24 TV’de Ardan Zentürk’ün sunduğu ‘Sıcak Gündem’ programına konuk olan ES Medya Digital Grup Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Özhan, ABD'nin 2011'de Brezilya’da başarıyla temellerini attığı "sosyal mühendislik" çalışmalarının bugün nasıl sonuçlandığını detaylarıyla anlattı. 

2011'de ABD'li Savcı Preet Bharara tarafından FBI adına yönetilen bir muhbir aracılığıyla Brezilya'nın neden ve nasıl hedef alındığını anlatan Özhan, “Bugün belgelerle sabit olan şu ki; ABD'nin geçmişte bir dizi yabancı ülkeye karşı düzenlediği siber saldırılarla bir çeşit sosyal mühendislik çalışması yaptığı görülüyor. Üstelik bu operasyonlar sadece Brezilya ile de sınırlı kalmadı. Türkiye, İran ve bir dizi başka ülke de 2011'den itibaren Savcı Bhara'nın FBI adına yönettiği sözkonusu hacker'lar tarafından düzenlenen siber saldırıların aynı şekilde hedefinde yer almıştı” dedi.

"SOSYAL MÜHENDİSLİK BAŞARISI"

Bunun bir "sosyal mühendislik başarısı" olduğunu dile getiren Yusuf Özhan, "ABD, yürütülen örtülü operasyonlarla bir dizi siber saldırı sayesinde Brezilya'da, Türkiye'de ve başka ülkelerdeki mevcut toplumsal hareketleri alevlendirerek dalgalanmalar oluşturmak istedi. Bunu kendi çıkarlarına kullanmak istedi. Türkiye’de nihai başarıya erişemedi ancak Brezilya’da büyük oranda başarılı olduğunu görüyoruz. 2014 yılında seçilen Dilma Rousseff, bu süreçte arkasındaki halk desteğini yitirdi ve yalnız kaldı. Bugün de 318'i hakkında yolsuzluk dosyası bulunan 593 sandalyeli Brezilya meclisinin alt kanadı Rousseff'in azledilmesini onayladı" ifadelerini kullandı.

KÜRESEL SİSTEM NEDEN BREZİLYA'YI HEDEF ALDI?

Brezilya’nın 68 yaşındaki sol kanat başkanı Dilma Rousseff özellikle enerji sektöründe Amerikan enerji şirketlerinin yolunu tıkaması ve Çin ekonomisiyle geliştirdiği ilişki nedeniyle bir süredir Amerikan yönetiminin hedefiydi.

Önce hiçbir yasal sonuç vermeyen yasa dışı dinleme kasetleri ortaya çıktı devamında ülkenin ana akım medyasında Rousseff’in adını yolsuzlukla buluşturan manşetler devreye girdi. 

Ve Brezilya’nın anayasa mahkemesinin kararıyla da Rousseff için Yüce Divan oylamasının yolu açıldı. 

Hakkında üretilen bütün iddiaları reddeden ve ülkenin yaşamakta olduğu süreci halk oyu ile seçilmiş sivil siyasete karşı bir darbe olarak niteleyen Rousseff Brezilya parlamentosundaki oylama sonucunda Yüce Divan tehdidi ile karşılaştı.

Rousseff Amerikan bankaları ve enerji şirketleri ile işbirliği yapan başkan yardımcısı, meclis başkanı ve senato başkanının Anayasa Mahkemesi ile birlikte bu girişimi planladığını Brezilya’nın ulusal birliği ve demokrasisi için bu darbeye direnmekte kararlı olduğunu da açıkladı.