1. YAZARLAR

  2. Davud el Basri

  3. Özgür Irak Ordusu Geliyor mu?
Davud el Basri

Davud el Basri

Yazarın Tüm Yazıları >

Özgür Irak Ordusu Geliyor mu?

28 Nisan 2013 Pazar 23:09A+A-

Irak’ta son işlenen korkunç Havice katliamı ülkedeki sıcak siyasi çekişme dosyasının idaresinde büyük ve can alıcı bir dönüşüm noktası oluşturacaktır. Zira Irak bu katliamın ardından artık eskisi gibi olmayacaktır.

Ayrıca Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin çekişme dosyasını kötü idare etmesi ve protesto gösterilerine karşı aşırı güç yöntemine başvurması sebebiyle Irak’ın mezhepçi liderleri bugün siyasi çalışmaların tamamen çökmesi ihtimaliyle karşı karşıyalar. Esasında Maliki’nin aşırı güç kullanımı hiç de sürpriz değildi, aleni ve açıktan tehditler sonrası geldi. Bu tehditlerin tarafları ise Irak’taki mezhepçi üç şahindir. Bunlar Maliki’nin kendisi yanı sıra İran Devrim Muhafızları’nın Kudüs kolordusuna bağlı Bedir Tugayları’yla bilinen milis güçlerinin komutanı Ali el Edib ve Ulaştırma Bakanı Hadi el Amiri’dir.

Bu tehditler sadece sözlü değil ve sözlerinin dozunun altında aşırı güç kullanımı ve Irak ordusunun Irak’ın temel oluşumu olan Sünnilere karşı faydasız çekişmeye girdirilmesi amaçlı öldürücü ve açık niyetler gizliyordu. Zira Nuri el Maliki’nin eylem sahasındaki protestocularla diyalog kurmama ısrarı ve perde arkasında kulislere başvurması, göstericilerin taleplerinin göz ardı edilmesi yönündeki açık ısrarı ortaya koymakta, hükümetin kitlelere değer vermeyen ve taleplerini karşılamayan tutumunu ifade etmekte, sadece bir kesimi değil, bütün Iraklıları temsil ettiğini iddia eden birinden çıkmaması gerekli boş slogan ve açıklamalara sığınmakta.

Havice’deki iğrenç katliam yangına körükle gitti, İran rejiminin uzun süre üzerinde oynadığı tehlikeli mezhepçi etkileşimler gölgesinde kontrol altına alınması zor mezhepçi ve aşiretçi yangınları ateşledi. Bu durum krizin ateşini körükledi, ülkenin batısı ve kuzeyindeki Sünni aşiretlerin kendilerini savunmaları için özel ordular kurmalarına yol açtı. Bu özel ordu yıllar önce baş gösteren mezhepçi orduların ve çetelerin yoğun olduğu bir ülkede Sünnilere has özel bir durum değil. İşgalden sonra Mukteda Sadr yönetimi altındaki Mehdi Ordusu yeni Irak yönetimine karşı Irak’ın güney kentlerinde birçok savaşlara girdi. Bu ordudan Kays el Hazali liderliğinde kopan, İran rejimiyle bağlantılı ve daha aşırı terörist Ehli Hak Çeteleri grubu ortaya çıktı. Eğitimlerini İran’da Devrim Muhafızları kamplarında aldılar ve mezhep savaşlarına hazır yakıt oldular. Ardından son olarak yine İran tarafından finanse edilen eğitilen Ceyşu Muhtar adıyla yeni bir mezhepçi çete ortaya çıktı. Irak Hizbullah yöneticilerinden biri bu ordunun çağrısını yaptı ve gönüllü kayıtlarını açtı. Irak Hizbullah’ının lideri Vasik el Betat, mezhepçi iç savaş söylemlerini tekrarlamaktan hiç çekinmedi. Betat, özellikle de Nuri el Maliki’nin ve iktidardaki Dava partisinin Irak’ın bütün dosyalarında başarısız olmasına rağmen ‘iktidarı kimseye teslim etmeyeceğiz’ sloganıyla iktidarını sürdürme ısrarı gölgesinde bu iğrenç savaşı ısıtan ve hazırlayan bir görüntü çizdi. Havice katliamı görüldüğü üzere merkezî hükümetin öldürücü mezhepçi sınıflandırmalarından endişeli Irak’ın batısı ve kuzeyindeki aşiretlerdeki umut halini bitirdi. Irak ordusunun Musul ve Kerkük’teki mevzilerine yönelik bir dizi askerî eylemler hemen başladı. Eşzamanlı olarak hükümetin Nakşibendi tarikatı ordusuna yönelik suçlamaları arttı.

Burada sorun Şii partilerin bulunduğu Irak Ulusal İttifakı’nın Nuri el Maliki’yi değiştirme ve Irak hükümeti için bir başka ismi aday gösterme gücüne ve kararına sahip olmamasıdır. Hatta Necef’teki Şii dini merci Ali Sistani bile Başbakan Maliki’yi bir başka isimle değiştirme gücüne sahip değil. Sünni merci Şeyh Abdulmelik Saadi ve arkasında duran Irak’ın kuzey ve güneyindeki Arapların birinci talebi budur. Batıdaki aşiretler özel ordularını kurduklarını resmen ilan ettiler. Bu kez Suriye’deki yapılanmayı örnek alarak Özgür Irak Ordusu’nun oluşturulması formülünü engelleyecek hiçbir şey yok. İç savaşın çıkması uyarısı yapan mezhepçi kamplaşmalar gölgesinde bütün ihtimaller mümkün. Maliki ve hükümeti çözümlere sahip değildir. Çünkü onlar sorunun kendisidir.

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT