Başbakanın dinci-faşist İsrail rejiminin Gazze katliamına tepkisini, kimi liberal yazarlarımız bir hayli sert bulmuş; tamam da, sana ne oluyor bay “bidon kafa”?

Sen niçin huylanıyorsun?

Hadi onlar katliamdan önce de, vahşi bir ambargoyla Gazze halkının “sessiz bir katliama” tabi tutulduğunu görmezden gelerek, “laylaylom” konuşuyorlar.

Aylar boyunca aç, susuz, elektriksiz ve ilaçsız bırakılan, insani yardım alabileceği bütün kapıları berhava edilen bir halkın feryadını duyurmak maksadıyla Hamas'ın ortaya koyduğu “eylemi” İsrail ağzıyla değerlendirebiliyorlar.

Tıpkı İsrail dışında hiçbir meşruiyeti kalmayan Mahmut Abbas'ı “akıllı” buldukları gibi…

Mesela, Taha Akyol, “Akıllı ve dünyada saygı gören bir lider” olarak nitelendirdiği Mahmut Abbas'ın uyarılarına uymadığından dolayı Hamas'ı mahkûm edebiliyor!

Ne garip tesadüftür ki, İsrail ve ABD de, Mahmut Abbas'ı “akıllı ve saygın” buluyor.

Başbakan'ın dinci faşist İsrail rejimini kınama üslubunu “ölçüsüz” bulan hazrete sormak isterim:

Mahmut Abbas'ın “akıllılığı” İsrail işbirlikçisi olmasından kaynaklanmasın?

Bir de, Hamas'ın, ateşkesi bozmakla İsrail'i “provoke” ettiğini söylüyorsun.

Dinci-faşist İsrail rejiminin kimsenin “provoke” etmesine ihtiyacı olmadığını bilmez misin?

“Provoke” olmak için haddinden fazla “kaynağı” var nasılsa.

Yok, hayır; “kutsal kitaplarını”, mesela, 1. Samuel'deki, çocuktan emzikte olana kadar nefes alan her şeyi katletme emri veren “Rabb” anlayışlarını kastetmiyorum.

“Demokrasi” de, pekala “provoke” edebiliyor onu!

Hamas sandıkta büyük bir zafer elde ettiği günden beri, İsrail acayip “provoke” olmuş vaziyette değil mi?

Gazze'yi toplama kampı haline dönüştürmesinin gerçek nedeni de bu zaten:

Vahşi bir ambargoyla kıstırdığı halkı Hamas'tan soğutmak…

Ama olmadı!

Aç kaldı, susuz kaldı, ilaçsız, barınaksız kaldı; lakin vazgeçmedi Gazze halkı evlatlarından.

Bu yüzden kudurdu dinci-faşist rejim…

Bu yüzden Gazze'yi çoluk-çocuk, hastane-okul demeden kan gölüne çevirdi!

Maksadı…

Ölüm kusan füzeleriyle demokrasiye balans ayarı yaparak, Gazzelileri tercihlerine pişman etmekti.

Yani…

Filistinlileri Hamas'dan yüz çevirterek, “akıllı” dedikleri Mahmut Abbas'ların yanına itmekti.

Lakin Mahmut Abbas gibiler boşuna sevinmesin.

Çünkü ırkçılıkta Hitler'i aratmaz İsrail rejimi.

Oslo Anlaşması nedeniyle Nobel Barış Ödülü verdikleri Arafat'a ahir ömründe ne yaptıklarını görmedik mi?..

Gelgelelim dinci- faşist İsrail rejimi, “provoke” olmaya ne zaman ihtiyaç duydu ki?

Hamas'ın kuruluşundan çok önce, Sabra-Şatilla kasabı Ariel Şaron'u ne “provoke” etmişti? (Şu Allah'ın hikmetine bakın ki; Ecevit'ten önce beyin kanaması geçirmişti; hala can çekişiyor! )

Eyvah ki eyvah; Taha Akyol'a daldık, “bidon kafa”yı unuttuk!..

Diyorduk ki:

Malum zevat Başbakan'ın tepkisini “ölçüsüz” bulmuş, sana ne oluyor?!

Hani her fırsatta Başbakan'ın ABD'nin işbirlikçisi olduğunu söylüyor, “BOP Eşbaşkanı” lakırdısını dilinden düşürmüyor, dalganı geçiyordun.

N'oldu?

Sıra dinci-faşist İsrail rejiminin katliamına gelince niçin yelkenleri indiriyorsun?

Nerde kaldı senin anlı şanlı “ulusalcılığın”?

Bir de utanmadan, Başbakana, “Sana ne Hamas'tan?...” diyebiliyorsun?

Antiemperyalistliğin bu mu?

Bu mu senin Irak'ta başımıza çuval geçiren ABD'ye tepki koyma “projeksiyonun”?

Ah, “bidon kafa” ah!

İngiltere ve ABD'nin Ortadoğu'yu topyekûn çuvala geçirme işleminin diğer adının İsrail olduğunu fehmedemedikten sonra, her tarafın antiemperyalist olsa ne yazar?

YENİ ŞAFAK