1. YAZARLAR

  2. Hüseyin Yılmaz

  3. "Kamusal alan" Müslümanlar için girişi yasak puthane mi?
Hüseyin Yılmaz

Hüseyin Yılmaz

Yazarın Tüm Yazıları >

"Kamusal alan" Müslümanlar için girişi yasak puthane mi?

12 Ekim 2010 Salı 11:40A+A-
Biri diğerinden cıvık, biri diğerinden çirkin; musikîsiz iki "tilcik": "Kamusal" ile "alan." Peş peşe sıralanıp omuz omuza verdiklerinde girişi Müslümanlar'a yasak bir tabu çıkıyor karşınıza: "Kamusal alan!"

Müslümanlar için hisarlarla çevrili bir yasak bölge, "kamusal alan...." İpini koparan herkesin elini kolunu sallaya sallaya girdiği bu ne idiğü belirsiz lâik mâbed, sadece Müslümanlar'a kapalı, daha doğrusu Müslüman hanımlara. İnanç ve imânlarının nişânını başlarında taşımaları, yarım asırlık bir zulme sebep teşkil etmiş. Milyonlarca genç kızın geleceğini mahveden, hayâllerini söndüren bu zulmün devamı için alkış tutanlar, bugün dehşetli bir mürâilikle, "Üniversite tamam ama 'kamusal alan' ile ilk ve orta öğretime girmesinler!" diyorlar.

Neden? Çünkü devletin kânun koyma hakkı var ve devlet öyle buyurmuş, diyorlar... Aynı devletin düne kadar üniversite için de benzer hezeyanlar savurduğunu unuttuğumuzu sanıyorlar. Devletin sebeb-i vücudu, milletin saâdet ve bekâsına hizmet etmek değilse bana ne devletten!.. Devlet dedikleri Ankara zihniyetinin seksen küsur yıl millete rağmen ve âdeta milleti hasım görerek tepemizde boza pişirdiğini unutalım istiyorlar. Mümkün mü?..

Abant'ta gazetecilerin zoru ile karda yürüyüşe çıkan Kılıçdaroğlu da bu sakim zihniyetin temsilciliğinde ısrarla:

"Üniversitelerde türban olabilir. Kamuda hizmet verenlerde veya ilk ve ortaöğretim düzeyinde türban olmaz. Orada zorunlu eğitim vardır. Kamuda da öyle." buyurmuş.

Bu köksüz ve samimiyetsiz iddiasını da şu parlak misâlle delile bağlamış, parti başkanı:

"Bir milletvekili TBMM Genel Kurulu'na kravatsız girebiliyor mu? Hayır. Kuralı kim koydu? Devlet koydu, herkes uyacak."

Aferin başkan!.. Batı'nın beş paralık aksesuarı kravat ile Kur'an'ın hükmüyle Müslüman kadınlara farz olan ve bin dört yüz küsur yıllık geçmişi olan başörtüsünü aynı kefeye koyduktan sonra sizi ciddiye almak bile abes ama ne var ki, dert bizim derdimiz, hezeyânlarınızla boğuşmak da bize düşüyor.

Hızını alamayıp bir de başı açık hanımlara karşı mahalle baskısının meydana gelebileceğinden endişe duyduklarını ifâde ediyor, CHP'nin yeni başkanı. Beyzâdem, ikna odalarında genç kızların gözyaşları sel olup akarken, üniversite kapılarında yükselen hıçkırıkları yeri göğü inletirken niçin sesiniz çıkmıyor, niçin mahalle baskısının bin mislini aşmış bu dehşetli zulüm karşısında bir kalb taşıdığınızı fark etmiyordunuz? Lütfen siyânet meleği rolünden vazgeçip bir nebze samimî olmaya gayret ediniz, çok daha hürmet görür, çok daha muhabbetle karşılanırsınız.

Bir kaç neslin gözyaşı ve ızdırabına mal olmuş başörtüsü zulmünün sonuna gelindiğinin onlar da farkındalar. "Tamam!" deyişlerinin sebebi; gönül rızası değil karşı duramadıkları bir mecburiyet. Şimdi mukaddes mâbedleri "kamusal alan"da mevzilenmenin bir yolunu arıyorlar...

Eğer "kamusal alan"da çalıştırmak üzere Merihliler'i getirecek veya robotları çalıştıracaklarsa itirazımız yok, kendileri de tası tarağı toplayıp köylerine dönsünler. Ama bu ülkenin insanları oralarda çalışacaksa "kamusal alan"ı başörtülü hanımlara yasaklayamazsınız, bu hamur maya tutmaz.

Bu zırva yasağın meşru bir zemini de yoktur... Millete istinad etmeyen, milletin tasvibini almamış hiçbir irâde meşru olamaz. Haydutluğa dayatma ve zorbalıklarla kanun kisvesi giydirmekle meşruiyet kazandırılamaz.

Gerçekten kutsîyet atfedip Müslüman hanımlara yasakladığınız "kamusal alan" mâbedine Müslümanlar'ın girişini engellemek istiyorsanız, bunun tek meşru yolu var: Millete gitmek... Ama buna yüreğiniz el vermez, çünkü milletin Müslüman olduğunu, sizin gibi düşünmediğini, sizin gibi inanmadığını biliyorsunuz. Seksen küsur yılda kendinize benzetemediğiniz de sizin için hazin bir hezimettir, şüphesiz.

Zorbalığın ise devri geçti, akıllı olun da milletin sesine kulak veriniz... Yoksa âleme maskara olmakla kalmayacak, köpük gibi de sönüp gideceksiniz.

BUGÜN

YAZIYA YORUM KAT