Bingöl’de kent merkezinde Saat Kulesi önünde toplanan binlerce kişi, Mısır’da darbe yönetiminin halka yönelik yaptığı katliamı protesto edip, şehitler için gıyabi cenaze namazı kıldı.

Mısır'da darbeci yönetimin silahlı güçleri  Rabiatul Adeviyye ve Nahda meydanlarında göstericilere kanlı müdahalesi Bingöl’de “Mısırlı Müslümanlarla Dayanışma Platformu” tarafında protesto edilerek, katledilenler için de gıyabi cenaze namazı kılındı.

Sunuculuğunu İbrahim Dağılmanın yaptığı, “İhvan’a Selam Direnişe Devam” ve “Mısırlı Müslümanlar Yalnız Değildir” sloganlarının atıldığı etkinlikte ilk olarak Mustazaflar Cemiyeti adına konuşan Molla Sahap Korkutata, “Darbeci firavunlar, tarihi gözden geçirmelidir. İbrahim’i ateşe atmaya çalışan Nemrut’un sonunun ne olduğunu görmelidirler. Musa’nın mücadelesini ve Firavunun zalimliğini hatırlasınlar. Firavunun akıbetinin ne olduğunu görsünler bu gün ona göre hareket etsinler” şeklinde konuştu. 

Yılmaz: “Bu hareket uyanış hareketidir”

İslam dünyasında yeniden bir uyanışın başladığını belirten Bilgi ve Düşünce Derneği Başkanı Dr. Mustafa Yılmaz, “Geçtiğimiz yüzyılın başında ümmeti ulusçuluk ile birbirinden kopardılar. Ama bugün Afrika’dan Ortadoğu’ya ve bir çok İslam ülkesinde uyanış başladı. Bu hareket uyanış hareketidir. İnanıyoruz ki; bu uyanış Suriye’de, Mısır’da ve bir çok İslam toprağında Baas’ın, firavunların ve diktatörlerin sonunu getirecektir. Müslümanlar arasına çekilen ulus sınırlarının kaldırılıp ümmetin el ele tutuşacağı günlerin yakın olduğunun bilinmesini istiyoruz. Bu gün Mısır’da Müslümanlara karşı yapılan katliamı lanetliyor, kardeşlerimizin Firavun’un soyundan gelen Sisi’yi yerle bir edeceğine inanıyoruz” dedi. “İhvan hareketinin tarihi şehitlerle doludur. Şehitlerin kanı ve Allah’ın gaybi yardımıyla Mısır Müslümanlarının barışçı direnişleri zaferle sonuçlanacaktır” diyen Yılmaz  “Firavunlara direnen Mısır Müslümanları günümüz Firavun’u Sisi’ye de direnerek zafere ulaşacaktır” dedi. “Bu hareket Hasan el Bennaların, Seyyid Kutupların, Abdülkadir Udehlerin şehadet yoludur, şehitlerin kanı da zalimleri boğacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.

Çelik: “Kardeşlerimiz uzun süredir bir imtihan veriyor”

Memur – Sen Başkanı Mücahit Çelik hoca ise 46 gün önce Mısır’da darbeci yönetimin iktidarı gasp ettiğini hatırlatarak, “46 gündür Mısır’da Müslümanlar bu meydanlardan ayrılmadı. Kardeşlerimiz uzun süredir bir imtihan veriyor. İnşallah zafer Müslümanların olacak” dedi. Çelik, Suriye ve Mısırlı Müslümanlara çokça dua edilmesi gerektiğini belirtti.

AGD Bingöl Şube Başkanı Abdullah Narin ise bu olayların Müslümanların uyanışına vesile olacağını belirterek, Suriye, Arakan ve Mısır’da zulüm altında olan Müslümanların yanında olmaya devam edeceklerini ifade etti.

Kava: “Mısır Müslümanları Şehitleriyle Zafere Ulaşacaktır”

STK temsilcilerinin konuşmaların ardından platform adına ortak basın metnini Eğitim – Bir Sen Bingöl şube Başkanı Yunus Kava okudu.

“Mısır Müslümanları Şehitleriyle Zafere Ulaşacaktır” diyerek konuşmasına başlayan Kava, şunları söyledi:

“Mısır’da sömürgeci emperyalizmin desteği ile ve silah zoruyla yönetime el koyan darbeciler bu sabah itibariyle Adeviyye Meydanında ve Mısırdaki diğer tüm meydanlarda yeni bir katliama başladılar. Mısır halkının işbaşına getirdiği seçilmiş meşru yönetimi halk iradesine karşı çevirdikleri namlularla iktidardan uzaklaştırmaya çalışan darbeciler,halkın seçtiği idarecilere sahip çıkması karşısında namluyu tekrar bizzat halka çevirmişlerdir.Sözde Mısır ordusu tüm dünyanın gözleri önünde kendi halkına karşı yine bir katliama girişmiştir. Darbe yönetimi keskin nişancıları kullanarak yüzlerce insanı şehit ederken binlerce insanı da yaralamıştır. Adeviyye Meydanı’nda sergilenen bu kanlı katliam daha önceki müdahalelerde olduğu gibi canlı yayında tüm dünyanın gözleri önünde gerçekleşmiştir. Darbeye karşı direnişin sembolü olan Adeviyye Meydanı adeta kan gölüne çevrilmiştir.

En başından itibaren bu darbe süreci karşısında Batı’nın ikiyüzlülüğü ve çifte standartçılığı gün gibi aşikâr olmuştur. Biz inanıyoruz ki bu yaşanan süreçte ABD, AB, İsrail ve ABD üssü gibi görev yapan körfez ülkelerinin desteği olmasaydı Mısır’da ne darbe gerçekleşirdi ne de bu katliamlar yaşanırdı. Hal bu iken sadece darbe yönetiminin görünürdeki temsilcisi Sisi’yi eleştirmek ve kınamak, lanetlemek gerçek katilleri perdelemektir, Örtbas etmektir.

Geçtiğimiz Cuma günü Sina Yarımadası’nda görgü tanıklarının ifadesiyle İsrail’e ait İnsansız Hava Araçları kullanılarak yapılan katliamda Mısır Ordusu’nun hangi güçlerle birlikte hareket ettiğinin bir göstergesi olmuştur. ABD’nin Mısır Ordusuna İsrail’in güvenliği karşılığında her yıl yaptığı yardıma devam etmesi de temel insan hak ve özgürlükleri noktasında hangi safta durduğunun yeni bir ifşasıdır. Adeviyye katliamında tetiği çektiren sömürgeci katil emperyalistlerden başkası değildir.

Seçilmiş bir cumhurbaşkanını zorla alıkoyan ve kendi halkını öldürmekten çekinmeyen bu Firavun zihniyetini esefle kınıyoruz.Tüm dünyayı Mısır’da olup bitenlere karşı duyarlı olmaya çağırıyoruz.Darbeci yönetimin uluslar arası tüm kurum ve kuruluşlar tarafından gayri meşru ilan edilmesini istiyoruz.Darbecilere destek olan birtakım Körfez ülkelerini bu ihanetten vazgeçmeleri noktasında uyarıyoruz.

Mısır’da işletilmeye çalışılan darbe süreci de, Suriye’de yaşanılan katliam ve zulüm, Irak’ta patlayan bombalar da aynı amaca hizmet etmektedir.  Dökülen kanın arkasındaki gerekçe emperyalist batının çıkarları ve İsrail’in bölgedeki varlığını teminat altına almak ve Ortadoğu’da yükselen İslami direnişin önünün kesmektir.

Başta ABD ve AB tarafından her türlü platformda gündeme getirilen demokrasi ve özgürlük terennümleri sadece ve sadece bir kandırmacadır. Batı’nın tek derdi çıkarlarını ve imtiyazlarını garantiye almaktır.  Sömürgeci emperyalist güçlerin çıkarı varsa demokrat olur, çıkarı varsa kraldan yana olur, çıkarı varsa askeri yönetimden yana olur. Sözde yeryüzü haklarının temel hak ve özgürlüklerini garanti altına almak için daha önce kurulan Milletler Cemiyeti de daha sonra kurulan Birleşmiş Milletler de Batı’nın kirli çıkar ilişkilerini işletmekten öteye bir görev icra etmemişlerdir. Mısırda yaşanılan süreç Batı’nın demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür.

Yaşanılan katliam karşısında ABD ve AB’nin dilsiz şeytanlığı bizi şaşırtmamıştır. Bu bölgenin çıbanbaşı işgalci ve terörist İsrail’in dökülen kana dair sevinci bizi şaşırtmamıştır. Körfezin ve İslam Coğrafyasının diğer işbirlikçi yönetimlerinin çirkefliği bizi şaşırtmamıştır. Allah’ın laneti zalimlerin ve işbirlikçilerinin üzerine olsun. Akıttıkları kanda boğulmaları çok yakındır. Mısır’da ki onurlu direnişe selam olsun. Adeviyye’nin şehitlerine selam olsun. Biz Bingöllü Müslümanlar olarak tüm varlığımızla tüm mazlumların yanındayız.       

Yine buradan ülkemiz halkına ve tüm dünya Müslümanlarına sesleniyoruz. Kendilerini seçilmiş olarak addeden bir topluluk yeryüzünde Müslüman olsun ya da olmasın tüm insanlığa karşı sistemli ve sinsi bir savaş yürütmektedir. Bu savaşın farkına varamayanların bu savaşta figüran olmaları kaçınılmazdır. Tek çözüm ve tek çare İslam Birliği’dir. Ancak o zaman hangi dinden, hangi ırktan ve hangi renkten olursa olsun tüm insanların temel hak ve özgürlükleri teminat altına alınabilir. Yoksa  emperyalizm bölgede taşeronlu ya da taşeronsuz kan akıtmaya devam edecektir. Suriye’de, Irakta, Tunus’ta, Mısırda yaşananlar bir kez daha göstermiştir ki Müslümanlar ancak birlikte hareket ederek kurtuluşa erebilirler.”

Açıklamaya Destek veren Kuruluşlar:

MEMURSEN / ANADOLU GENÇLİK DERNEĞİ / İHH BİNGÖL TEMSİLCİLİĞİ / MUSTAZAFLAR CEMİYETİ / BİLGİ VE DÜŞÜNCE DERNEĞİ / KALEM-DER / BİNGÖL BUHARA EĞİTİM VE KÜLTÜR SANAT VAKFI / BİN MARİFET VAKFI / ENSAR VAKFI BİNGÖL TEMSİLCİLİĞİ / İLİM YAYMA CEMİYETİ BİNGÖL TEMSİLCİLİĞİ / BİHADER (İmam Hatipliler Derneği) / EVRENSEL HAFIZLAR DERNEĞİ / EĞİTİM-BİR-SEN / SAĞLIK-SEN / DİYANET-SEN / BEM-BİR-SEN / BÜRO MEMUR-SEN / TOÇ-BİR-SEN / KÜLTÜR MEMUR-SEN / ENERJİ-BİR-SEN / BİRLİK HABER-SEN / BAYINDIR MEMURSEN / SOLHAN ÇAĞRI-DER

Haber: Ramazan Namık BERDİBEK / BİNGÖL