1. YAZARLAR

  2. M. Nedim Hazar

  3. Ne zannediyorsunuz ki?
M. Nedim Hazar

M. Nedim Hazar

Yazarın Tüm Yazıları >

Ne zannediyorsunuz ki?

05 Temmuz 2008 Cumartesi 03:44A+A-

Aslında her şey çok net. Bunu sadece bizler; bu ülkenin zavallı vatandaşları değil, cümle âlem de biliyor... Bunu açık yüreklilikle söylüyorlar da, lakin bizde ne olduğunu çok iyi bilen güruh söylenenleri ya işine geldiği gibi kabul ediyor yahut direkt olarak 'bize karışıyorlar, bulaşıyorlar, baskı yapıyorlar' diye sunuyorlar...

Deniz Baykal mesela...Çok kısa bir süre öncesinde gazetelere yansıyan Lahika 1'i görmemiş ya da haberi olmamış olabilir mi? Peki buna rağmen nasıl kendini komik duruma düşürmeyi göze alarak, 'düğün değil bayram değil, İstanbul ve Malatya'da 'Darbeye hayır' mitingi yapılıyor' gibi akla ziyan bir mantık yürütebilir?

Andıç ve CHP medyasının 'kim sızdırdı?' başlıklı haberlerinin de ne anlama geldiğini herkes biliyor. Aynı belgelerin kendilerine sızmasına bile gerek kalmayacağını, etkin ve yetkin ve dahi acar muhabirlerinin zaten bu işlerle hem-dem olduklarını artık sağır sultan bile biliyor.

Dinleme ve gizli kayıt hikâyesi de aynı şey. Bu işlerin pirinin kim olduğunu cümle âlem biliyor...

Dün Ergenekon'un basın bülteni gibi çalışan ve 28 Şubat'ın haber portalı gibi işleyen birtakım medya organlarına baktım. Ben bu cahil aklımla bile 'Ümraniye bombalarının imha edilmesi' mevzuunun bildiğimiz anlamda toptan yok etme olmadığını açıklanan metinden algıladım. Anlayabildiğim kadarıyla, seri numaraları, balistik ayrıntıları ve önemli parçaları ayrılarak, içindeki 'tehlikeli kısmın' yok edilme durumu var. Lakin Ergenekon medyası basıyor manşeti: 'bombalar imha edildi, her şey bitti, tüm deliller yok!' Kaldı ki, bu bombaları bile 'fasa fiso' gibi niteleyen Ergenekoncu medyacılar vardı. Hani 'ne olmuş canım, her askerin evinin bahçesinde bu kadar mühimmat koleksiyonu yapma hastalığı vardır' gibi tuhaf bir gerekçe ile 'bu davadan iş çıkmaz' rahatlığıyla kalem oynatmışlardı!

Köşelerinde düpedüz, 'AK Parti kapatılabilir, yok kapatılmaz para cezası kesilir, yok Erdoğan'ı yasaklar yeterli' gibi yazı yazanların hukuktan, hukuka saygıdan bahsetmesi mizah ötesi bir durum.

Çok basit kurguları bile anlamamış gibi davranmak işlerine geliyor. Danıştay saldırısı ile Ergenekon arasındaki bağlantıyı bile bile gizlemeye çabalayanların, şimdilerde 'İddianame nerede?' diye sormasını anlamsız bulanlardanım.

Atatürkçü kimliğiyle tanınan bir insan öldürülüyor. Biri çıkıp 'ben yaptım, yanımda şu vardı ve emri o verdi' diyor ve Andıç Medyası'nın kılı kıpırdamıyor. Sonra o 'yandaki adam' İzmir'de kahvehanede öldürülüyor. Hem de el bombasıyla... Gazetelere bomba atılıyor, büyük şehirlerin ortalık yerinde patlamayan el bombaları yakalanıyor filan... Kuşkucu olması gereken Andıç medyası o sırada lisedeki çocukların bodrumda kıldığı namazı manşete çekip savcıya delil yetiştirmekle meşgul.

Şimdiki soru 'İddianame nerede?'Siz zannediyor musunuz ki, iddianame yayınlanınca kıvırmayacaklar ya da işe gerçek demokrat ve vatansever gibi yaklaşacaklar?

Hani Ergenekon iddianamesi tamamlandıktan, ne bileyim savcılık su götürmez birtakım delilleri sunduktan sonra CHP'nin ve Andıç Medyası'nın 'vay anasına demek ki, gözaltılar, iddialar doğruymuş' diyeceğini mi zannediyorsunuz? Şaşarım aklınıza? 'No' yerine 'Yes' tuşuna basıp bilmem kaç dakika telefonu açık unutan siyasî, günlerce (ve hâlâ) 'ben abdestimden eminim, telefonu asla açmadım, beni dinliyorlar' demedi mi-demiyor mu? Üstelik hem Telekom, hem de Turkcell belgeleriyle olay su götürmez bir şekilde kesinleştiği halde bunu çarpıtmıyor, kendi beceriksizliklerini büyük bir 'korku imparatorluğunun mağduru' şekline çevirmeye kalkışmıyorlar mı?

Şimdi bu medyanın, bu zihniyetin iddianame ortaya çıkınca 'hakikaten durum vahimmiş özür dileriz' diyeceğini, diyebileceğini mi sanıyorsunuz? İddianameyi bir an önce görmek istemelerinin nedeni, çarpıtma, Andıç ve sair alaverelerle davayı sulandırmak istemelerinden başka bir şey değildir...

Elbette aksi kanıtlanana kadar her insan suçsuzdur ve elbette suçu olmayan bir insan, her kim olursa olsun haksız bir şekilde gözaltında tutulmamalı, mağdur edilmemeli... Ve kesinlikle kimse hukuku baskı altına almamalı, yargıya yardımcı olmalı...

Ama bunu Andıç Medyası ve CHP'den beklemek de biraz safdillik değil mi sizce?

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT