1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. FİLİSTİN

  4. "Kudüs’teki gayrimenkulleri işgalcilere satanların cenazesini yıkamayın"
"Kudüs’teki gayrimenkulleri işgalcilere satanların cenazesini yıkamayın"

"Kudüs’teki gayrimenkulleri işgalcilere satanların cenazesini yıkamayın"

Şeyh Abdülazim Selheb, yaklaşan Filistin seçimlerinin Batı Şeria ile Gazze Şeridi’nde olduğu gibi işgal altındaki Kudüs kentinde de yürütülmesinin siyasi bir mesele olmakla beraber Kudüs halkının meşru bir talebi olduğunu vurguladı.

16 Nisan 2021 Cuma 05:14A+A-

Kudüs Yüksek İslami Vakıflar Konseyi Başkanı Şeyh Abdülazim Selheb, yaklaşan Filistin seçimlerinin Batı Şeria ile Gazze Şeridi’nde olduğu gibi işgal altındaki Kudüs kentinde de yürütülmesinin siyasi bir mesele olmakla beraber Kudüs halkının meşru bir talebi olduğunu vurguladı.

Şeyh Selheb, Ürdün Bakanlar Kurulu Başkanlığı’nın Kudüs Yüksek İslami Vakıflar Konseyi’ni yeniden yapılandırmasının ardından ilk mülakatını Filistin Enformasyon Merkezi’ne vererek, Kudüs özelinde birçok sıcak başlığı değerlendirdi.

İşgal altındaki Doğu Kudüs'teki Filistinlilerin, 22 Mayıs'ta yapılması planlanan seçimlere katılımının hayati önemde olduğunu belirten Şeyh Selheb, “Eğer seçimler yapılacaksa, işgal altındaki Kudüs dahil işgal altındaki tüm Filistin topraklarında yapılmalıdır.” ifadelerini kullandı.

Açıklamasında Şeyh Selheb, “Seçim meselesi siyasi bir meseledir. Şayet Filistin Yönetimi seçimlerin yapılmasına karar verdiyse seçimler yapılmalıdır. Çünkü bu, Filistin toplumunun meşru bir talebidir, hakkıdır. Kudüs ise 1967'de işgal edilen Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçasıdır.” dedi.

Tüm uluslararası sözleşmelerin ve insani normların, seçimlerin Filistinlilerin en meşru hakkı olduğunu teyit ettiğini belirten Kudüslü yetkili, işgalci İsrail makamlarının, bu meşru hakkın gerçekleşmesini ve uygulanmasını engellemeye hakkı olmadığını vurguladı.

Yahudi Yerleşimcilere Gayrimenkul Satımı

İşgal altındaki Kudüs'ün Silvan beldesine Kudüslülere ait bazı evlerin Yahudi yerleşimcilere satılmasına ilişkin Şeyh Selheb, “Kudüs halkına ait ev ve gayrimenkullerin işgalcilere peşkeş çekilmesinin arkasında kim varsa vatanlarına ve dinlerine ihanet etmiştir. Bir kez daha hainlerin boykot edilmesini ve kendileriyle hiçbir şekilde temasa geçilmemesini farz kılan ilgili fetvayı hatırlatıyoruz.” dedi.

1935’te yayınlanan söz konusu fetva, Yahudilere satış yapan Müslümanlarla her türlü irtibatın kesilmesini, öldüklerinde cenazelerinin yıkanmamasını ve cesetlerinin Müslüman mezarlıklarına defnedilmemesini öngörüyor.

Konuşmasında Şeyh Selheb, “Bir kaç kuruşluk dünya malına tamah edip dinine ve vatanına ihanet eden biri öldüğü zaman yıkanmayıp cenazesi ne kefenlenmeli ne de Müslüman mezarlıklarına gömülmelidir. Bu 1930'lardan beri verilen asir bir şer’i fetvadır.” diye söyledi.

Açıklamada, “Dinlerini ve vatanlarını birkaç dirhem ve ölümlü bir dünya karşılığında sattılar. Gün gelip öleceklerini, nereye gideceklerini ve cehennem ateşinin kendilerini beklediğini bilseydiler bunu yaparlar mıydı?” diye sordu.

Filistin Enformasyon Merkezi'ne röportaj veren Şeyh Selheb, kararlılık ve işgale karşı direnişlerini sürdürdüğünü belirttiği Kudüslülerin, dünya hayatı için topraklarını veya arsalarını işgalcilere satmalarının mümkün olmadığının altını çizdi.

Şeyh Selheb, “Böyle bir menfur hadise meydana gelirse yani bir Kudüslü kalkıp da mülkünü yerleşimcilere satarsa bu durumda şeriatın hükümleri tatbik edilmelidir. Ki kimse buna bir daha cüret edemesin. Her ne kadar böyle vakıalar yok denecek kadar az olsa da şeriat ahkamına tabi tutulmalıdır. Böylece bir daha tekrarlanamaz.” dedi.

Filistin toplumuna seslenen Şeyh Selheb, mukaddes Kudüs beldesinde bulunan özel mülkleri ve İslami gayrimenkulleri satmak konusunda Allah’tan korkmaları gerektiği belirterek, affedilemeyecek böyle bir günahtan kaçınmalarını talep etti.

Mübarek Ramazan Ayı

Bir taraftan Filistinliler başta olmak üzere İslam alemi, mübarek Ramazan ayını karşılama sevincini yaşarken, diğer taraftan Mescidi Aksa ve Kudüslülere yönelik hak ihlalleri aralıksız devam ediyor.

Şeyh Abdülazim Selheb, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar Konseyi’nin, işgal altındaki Doğu Kudüs’te bulunan Mescidi Aksa’nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) vaka sayısının artışı nedeniyle geçtiğimiz yılda ibadete kapatılması kararı aldığını hatırlatırken, işgal güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin yoğun baskılarına rağmen Aksa’nın bu yıl kapatılmayacağına vurgu yaptı.

Şeyh Selheb, “Bütün Filistinlilerin Ramazan ayı boyunca namazlarını ve ibadetlerini Mescidi Aksa’da ifa etmelerini ve bu mübarek günlerde Aksa’nın gölgesinde itikafa girmelerini nasip etmesini Yüce Allah’tan diliyoruz. Aynı şekilde abluka altındaki Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin de bu nimetlerle rızıklandırılmaları için dua ediyoruz.” ifadelerini kaydetti.

Açıklamaların devamında, “Etrafı Cenabı Allah tarafından bereketli kılınan Mescidi Aksa kapıları, Ramazan boyunca namaz kılanlara ve itikafa girenlere açık kalacaktır. Bu bağlamda Kudüs İslami Vakıflar Konseyi, Aksa’da uygulamak üzere Kur’an’ı Kerim mukabelesi, tilaveti, teravih namazları, sohbet ve vaazların bulunduğu bir Ramazan programı hazırladı.” sözlerine yer verildi.

İsrail'in hukuksuz politikalar uygulayarak ve suç işleyerek Filistinlilerin iradesini kırma girişiminin başarısız olacağını bildiren Şeyh Selheb, Yahudi yerleşimcilerin baskın ve gayrimeşru saldırılarının, Kudüslülerin Mescidi Aksa’da ribatta bulunma heveslerini bitiremeyeceğinin altını çizdi.

Araplara ve Müslümanlara Davet

Arap topluluklarına ve İslam coğrafyasındaki Müslümanlara seslenen Şeyh Selheb, birçok zorlukla karşı karşıya kalan Kudüs halkına yardım etme ve mücadelelerine destek olma çağrısında bulundu.

Şeyh Selheb, “Kudüs, nerede olurlarsa olsun Arap ve Müslümanların boynuna emanettir. Bizler, bu emanetin gerekliliklerini yerine getirmekle yükümlüyüz. Gerek sıradan bir vatandaş olsun gerekse de devlet yöneticisi hiçbir Müslümanın, Filistin ve mübarek Mescidi Aksa davasından vazgeçmesi caiz değildir.” diye söyledi.

Açıklamada, kınama ve telin etme gibi beyanlarının İsrail'in yerleşim projeleri karşısında hiçbir fayda sağlamadığına işaret edildi.

Ayrıca, “Hem işgal altındaki Filistin topraklarındaki hem de Kudüs’teki murabıtların sorunlarını ortadan kaldırmak için ciddi adımlar atılmalıdır. Bu, hepimiz üzerine dini bir vecibedir. Bu konuda taksiratlı olanlar yarın mahşer gününde Allah’a hesap verecektir.” denildi.

Şeyh Selheb, “Mescidi Aksa konusunda Allah’tan korkun. Tarih boyunca Resulullah’ın sahabilerinin ve Müslüman komutanların koruduğu Kudüs kenti için Allah’tan korkun. İslami mekanları yalnız bırakmayın.” çağrısında bulundu.

Son olarak Kudüslü Şeyh, “1400 yıldan fazla bir süredir Müslümanlar her dönemde Kudüs’ü muhafaza etti. Peki şimdi ne oldu da işgalci İsrail’in normalleşme rüzgarına kapılıyor? Halbuki Siyonist İsrail’le normalleşmenin hiçbir yanı caiz değildir.” dedi.

HABERE YORUM KAT