Güven Erkaya’nın mal varlığı odaklı yazılarımızı okuyan bir ilgili, bilgilendirme amaçlı bir faks göndermiş.

Diyor ki: “Biraz fazla safsınız.. Alkent’te Deniz Kuvvetleri Komutanı İlhami Erdil’in iki dairesi var(dı, kaynağı belirsiz iki dairenin de Hazine’ye geçmesine karar verildi). Ondan önceki Deniz Kuvvetleri Komutan Güven Erkaya’nın, aynı sitede iki dairesi var (henüz el konulmadı).. Alkent Sitesi’ni kimin inşa ettiğini, o büyük holdingin DenizKuvvetleri Komutanlığı ile ilgisini araştırırsanız, dairelerin kaynağını da bulmuş olursunuz. Günleriniz, denizde imiş gibi serin olsun.. Selamlar.”

Faksın sahibinin okuyucumuz olup olmadığını, sadece bu konu ile ilgili olarak mı yazılarımızı okuduğunu tam tespit edemedim.

Ama ifade tarzı, sadece bu konu ile ilgili olarak, haberlerimize dikkat kesildiği tahminimi güçlendiriyor.

Umarım, bildiği başka somut bilgiler varsa, onları da bize aktarır..

Ama verdiği bilgiler, bizi şu noktaya götürdü..

Alkent Sitesi’ni inşa eden Alarko Holding..

Alarko Holding, inşaat işlerinden soğutma sektörüne kadar bir çok alanda devlet ihalelerine giren bir holding!

Bu bilgi ışığında konuya yaklaşırsak..

Deniz Kuvvetleri Komutanlığı makamında bulunan iki oramiralin, bu holdingin inşa ettiği sitede ikişer daire satın almaları, o daire devirlerinin, gerçekten bir alım-satım ilişkisi olup olmadığını şüpheli hale getiriyor.

Evet, bu sorunun muhatapları, sadece dairelerin sahibi durumundaki oramiraller değil.

Alarko da, bu konuda, gerekli bilgilendirmeyi yapmalıdır.

Kendilerinden alınan bu dairelerin karşılığında ne kadar para tahsil edildiğini, bu ödemelerin banka kanalı ile yapılıp-yapılmadığını, kamuoyuna açıklamalıdırlar.

Öyle ya, tapudaki satış sırasında “Aldım/sattım/paramı tümü ile aldım” şeklindeki beyan ile, kapanacak bir konu değil bu..

Belki Alarko’nun ticari defterlerine de müracaat edilerek, o dairelerin satışı sırasında, gerçekten tapudaki devir miktarınca bir para girişi kasaya olmuş mudur, incelenmelidir.

Aradan zaman aşımı gerektiren uzun süre mi geçmiş?

İstendikten sonra, gerçeği ortaya çıkarmak istendikten sonra, mutlaka bir yolu bulunur.

Yeter ki, doğrular ortaya çıkarılmak istensin.

Tabii ki tarafları direkt suçlamak doğru değil.

Ama çok güçlü bir şüphe ile karşı karşıyayız.

İlhami Erdil’in mal varlığı ile ilgili mahkeme tarafından kabul edilerek kesinleşen bilirkişi raporunu okursak, çok ciddi bir delille karşı karşıyayız.

Ne diyordu, İlhami Erdil davasında, bilirkişi?

Rapordaki ifadeler şöyle: “İlhami Erdil’in meslek yaşamı boyuncaki gelir ve gider durumu; TL, döviz, enflasyon ve döviz faizi cinsinden hesaplanmıştır. Erdil’in, mesleğe başladığı 1958 yılından emekli olduğu 30 Ağustos 2001 yılına kadar 77 milyar lira geliri, 122 milyar lira gideri tespit edilmiştir. Buna göre Erdil’in, 45 milyar lira açığı bulunmaktadır.”

Evet, bilirkişi raporu bunu söylüyor.

Hani bilirkişiler sivil şahıslar olsa, “Askere gıcıkları var” diyenler çıkabilir. Bilirkişilerin üçünün de albay olduğunu hemen hatırlatalım..

Bilirkişiler raporlarını, “Mal beyanında bildirilmeyen kayıt dışındaki 2 gayrimenkulün, Erdil’in resmi ve kayıtlı tasarruflarıyla satın alınamayacağı değerlendirilmiştir” diyerek sonuçlandırmışlar..

Peki Erdil ne demiş iddialara?

“Benim varlıklı akrabalarım var, bana yardım ettiler. Ben ard niyetli olsaydım ve yaptığım şeyden korksaydım, gidip devletin lojmanında oturup, bu evi de kiraya verirdim, kimsenin ruhu duymazdı.”

GüvenErkaya’ya da sorulsaydı, büyük ihtimalle aynı cevabı verecektir.

“İyi niyetli olmasam, ailemi Alkent’te oturtmazdım. Kimsenin de ruhu duymazdı.”

Olaya böyle bakıyorlar..

“Kimsenin ruhu duyar mı, duymaz mı?”

Önceki dönemde de “duyulur”du ama..Kimse bir oramirale, “Nereden buldun bu parayı” diyemezdi..

Kimse Alarko Holding’e, “Bu alım satım ilişkisi nedir? Gerçek midir? Alıcılara bir avantaj sağlanmış mıdır?” diye soramazdı..

Şimdi biz soruyoruz.

Suçlamadan.

Ama, şüphelerin de takipçisi olarak.

Ve cevabını bekliyoruz.

Aslında olayın, çok kolay bir testi var..

İlhami Erdil olayında, “mal varlığı ile ilgili olarak verilen beyanname”ye bakılmıştı.

O iki lüks daire, mal varlığı beyannamesinde yoktu.

Şimdi de “Erkaya’nın mal varlığı beyannamesine bakılır”sa, konu kolaycacık çözülecek!

Tabii bunu yapacak olan da,Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanlığı!

Umarım, tartışmaları uzatmadan, kamuoyunu bilgilendirirler.. Şüpheleri giderirler!

YENİ AKİT