1. HABERLER

  2. ÇEVİRİ

  3. Rus aşırı sağcılar Ukrayna'daki kayıplar sebebiyle Putin'e öfkeli
Rus aşırı sağcılar Ukrayna'daki kayıplar sebebiyle Putin'e öfkeli

Rus aşırı sağcılar Ukrayna'daki kayıplar sebebiyle Putin'e öfkeli

Alexey Kovalyov, Ukrayna'yı işgal etmek isteyen Rusya'da iç siyasetin dengelerinin değiştini aktarıyor.

22 Eylül 2022 Perşembe 13:45A+A-

Alexey Kovalyov / Mepa News

Rus aşırı sağcılar Ukrayna'daki kayıplar sebebiyle Putin'e öfkeli

Ruslar arasında yeni bir protesto hareketi hasıl olmaya başladı ancak bu akım ne demokrasi yanlısı ne de savaş karşıtı. Rus Başkan Vladimir Putin’in en aşırıcı destekçilerinden olan bu grup, altı aydır devam eden Ukrayna’daki savaşta Rusya’nın başına gelen askeri felaketten artık iyice bıktı ve Putin’in savaşa hız vermesini, daha yıkıcı silahlar kullanmasını ve Ukraynalı sivillere karşı daha da acımasız davranmasını talep etmeye başladı. Rusya’nın askeri ve siyasi liderlerini ülkenin tam gücünü kullanmadıkları gerekçesiyle yerden yere vuran bu hareket ufaktan da olsa Putin’in adını bile zikredecek kadar ileri gitti.

Bu grubun nükleer silahların kullanımı dahil savaşa her yönden hız verilmesi talepleri başlı başına bir tehlikedir. Fakat sözde herkesten güçlü bir Rus ordusunun (modern taktikler ve Batılı silahlar yardımıyla kendi toprakları için savaşan üstün Ukrayna askerleri tarafından değil de) dahili düşmanlar yüzünden hezimete uğradığı bir hayal dünyasında yaşayan bu hareket, savaş sonrası ve belki de Putin sonrası dönemde sonuçları çok farklı yerlere gidebilecek türde olasılıkları içinde barındırmaktadır. Hatta biraz dikkatli incelendiğinde ‘Dolchstosslegende’ olarak bilinen, 1. Dünya Savaşını kaybeden Almanların bunun sorumlusu olarak başta Yahudiler olmak üzere içerdeki düşmanları gösterdiği “sırttan bıçaklama” komplo teorisinin bu grubun söylemlerine çok benzediği anlaşılmaktadır. Askeri mağlubiyet üzerinden tasarlanan bu söylem Nazilerin gücü ele geçirme sürecindeki propaganda makinasının en bütünleşik parçalarından birisiydi.

Aşırı sağcılar tepkili

Dolchstosslegende’nin Rus versiyonu sadece bir siyasi parti, hareket veya gruptan müteşekkil değildir. Bu görüşü savunanlar genellikle kendi Telegram hesapları olan veya Rus devlet medyasında görev yapan aşırı sağcılar, milis hareket sempatizanı aşırıcılar, 2014 Donbas savaşına bizzat iştirak etmiş eski askerler, Wagner paralı askerleri, blog yazarları ve savaş muhabirlerinden oluşan geniş yelpazeli bir koalisyonun parçasıdır. Bunların arasında halihazırda Ukrayna’da savaşmakta olan ordu mensupları ve paralı askerler de mevcut olup bu gibi kimselerin sosyal medya kanalları birer taraftar toplama aracı olarak görev yapmaktadır. Yeni protesto hareketini destekleyenlerden bazıları, Doğu Avrupa’da Sovyetler Birliği hükmünün yeniden tesis edilmesi ve yeni bir Rus imparatorluğu kurulması gibi çoğunlukla milliyetçi veya sağ cenahın gündemindeki meseleleri konuşan veya “Rusya Ruslarındır” şiarının propagandasını yapan orta ölçekli hesaplarda savaştan önce de aktifti.

Bu topluluğun parçası olan insanların Kremlin’e olan sadakat derecelerinin, derin bir hürmetten Putin’in tarihi bir tanrı figürü olarak kabul edilmesine ve sağcı muhalefet hareketleri bünyesinde faaliyet göstermeye kadar geniş bir yelpazede olduğu görülmektedir. Ancak, Kremlin’in devlet televizyonları ve trol fabrikalarındaki tetikçilerinin aksine bu şekli tam belli olmayan yeni gruptakilerin ortak noktası Ukrayna’daki savaşın gidişatını acımasızca eleştirmeleridir.

Daha fazla savaş suçu istiyorlar

Talepleri basit şekilde şunlardır: Daha fazla savaş suçu istiyorlar. Ukraynalılık fikrinin dahi sonsuza kadar silinip Kiev yönetimi koşulsuz şekilde baş eğene kadar ne merhamet ne de pişmanlık gösterilmemesini ve hatta sivil ölümlerinin umursanması taklidi dahi yapılmamasını savunuyorlar. Ukrayna’daki Harkiv cephesinde Rusların uğradığı büyük çaplı ve beklenmedik mağlubiyet nedeniyle son derece öfkelenen birçok savaş yanlısı blog yazarı sivil kayıplara bakılmaksızın hızlı bir şekilde intikam alınmasını talep etmekte ve bazıları Ukrayna’nın başkenti Kiev’e atom bombası atılarak düşmanın kafasının koparılmasını önermektedir; Vladlen Tatarsky takma adıyla blog yazan meşhur fenomen Maxim Fomin de Ukrayna’nın Yılan Adasına uyarı niteliğinde bir nükleer saldırı gerçekleştirilmesi çağrısı yapmış bazıları da Ukrayna’nın sivil altyapısının komple yerle bir edilmesini kapsayan “topyekûn savaş” ilan edilmesini istemişti. Birkaç gün boyunca bu çağrılara kulak veren Rus ordusunun bazı Ukrayna şehirlerinin elektrik şebekelerine gece vakti füzelerle saldırmasının ardından savaş yanlısı Rus kanallarda büyük bir kutlama havası yaşanmıştı.

Ukraynalı herkese ve her şeye duydukları nefreti bloglarında kelimelere dökme tarzlarını burada paylaşmak, o duyguyu aktarabilmek zor ama mesela onlara göre Ukraynalılar Rus imparatorluğuna ait toprakları gasp edip yerleşen yasadışı hırsızlar veya Kiev’de hüküm süren Nazi çetelerine hizmet eden insanlar olduğu için şehirleri “vura vura Taş Çağına geri gönderilmeli” ve sivilleri “domuz keser gibi kesilmelidir.” Bu Rusların Nazi hakaretini serbestçe Ukraynalılar için kullanıyor olması biraz komiktir zira kendi görüşleri 20. yüzyılın en feci cürümlerini hatırlatan türde soykırım taraftarı olmakla birlikte bazen de açıkça faşistliği ve neo-Naziliği savunmaktadır.

Bu blog yazarlarının çoğu, Rusya ile ilgili araştırma yapan küçük bir halka haricinde Batı dünyasında pek bilinmese de bazıları uluslararası medyanın ilgisini çekti. Bu platformlar Kremlin’i daha saldırgan bir politika izlemeye yönlendirmek amacıyla düzenli şekilde Rusların askeri başarısızlıklarını gündeme taşıdığı için bazıları direkt cepheden gelen son derece bilgilendirici ham haber kaynağı olarak kullanıldı. Bu yazıyı hazırlarken takip ettiğim Batılı savaş uzmanlarının sosyal medya hesapları, savaş yanlısı Rusların Harkiv’deki Rus pozisyonlarının kırılışını gerçek zamanlı olarak gösteren haritaları ile doluydu. Ukraynalı kaynaklar ise operasyonel gizliliği korumak amacıyla yaptığı paylaşımlarda birkaç günlük istihbarat kullanıyordu. Ağır eleştirilerini takipçilerine ulaştırmak için büyük çoğunlukla YouTube ve Telegram’ı tercih eden Rus blog yazarları, Rus devleti televizyonlarında herhangi bir içerik sağlamadan sadece ‘zafer borusu öttürülmesinin’ aksine ortaya istihbarat değeri yüksek çalışmalar koymaktadır. İnternet ortamında Strelkov olarak bilinen İgor Girkin, söz konusu bu muhaliflerin en meşhurudur. Emekli bir Federal Güvenlik Servisi görevlisi olduğu ve Rus İç Savaşı canlandırmalarında rol almayı sevdiği bilinen bu şahıs açık bir şekilde 2014 yılında bir grup silahlı Rus ile birlikte Ukrayna sınırını geçip Slovyansk kentini ele geçirerek altı hafta elinde tutarak “Donbas savaşının tetiğini çektiğini” gururla itiraf etmektedir.

Strelkov, şiddet yanlısı aşırıcı kimliğin sözlük tanımına eksiksiz şekilde uyan birisi olup 2014 yılında işgal edilen Donbas bölgesinde gerçekleştirdiği yargısız infazlar nedeniyle de olası bir savaş suçlusudur. Tabi ki bu durum kendisine Batılı medya tarafından sürekli bir kaynak olarak başvurulmasını engellememiştir. Rus ordusunun Kiev eteklerinden ve Ukrayna’nın kuzeydoğusundan çekildiği ilk günlerden itibaren bu hamleyi ağır şekilde eleştiren Strelkov böylelikle Rusya’nın savaşı kaybetmesinin garantilendiğini savunmaktadır. Strelkov, yarım milyon abonesi olan Telegram kanalı ile Rus sosyal medya platformu VKontakte’de yaptığı paylaşımlarda Rus Savunma Bakanı Sergei Şoygu’ya “sunta general”, Rus Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev’e de “kekeme aptal” dedi. Umumi seferberlik ilan edilmemiş olmasının büyük bir idari cürüm olduğunu savunan Strelkov, yakınlarda yaptığı bir paylaşımda Putin’i direkt olarak eleştirmemesinin nedeninin “saygı” olmadığını bunu “savaş bitene kadar” yapmayacağını söyledi. Kendisini susturmak için henüz devlet tarafından bir adım atılmamış olmasının sebeplerinden birisinin bu yaklaşım olabileceği düşünülmektedir.

Yanlış sebeplerle olsa da Kremlin’in stratejisini sağlam verilerle sürekli olarak eleştirenlerin Rusya’daki en berbat tipler olması aslında biraz komiktir. Bu ‘tiplerden’ bir tanesi de Batı dünyasındaki seçimlere dezenformasyon operasyonları ile müdahale edilmesinden sorumlu St. Petersburg merkezli İnternet Araştırma Ajansı yani Rusya’nın trol fabrikasında üst düzey yöneticilik yapan İgor Manguşev’dir. Ukrayna savaşını sonuna kadar destekleyen ve açık şekilde soykırıma başvurulmasını savunan Manguşev kısa bir süre önce Moskova’daki bir eğlence mekanına, kanlı Mariupol kuşatması sırasında Ukraynalı bir askerden ‘elde ettiği’ kafatasıyla gelerek şov yapmıştı. Manguşev’in Telegram kanalında da sürekli “Evlerinizi yakacağız, ailelerinizi katledeceğiz, çocuklarınızı alıp onları Rus olarak yetiştireceğiz” mesajı paylaşılmaktadır. Kendisi ayrıca Rus işgalinin sembolü “Z” işaretinin mucidi olduğunu iddia etmektedir. Ancak Manguşev, kararsız davranarak ve bürokrasiye önem vererek savaşı zorlaştırdıkları gerekçesiyle Rus siyasetçiler ve rütbelilerini sürekli eleştirmektedir.

Yazımızın konusu karakterlerden bir diğeri de ‘Topaz’ takma adıyla bilinen ve Wagner ile bağlantılı aşırı sağcı Rusich paralı asker birliği mensubu olan Yevgeny Rasskazov’dur. Rasskazov, 20 Nisan tarihinde internette yaptığı bir paylaşımda direkt olarak adını vermeden Nazi lideri Adolf Hitler’in doğum gününü kutlamış birisidir. Geçtiğimiz günlerde sürpriz bir Ukrayna harekatı neticesinde Harkiv bölgesinin doğusundaki Balakliya’nın Ruslar tarafından kaybedilmesinin Rus Savunma Bakanlığı tarafından “taktiksel bir ricat” olarak gösterilmeye çalışılmasıyla dalga geçen Topaz’a göre Rus savaş makinasının eksikleri şunlardır: “yerel çaplı mağlubiyetlerle alakalı dürüstlük, baştan aşağı yenilenmiş bir savunma bakanlığı, daha kabiliyetli komutanlar ve ordunun farklı kolları arasında daha iyi işbirliğine açık iyi çalışan bir askeri sistem.”

Rus ordusunun Ukrayna’da içine düştüğü zor vaziyeti kendi bakış açıları üzerinden açıklamaya çalışan bu savaş taraftarı cenah yazının başında zikrettiğim “sırttan bıçaklama” hikayesinin Rus versiyonunu yazmaktadır. Ultra-muhafazakâr bir figür olan ve RT’de yorumculuk yapan Egor Kholmogorov bu doğrultuda çoktan üst düzey komutanları liyakatsiz olmakla suçlamaya ve kadro değişikliği çağrıları yapmaya başladı bile. Hareketin bu vatan haini “elit kesime” (henüz ortalıkta açık şekilde isimler olmamasına rağmen herkes az çok kimleri ima ettiklerini tahmin etmektedir) yönelik nefreti adeta elle tutulur cinsten hale geldi. Bu savaş yanlısı hareket içinde henüz hala marjinal olarak kabul edilse de yavaş yavaş bazı alt kültürler dahi zuhur etmeye başladı; mesela Pavel Plamenev isimli modern rock şarkıcısı 1920’li yıllarda ortaya çıkan ve daha sonra resmi Nazi müzik listesine giren “Biz Geyer’in Kara Bölüğüyüz” isimli Almanca parçadan esinlenerek “Gaziler Takımları (Bands of Veterans)” diye bir şarkı yazdı. Plamenev’in versiyonunda, Donbas’ta savaştıktan sonra memleketine öfke dolu halde dönen bir Rus, etrafına topladığı asker arkadaşlarına zenginlerin saraylarını yakmalarını ve kadınlarını yağma ederek sırayla kullanmaları çağrısı yapıyor. Savaş yanlısı bu yeni hareketin söylemlerinin, gün geçtikçe şu anda hapiste yatmakta olan Rus muhalif Alexey Navalny’nin liderliğini yaptığı hareketin yozlaşma karşıtı mesajlarına benzemeye başlaması Kremlin açısından kötü bir haberdir.

Putin müdahale etmiyor

Kremlin’in Ukrayna işgalinin başladığı şubat ayından itibaren muhalefete yönelik artan baskısı göz önüne alındığında savaş yanlısı blog yazarlarına yönelik herhangi bir üst düzey tutuklama veya sansür girişimi olmaması kayda değer bir durumdur. Kremlin’in böylesine halka açık şekilde ağır konuşanları görmemiş olması imkansızdır zira devlet başkanının emri altında çalışan özel bir gözetleme kurumu tüm Rus sosyal medya platformlarını yakından takip ederek Putin’in yardımcılarına günlük raporlar sunmaktadır. Fakat özellikle son günlerde Moskova’nın bu sorunu fark ettiğine dair bazı gelişmeler yaşandı. Siyaset bilimci Tatyana Stanovaya’nın, Navalny hareketinin bastırılmasından sonra “Kremlin’in önündeki en kayda değer sorun” olarak tanımladığı ve bu yolda hızla ilerleyen öfkeli ulusalcıların kontrol altına alınması için bazı adımlar atılacağı tahmin edilmektedir.

Kremlin önümüzdeki günlerde bu gruba müdahale etmeyi seçse dahi Rusya’nın savaşı kaybetmesi artık kaçınılmaz hale geldiği için o gün geldiğinde savaş yanlılarının zehirli söylemleri kendi kendine hayatta kalacak ve evrilecektir. Kolay ve başarılı bir “özel operasyon” üzerine yapılan devlet propagandası ile sahadaki utanç verici mağlubiyet arasındaki tutarsızlık gün yüzüne çıktıkça daha fazla sayıda Rus suçlayabilecekleri birilerini aramaya başlayacaktır. İşte tam bu noktada, liberal siyasetçileri suikast ile öldüren, Yahudi karşıtı nefreti körükleyen, 1. Dünya Savaşı’ndan muzaffer çıkan devletlerden intikam alınacağına dair yeminler eden ve tüm sorumlunun “dahili düşmanlar” olduğunu iddia eden sağ görüşlü aşırıcı hareketlerin hayat bulması için verimli bir ortam sağlayan askeri mağlubiyet, milli seviyede rezil olunması ve ekonomik çöküş kombosunun açıkça gözlemlendiği Almanya vakası döneminde yaşananlar, Rusya’da yaşanacakların da yol haritası olacaktır. Unutulmamalıdır ki Hitler’i yüceltip gücü ele geçirmesine yardım eden bugün Rusya’da müşahede edilen aynı ahlaksız ortamdı.

Rusya’nın kaçınılmaz mağlubiyeti, derin ekonomik rahatsızlıkları ve Kremlin’in varlığını dahi tanımadığı bir devlet eliyle büyük güç statüsünü kaybetmesi aşırıcı fikirlerin doğuşu için verimli bir ortam hazırlayacak, Putin’in rejiminin çökmesi ve Rusya’nın gelecekte nasıl bir yol izleyeceğine dair bir çatışma çıkması halinde ise durum iki katı kötü olacaktır. Eğer Rusya’daki tek muhalif grup, suçlayacak düşman arayan savaş yanlısı ulusalcılar kalmışsa dünya son derece karanlık ve tehlikeli bir yola girmiş olabilir.

HABERE YORUM KAT

1 Yorum