1. YAZARLAR

  2. Abdülkadir Selvi

  3. Öcalan'ın gizlenen konuşması
Abdülkadir Selvi

Abdülkadir Selvi

Yazarın Tüm Yazıları >

Öcalan'ın gizlenen konuşması

09 Mayıs 2011 Pazartesi 00:17A+A-

Tarih:13 Nisan 2002 Yer: İmralı Öcalan avukatlarıyla görüşüyor.

Ve oradaki konuşmalardan PKK içindeki çatışmanın boyutlarını öğrenmemiz mümkün oluyor.

Çok ilginç gelecek ama Öcalan'ın PKK'ya meydan okumasına tanık oluyoruz.

Ilgaz'daki Başbakan Erdoğan'a yönelik suikast girişimini, Aysel Tuğluk'un, "Kötü şeyler olacak" sözünün perde gerisindeki, oynanan oyunları anlamaya çalışıyorum.

PKK'yı var eden adam Öcalan dahi meydan okuma durumunda kalıyorsa, orada çok büyük bir kavga yaşanıyor demektir.

BDP meydanlarda Öcalan'ın adını kullanarak oy topluyor. Kitleleri heyecana getiren BDP'nin gösterdiği bağımsız adaylar değil elbette ki. Geçmişte de böyleydi bugün de böyle. BDP'nin adaylarının büyük bölümü kendi vilayetlerinden bile aday değiller. Elazığlı Selahattin Demirtaş geçen seçimde Diyarbakır'dan seçilmişti, bu seçimde Hakkari'den aday.

PKK orijinli adaylar ya Öcalan'ın sırtından seçilip parlamentoya geliyor ya da yerel yönetimlerde bir takım görevler üstleniyorlar.

Peki Öcalan'ın istekleri kitleye doğru yansıtılıyor mu, talepleri yerine getiriliyor mu?

Referandum sürecinde tespit etmiştik bunu.

Öcalan'ın, "Boykotu kaldırın" mesajı Kandil tarafından değiştirilip, kitlelere, "boykotu ağırlaştırın" şeklinde iletilmişti. Öcalan kısıtlı iletişim imkanları nedeniyle bunu geç fark etmişti. Örgüte 7 sayfalık bir mektup yazarak, "Boykotu kaldırın, halkın önünü açın" demişti.

Öcalan'a benzer bir oyunun adayların belirlenme sürecinde de oynandığını fark ediyoruz.

"Seçim konusunda maalesef beni ciddiye almamışlar" sözleri Öcalan'a ait.

Öcalan bu sözleri avukatların, "Mardin'de bağımsız adayların içine olan Hatice Korkut'un ismi çıkarıldı" bilgisini vermesi üzerine sarf ediyor.

Avukatlarına dönerek, "Neden çıkarıldım itiraz etmediler mi?"diye soruyor. Sonra avukatlarına ağır eleştiriler yöneltiyor.

"Yönetime girip etkili olamadınız. Bu tavrınız ukalalıktır, kabadayılık yaptınız, yönetime girmeniz etkili olabilirdiniz. Doğru yolu ve demokratik yolu kullanmadınız ve ben adaylık sürecinde aday gösterilmeyenlere engel olamadım."

Sadece bu sözlerle yetinmiyor Öcalan.

"Doğan'ın da (Doğan Erbaş) adı Hatice'nin (Korkut) de bu sürecin dışında olması bunun sonucudur. Benimle iletişim içindesiniz, desteğimi de aldınız, bu soytarılıktır bunun hesabım ben illere de sorarım."

Öcalan'ın adını kullanarak kitleyi harekete geçiriyorlar. Seçimlere girip milletvekili oluyorlar. Ancak, Öcalan'ın "Sansürsüz" konuşmasından anlıyoruz ki, onun isteklerinden işlerine geleni yapıyor, işlerine gelmeyeni yapmıyorlar.

Öcalan'da bunun farkında.

"Adaylar önce getiriyorsunuz, sonra değişiyor. Benimle illa hır gür mü çıkarmak istiyorsunuz onun bunun ağzına tükürük mü atmak lazım" sözleri hem tehdit kokuyor hem de bir isyanı yansıtıyor:

"Benimle oynamayın, benim semtime uğranılmaması lazım, benim itibarımı kullanıyorsunuz, hiçbiriniz beş para etmezsiniz."

Öcalan bu sözleri söyledikten sonra orada bırakmıyor.

Aşağıdaki sözler ona ait:

"Seçim komisyonu diyorsunuz. Kim bu komisyon, benden onay istiyorsunuz. Onayım basına düşüyor, sonra değişiyor. Kim bunlar, onlardan hesap soracaksınız. Bana haber vereceksiniz, kararı kim veriyor. Bunlar benimle oynamaktır."

1978 yılında Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nin Fis Köyünde PKK'yı kuran Öcalan'ın şu sözleri söylediğini rüyanızda görseniz inanır mıydınız?

İşte o sözler:

"Diyeceğim şey, her şeyi ciddiye alın PKK dahil beni kimse kaldıramaz ve beni kullanamaz ben tekim ve kendime özgü yaşam tarzım var. Herkes bir havada oynuyor dikkat edin"

PKK'da çok önemli bir güç mücadelesi yaşanıyor.

Bir yanda Kandil ve İmralı.

Kandil'de Karayılan, İmralı'da da Öcalan.

Bir de Hakkari- Tunceli grupları var.

Türkiye sakin bir şekilde sandığa giderken, seçim süreci bir anda provoke edildi.

YSK'nın vetosuyla tutuşturulan kıvılcım, BDP'nin kışkırtmasıyla kısa sürede bir yangına dönüştü.

Geçmişte Tokat Reşadiye, İskenderun ve Çukurca'da PKK ile işbirliği yapan güçler Ilgaz'da da aynı ortaklığı hayata geçirdiler.

PKK'dan duyulan sesi İmralı-Kandil hattına mı yoksa her türlü ihaleye açık Hakkari-Tunceli gruplarına mı ait olduğuna bakmamız gerekiyor.

Birileri Öcalan'ın sırtına binerek Parlamento'ya girmeye çalışırken, birileri de Öcalan'ın tek yanlı ateşkes kararını boşa çıkarmak için, kirli ittifaklara giriyor.

Tabii hepsi de Öcalan ismini kullanarak yapıyorlar bunu.

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT