Yüzyıllarca Etiyopya’da iktidarda kalan, beş sene önce yapılan seçimlerin ardından ise dörtlü koalisyonun oluşturduğu oluşumun başında bulunan Abi Ahmed’in Başbakanlık koltuğuna oturmasıyla iktidarı kaybeden Amharalılarla merkezi hükümetin yıldızı hiç barışmadı.

Etnik çatışmaların eksik olmadığı Etiyopya’da sular bir türlü durulmuyor. İki yıl önce başkent Addis Ababa’nın kapılarına kadar dayanan Tigraylılar, ağır kayıpların ardından bölgelerine geri çekildiler ve yüzbinlerce kişinin ölümünden sonra masaya oturup federal hükümetle barış antlaşmasını imzaladılar.

Savaşta hükümetin yanında yer alıp tarihi düşmanlarından olan Tigrayla savaşa giren Amhara eyalet güçleri geçen yıldan beri hükümet güçleriyle bu kez çatışıyorlar. Kısıtlamalar nedeniyle tam olarak neler olup bittiğini anlamak çok zor. Oradan gelen insanların verdiği bilgilerden hareketle bir şeyler öğreniyorsunuz. Oraya gittiğimizde internetin kesik olduğunu, ancak hotelde bağlanabileceğimizi öğrendik. Hotelde internet için gelen insanların lobide kalabalık oluşturduklarına da gördük.

Çatışmalar nedeniyle başka eyaletlerde yaşayan Amharalılar yaşadıkları bölgeyi terk etmeye zorlanırken, savaşın yoğun olduğu bölgelerden de bir çok insan kaçmak zorunda kalmıştır.

Birçok mülteci kampına ev sahipliği yapan Amhara ve Tigray bölgesinde gördüğüm enteresan bir tabloyu paylaşmak istiyorum.

Dışarıdan gelen yardımlarla hayatlarını idame ettiren mülteciler kamplarda yaşamlarını sürdürükmen, bölge halkı da oldukça fakirdir.

Apartmanların parmakla sayılacak kadar az olduğu idari şehir Dese’de PEPSİ’nin fabrikasını gördüğümde şaşırdığımı ifade edebilirim. Başkentten kilometrelerce uzakta olan bu bölgede kapitalist batının sömürü araçlarından birini görüyordum. Ama ben bu tür fabrikaları başkentlerde veya elit tabakanın olduğu yerlerde kurduklarını sanıyordum. Ama yanıldığımı fark ettim. Atalarının bir zamanlar, insanların fakirlikten şikayet ettiklerini ekmek bulamadıklarının zati alilerine iletilmesi üzerine ‘ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler’ sözlerini hatırlattı. Temiz su sıkıntısı çeken ve hala merkeplerle su taşıyan bir bölgede PEPSİ fabrikasını açan efendiler (!) ‘su bulamıyorlarsa PEPSİ içsinler’ demelerinin uzak bir ihtimal olmadığını düşünmeye başladım.

Aynı şekilde oldukça basit bakkaliyelerin duvarlarına Cola, 7up ve Pepsinin reklamlarını bu bölgede görmek de mümkündür.

Kapitalist Batı'nın girdiği her yerde insanların basit imkanlarını bile nasıl sömürdüğünü görmek mümkündür.

Aynı manzarayı yakın zamanda bile 250’ye yakın insanın açlıktan ve gıda yetersizliğinden öldüğü Tigray’da da görmek mümkün.

Yine oralara giderken, Batılı turistlerin (!) ülkeyi karış karış gezdiğini görmek de mümkündür...

Beyaz adam görevini yaparken, sadece aralarında bir denizin olduğu ultra zengin Müslümanların (!) görevlerini yaptıklarını söylemek oldukça zordur.

Zaten bu fabrikayı açan da o ultra zengin Müslümanlardan (!) biridir…

Amhara eyaletinin idari şehri Dese

Amhara eyaleti, Dese şehri Pepsi fabrikası

Amhara eyaleti, Dese şehri Pepsi fabrikası

Pepsi fabrikasından hiç de uzak olmayan köşe başı manavı

Pepsi’nin gittiği bölgede insanların su sorunu

Tigray eyaletinin başkenti Mekele’den Pepsi reklamları….

Tigray eyaletinin başkenti Mekele’den Pepsi reklamları….

Tigray eyaletinin başkenti Mekele’den Pepsi reklamları….

Tigray eyaletinin başkenti Mekele’den Pepsi reklamları….