabilir. Bence tutuklayan da tahliye eden de mahkeme olduğuna göre kararı eleştirsek de saygı duymamız gerekir.

Keşke bütün yargılamalar böyle süratli biçimde yapılsa, keşke bütün itirazlar böyle acilen değerlendirilse.

Türkiye cezaevlerinde bulunanların yüzde 60'nın tutuklu olduğu yani henüz hakkında hüküm verilmeyen, davaları devam eden insanlardan oluştuğu hatırlanınca, albayın yıldırım hızıyla tahliyesi haklı olarak herkesi düşündürdü/düşündürüyor ve farklı yorumlar yaptırıyor.

Fakat bence asıl tartışılması gereken konu tutuklanması ve tahliye edilmesi değil. Çünkü albayın tahliyesi beraat etmesi anlamını taşımıyor. Albay sadece tahliye edildi ama yargılanması devam edecek. Yani iddia edilen çeteye üyelik suçundan yargılanacak. Şüpheli ya da sanık. Hukuki deyim her neyse. Albay bir çeteye üyelik iddiasıyla yargılanan bir sanık konumunda.

Asıl tartışılması gereken böylesi ağır bir suçtan sanık olarak yargılanan bir muvazzafın görevine iade edilmesidir.

Dünkü gazeteler yazdı. Genelkurmay İkinci Başkanı sonuna kadar arkasında olduğunu söylemiş!

Bu ifadeyi de suçsuzluğunu savunma babında yorumlamak mümkün.

Lakin böylesine ağır bir suçla itham edilen birinin görevine iade edilmesi anlaşılabilir gibi değil.

Demokrasiye ve hukuka bağlılık, suçluları barındırmama garantisi veren Genelkurmay Başkanı, malum şahsı göreve iade ederek inandırıcılığına gölge düşürmüştür.

Şimdi şöyle bir düşünün. Herhangi bir devlet dairesinde çalışan bir müdür çeteye üyelik suçundan yargılansın, tutuklansın, tahliye edilsin.

Yargılaması devam ederken de ilgili bakan tarafından görevine iade edilsin.

Sizce muhalefet ne yapardı?

Dünyayı o bakana hatta hükümete dar etmez miydi?

Pekala, muhalefet şimdi ne yapıyor?

Sivilleşme istikametinde atılmış önemli bir adımı iptal ettirmenin mücadelesini veriyor!

Siyasetin seviyesinin bu kadar düşmüş olması sizce de üzücü değil mi?

Bence muhalefet şüpheli şahsın devletin çok önemli bir biriminde göreve iade edilmesini tartışmalı, hem hükümet hem bu işlemi yapanlar üzerinde baskı kurmalıydı.

Hele de sosyal demokrat olduğunu iddia eden ve darbecilerin yargılanmasını öneren ana muhalefet bu uygulamayı şiddetle protesto etmeli ve gündemi demokrasi istikametinde oluşturmalıydı. Tam tersini yapıyor. Sivilleşmeyi içeren yasanın iptali için gayret sarfediyor!

Aslında muhafazakar bir parti olan iktidar partisinin statükoyu savunması düşünülürken, tam tersine iktidar partisi sivilleşmeyi, demokrasiyi, insan hak ve özgürlüklerini savunuyor ve bu istikamette yasaların altına imza atıyor, demokrat olması beklenen ana muhalefet ise aşırı bir tutuculuk örneği sergiliyor.

Bu yüzden de iktidar partisinin işi gerçekten çok zor.

Bu ortamda halkın neden hâlâ AK Parti'yi desteklediğini anlamayanlara son iki hafta bile çok şey anlatmıyor mu?.

Siyaset dünyası kendi geleceğinin de garantisi olan demokratikleşme çabalarında iktidar partisini yalnız bırakıyor. Bu yalnızlık tabiatıyla işi zorlaştırıyor.

Netice itibariyle, albay tahliye edilmiştir. Fakat aklanmamıştır. Yargı süreci devam etmektedir. Bir çeteye üyelikten yargılanan bir şahsın devletin önemli bir biriminde göreve iade edilmesi sadece Başbuğ'un inandırıcılığını gölgelemekle kalmamıştır, bütünüyle sistemi de gölgelemektedir!

YENİ ŞAFAK