1. YAZARLAR

  2. Abdülkadir Selvi

  3. Made in derin parmak
Abdülkadir Selvi

Abdülkadir Selvi

Yazarın Tüm Yazıları >

Made in derin parmak

23 Mayıs 2011 Pazartesi 11:12A+A-

Kar vardı Erciyes'in doruklarında. Her mevsim kar vardır Erciyes'te. Ama bu kez biraz fazlaydı.

MHP'nin bir zamanlar Erciyes kurultaylarını yaptığı Tekir Yaylası'na doğru bakıp, "Erciyes gibi MHP'nin de tepesi de karlı" diye düşündüm.

Devlet Bahçeli de haftasonu Kayseri'deydi.

Kasetlere rağmen meydan kalabalık, ancak Bahçeli gemisi fırtınaya yakalanmış bir kaptan gibiydi. MHP'deki durum ilk kez yaşanıyor. Benzer bir operasyonu Baykal kasetiyle CHP'de yaşadık. Derin bir operasyondu.

Başka bir operasyonu İsmail Cem, Kemal Derviş ve Hüsamettin Özkan üçlüsünün DSP'yi parçalayıp, YTP'yi kurdukları sırada yaşamıştık.

Ecevit'in tasfiye süreciydi.

Benzer bir operasyon 28 Şubat sürecinde DYP'ye karşı yürütülmüştü. Çiller'in DYP'si bir Demirel-Cindoruk müdahalesiyle bölünüp, 28 Şubat'ın payandası olan şemsiye partisi DTP kurulmuştu.

Demem o ki bu tür operasyonların arkasında hep, "derin gırtlak" oldu ve hep," Made-in derin parmak" damgasını taşıdı.

Bunu en iyi kasetle devrilenler biliyor. Baykal bu derin yapıyla mücadeleyi göze alamadığı için iktidarı suçladı, Bahçeli'nin yaptığı da bu.

Bu seçimi kimin kazanacağı 12 Haziran günü sandık açıldığında belli olacak. Bir kazananının da "Kaset partisi" olduğu unutulmamalı. Bu iş kime yaradı derseniz, size cevabımı meydanlardan vereyim. CHP otobüsünün üzerinde vatandaşı selamlayan Kılıçdaroğlu'na en büyük alkışın MHP teşkilatlarının camlarına çıkan ülkücülerden geldiğini hatırlarsanız, başka bir şeye gerek kalmaz..

Kayseri'de Enerji Bakanı Taner Yıldız ile bir araya geldik. Konu MHP'nin kasetlerine gelince, Taner Yıldız, parti yönetiminin zaafları yüzünden, bir camianın suçlanamayacağını söyledi.

Milliyetçi camiayı kucaklayan değerlendirmeler yaptı.

Ancak MHP yönetiminin ısrarla bu işin sorumlusu olarak iktidarı gösterdiğini hatırlattım. İşte o zaman, o sakin adam birden sertleşti. Tepki gösterdi.

Haftasonu iki ayrı şehirde iki bakanla bir araya geldim. Kayseri'den Kocaeli'ne geçtim. Sanayi Bakanı Nihat Ergün'le konuştum. Böylece hükümet cephesinden kasetin yansımalarını almaya çalıştım.

Önceden İzmit'e yaklaşınca, Körfez'deki kokudan burnumuzun direği kırılırdı. Körfez'deki koku giderilmişti ancak bu kez "kasetlerin kokusu"ndan burnumuzu kapatmak zorunda kalıyorduk. Sanayi Bakanı Ergün'le güneşli bir günde, körfezin dalgalarına bakarak, siyasetteki, "kaset kokusunu" konuşmak zorunda kaldık.

Nihat Ergün, "Hükümet, kimsenin uçkurunun peşinden koşmaz" dedi. Ve bir, "kaset analizi" yaptı.

"Anayasa değişikliğini engelleyemeyeceklerini görünce, son gün oylamada Baykal'ın kasetini çıkarmak suretiyle, CHP'ye yeni bir kan transfer ettiler. Anayasa değişikliğini Meclis'te engelleyemedik, referandumda engelleyelim. Hemen ardından girilecek seçimde iktidarın rüzgarını keselim dediler. Benzer tanzim MHP için yapılıyor. Belli ki uzun bir süredir takip edilmişler. Kayıtlar hazırlanmış. Devlet Bahçeli ve mevcut yönetimle bir yere gidilemeyeceğini gördüler, bu yöntemle MHP'ye yeni bir ekip transfer edilmek isteniyor."

Nihat Ergün, "Birinci kasetle CHP'yi tanzim ettiler. Yeni kasetlerle de MHP'yi tanzim ediyorlar. Bu kaset yoluyla muhalefeti tanzim etme operasyonu" dedi. Ama hemen peşinden de ekledi: "Siyaseti sadece millet tanzim eder. Hangi yöntemlerle olursa olsun, siyasetin tanzim edilmesine karşıyım. Hele hele kasetlerle siyaset tanzimine kesinlikle karşıyım. Tehlikeli buluyorum."

Nihat Ergün'e, iktidar dururken muhalefetin tanzim edilmek istenmesinin mantığını sordum. Yani bu işin mantığı olup olmadığını irdelemekti maksadım, "Önceden müdahaleler yoluyla siyaset tanzim edilirdi. 2 Kasım 2002'den bu yana Balyoz'la, Sarıkız'la, Ayışığı ile Darbe Günlükleri'nde yer alan yöntemlerle, 367 ile 27 Nisan e muhtırası ile bizi tanzim etmeye çalıştılar. Ancak eskilerden farklı olarak kendilerine karşı duran bir iktidar var. O iktidarın kararının arkasında duran bir millet var. Ve Anayasa değişikliğinde de görüldü ki, bu iktidar mücadele ediyor, millette bu mücadeleyi destekliyor. O nedenle döndüler, muhalefeti tanzim etme stratejisini uygulamaya koydular."

Türkiye'de bunlar yaşanmadı diyebilir miyiz?

Bu operasyonunun asıl hedefinin Bahçeli olduğu kesin. Nükleer kasetten söz ediliyor. Çünkü kaseti çıkan isimler, Bahçeli'nin beyin takımı. MHP lideri bunu görüp, karşı strateji geliştirmek yerine yanlış tarafa ateş ediyor. Getirmeye çalıştığı izahlarla zor duruma düşüyor. Kendisine kaset-hükümet bağlantısına ilişkin belgeler soruluyor. İktidarın kontur tedbirler alacağı için belgeleri açıklamayacağını söylüyor.

Böyle inandırıcı olunabilir mi?

Merhum Özal, muhalefet lideri Erdal İnönü'ye, çözüm önerisini sorunca, "İktidar kopya çeker diye açıklamıyorum" demişti. Çünkü açıklayacak bir çözüm önerisi yoktu. Bahçeli de aynı durumda.

Bu film bitti, Bahçeli defteri kapandı. Kaset festivalinde, "Yalnız Bozkurt'un vedası" oynuyor. Sıradaki...

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT