1. YAZARLAR

  2. Ali İhsan Karahasanoğlu

  3. Sıkıyönetim hakimine ‘Şerefsiz’ diye bağıranı göstersenize!
Ali İhsan Karahasanoğlu

Ali İhsan Karahasanoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Sıkıyönetim hakimine ‘Şerefsiz’ diye bağıranı göstersenize!

30 Mart 2012 Cuma 02:11A+A-

Antrenmanlarda boksörler, torba döverler ya..

Tek taraflı vuruşlar..

Karşısındakinden hiçbir atak gelmeyeceğinden emin olarak.

Vurur ha vururlar..

Ne insaf vardır, ne vicdan bu tür tek yönlü ataklarda..

Bunlar da onu yapıyorlar.

Ama karşılarındaki kum torbası değil.

Bu ülkenin savcıları. Bu ülkenin yargıçları..

Onlar sadece kararları ile konuşmak istedikleri için, medyaya çıkıp açıklama yapamıyorlar..

Medyadaki Ergenekoncular da, iki tane kendi kafalarından adamı ekranlara çıkartıp, “vur ha vur” yapıyorlar..

Örneğin, “Balyoz davasında delil olarak gösterilen CD’lerin tahrif edildiği ispatlandı” diyorlar..

Alıp bakıyorsunuz, “İspatlandı” diyerek, referans gösterdikleri kendi raporlarına.

“CD’lerin bir kısmı, ya 2007’den sonra oluşturulmuş ya da daha önce oluşturulmakla beraber 2007’den sonra değiştirilmiş” deniyor.

Yani, “2007’den sonra oluşturulduğu kesindir” diye bir tanımlama yok.

“İki ihtimal var. Ya 2007’den sonra oluşturulmuştur. Ya da, 2003’te oluşturulan döküman, 2007’den sonra açılıp, tekrar kayıt yapılmıştır” deniyor.

Birinci ihtimal doğru ise, tabii ki o CD’nin davada delil olma niteliği kalmaz.

Ama, ikinci ihtimal doğru ise, delilin ciddiyetine hiçbir zarar gelmez.

Kendi raporları söylüyor bunu.

Buna rağmen, “Bilirkişi raporları, iddianameyi çürüttü” diye haber yapıyorlar.

Hakimlerin, savcıların sahte delillerle tutuklama kararı verdiklerini iddia ediyorlar..

Yetmiyor, hakimleri korkak memurlar gibi gösterip “HSYK kuşatması altındalar. Bunun için sanıklar aleyhine tavır alıyorlar” diyorlar.

“Tahliye yönünde karar veren bütün hakimleri aldılar. 15 hakim ‘Tutuklama’, 15 hakim ‘Tahliye’ diyordu.. Şimdi ‘Tahliye’ diyenlerin hepsi sürüldü” diyorlar..

Yalan söylüyorlar.

“Tahliye” diyen hakimlerin Seyfi Dede ile irtibatlı, sanık avukatları ile aşk ve para ilişkisine giren hakimler olduklarını gizliyorlar. Bunların da topu topu 4-5’i geçmediğini gizliyorlar..

Yargıyı, töhmet altında bırakıyorlar..

Bazı avukatların, şov amaçlı hareketleri sonrasında “duruşma disiplini” açısından dışarı çıkarılmalarının, “sıkıyönetim mahkemelerinde bile olmadığı”nı ileri sürüyorlar..

Söylediklerine kendileri de inanmıyorlar ama..

Örgütün propaganda görevini yürütmek için, bunu canla başla tekrar tekrar dile getiriyorlar.. Niye “Kendileri de buna inanmıyorlar” diyorum..

Şunun için..

Hepsinin gözünün önünde cereyan etti.. Bir dinleyici, duruşma sırasında hakim heyetine “Şerefsizler” diye bağırdı.. TV ekranlarından ahkam kesen örgüt propagandacıları bana bir tek örnek getirsinler, sıkıyönetim mahkemelerinde yargılama yapılırken, dinleyicilerden birisi hakime karşı “Şerefsiz” diyebilsin..

O kadar darbe dönemi yargılaması var. Bir tanecik örnek bulun da verin. Bulabiliyorsanız eğer.

Duruşma haricinde söylenenleri, mahkemeden çıkarken yapılan hakaretleri falan boşverin.

Duruşma devam ederken, yapılan şu hakaretlere bakın: “Bağırmadan konuş!”

Hayır, hakim sanığa demiyor.. Sanık hakime diyor bunu!

Bir başka duruşma: “Bugün makam ve yetkinizi, arkanıza aldığınız güçle kendi menfaatinize kullanıyorsunuz. Ancak keser döner sap döner, elbet gün gelir hesap döner.”

Hakimleri alenen tehdit ediyorlar.

Sonra da, “Sivil darbe dönemini yaşıyoruz” diyorlar..

Bir başka duruşma.. Konuşma süresi dolan sanık, kürsüye gelen görevli jandarma yüzbaşı tarafından yerine geçmeye davet ediliyor. Sanık parmağını sallayarak, tehdit ediyor: “Sen bana dokunamazsın, Beni buradan hiç kimse alamaz.”

Böyle böyle gidiyor, duruşmalardaki hakaretler, tehditler, direnişler..

Ve tüm bunlara rağmen, sanıklar ve onların ekibindekiler propagandayı şöyle yapıyorlar: “Sıkıyönetim dönemlerinde bile olmayacak kadar baskı altındayız.”

Ben bu arkadaşlara, gazete sayfalarında bunlara yer veren gazete yöneticilerine ve bunları ekranlara çıkartan TV programcılarına bir hatırlatma yapayım: “Yaptıklarınız, örgüte yardımdır. Medya operasyonları başladığında, sizler de bundan dolayı hesap vereceksiniz. Hakimlere yönelik yargısız infazlarınızın hesabını vereceksiniz.”

İsterseniz yol yakınken dönün.

İsterseniz devam edin!

YENİ AKİT

YAZIYA YORUM KAT