HAKSÖZ-HABER

Esed rejiminin katliamlarına göz yumanların, vahşeti tevil edenlerin en sık dillendirdiği iddia, Baas zulmüne Filistin davası için katlandıkları teziydi. Pazar günü Şam’daki Yermuk kampında yaşananlar ne kadar çirkin bir teze tutunmaya çalıştıklarını bir kez daha gözler önüne serdi!

Yermuk kampında işlenen vahşi katliamın üzerinden iki tam gün geçti. Duyulmamış olunması, habersizdik denmesi mümkün değil. Ama hala sessizlik sürüyor. Filistin davasına duyarlılığıyla bilinen çevrelerde tık yok. Gazze’ye yönelik Siyonistlerin gerçekleştirdiği daha küçük ölçekli saldırılarda dahi tepki verirken görmeye alışkın olduğumuz kimi çevreleri, şahısları, partileri bu kez derin bir sessizliğe gömülmüş görüyoruz. Anlaşılan bunlar için Filistinliler ancak Siyonistlerce katledildiğinde bir değer ifade ediyorlar. Baasçılar katlederse sorun değil demek ki!

Elbette bu saldırı Yermuk kampını ve Suriye’de yaşayan Filistinli mültecileri hedef alan ilk saldırı değil. 21 aylık İntifada sürecinde yüzlerce Filistinli Müslüman, Baasçı katiller ve işbirlikçilerince katledildi.

Ne var ki, 16 Aralık Pazar günü Yermuk kampının savaş uçaklarıyla vurulması tam manasıyla sözün bittiği yerdi. Camiyi hedef alan bombardımanda etrafa saçılmış cesetlerin, cami merdivenleri çevresine dağılmış parçalanmış vücutların görüntüsü kan donduran cinsten görüntülerdi.
Düşünün aynı saldırı Siyonistlerce yapılmış olsaydı, kimler ne der, ne yapardı! 20’den fazla Filistinlinin şehit olduğu, bir caminin savaş uçaklarıyla vurulduğu bir saldırı kimbilir nasıl büyük bir infiale sebep olurdu!

Tek başına bu görüntü bile aylardır Esed zaliminin işlediği suçlara doğrudan ya da olaylı yollarla iştirak eden, bir biçimde bu mücrimin suçunu paylaşanların sürüklendikleri bataklığı ortaya koymaya yetiyor!