Joe Gill’in Middle East Eye’da yayınlanan yazısı, Haksöz Haber tarafından tercüme edilmiştir.

Sekiz aylık bir kız bebek, Perşembe günü Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta şiddetli soğuk ve fırtınaya maruz kalarak hayatını kaybetti. Rahaf Ebu Jazar, gece boyunca süren fırtınalar sırasında ailesinin çadırına yağmur suyu girmesi sonucu öldü.

İsrail yardımları engellemeye devam ederken, on binlerce yerinden edilmiş Filistinli de benzer şekilde Byron fırtına'sının insafına kaldı ve birçok kişi hayatını kaybetti.

Gazze'de yeni doğan bebeklerin ölüm oranı Ekim 2023'ten bu yana yüzde 75 arttı ve 2022'de ayda 27 olan yeni doğan ölümleri Eylül 2025'te 47'ye yükseldi. (Karşılaştırma olarak, Birleşik Krallık'ta aylık yeni doğan ölümleri 70 milyonluk nüfus için 87 iken, Gazze'de 2,2 milyonluk nüfus için bu rakam 47'dir).

Bebekler, devam eden acımasız kuşatma ve İsrail'in temel yardım, çadır, mobil barınaklar, ilaç ve bebek maması girişine izin vermemesi nedeniyle ölüyor. Bu reddetme, iki yıllık soykırımın ardından İsrail'in Ekim ateşkesini sistematik olarak ihlal etmesinin bir parçası.

Bu arada Londra'da, Birleşik Krallık kabinesinin üst düzey üyeleri, tüm büyük Batılı ve İsrailli insan hakları grupları tarafından soykırımla suçlanan bir ülkeye manevi destek sunmak için yıllık İşçi Partisi İsrail Dostları öğle yemeğinde bir araya geldi.

100.000'den fazla Filistinlinin hayatını kaybettiği bir savaşın ardından, Birleşik Krallık bakanları ve milletvekilleri, liderleri Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından tutuklama emri çıkarılan ve işgali dünyanın en yüksek mahkemesi olan Uluslararası Adalet Divanı tarafından yasadışı ilan edilen İsrail'e destek göstermeye geldiler.

İsrail yanlısı etkinlikte ana konuşmayı yapan Şansölye Rachel Reeves şöyle dedi: “Ben, demokrasiye, özgürlüğe ve eşitliğe olan inancıma rağmen değil, tam tersine bu inançlarımdan dolayı bir Siyonistim”

Bu açıklamaya nereden başlanacağını bilememek zor, ancak Siyonizm'in, Filistinlilerden zorla çalınan topraklarda dünyadaki tüm Yahudiler için kendi kaderini tayin hakkını savunan bir ideoloji olduğunu söylemek mümkün. Eşitlik ve özgürlük, demokrasi bir yana, bu tür koşullarda gelişemez.

Reeves, Siyonizme giden yolculuğunu anlattı. Bu yolculuk, milletvekili olmadan önce 2005 yılında LFI'nin sponsorluğunda yaptığı ilk İsrail gezisiyle başladı ve ardından İşçi Partisi milletvekiliyken yaptığı birkaç resmi geziyle devam etti. Bu gezilerde “Yahudi vatanının önemini ve çatışmanın karmaşıklığını anladığını” söyledi.

Reeves, konuşmasının ilk bölümünü 7 Ekim 2023'teki saldırının dehşetine ve bunun Hamas'ın “Yahudi oldukları için Yahudileri öldürmek” amacıyla düzenlediği bir “pogrom” olduğu görüşüne ayırdı. Bu saldırıdan önce Gazze 16 yıl boyunca kuşatma altındaydı ve İsrail'in düzenli saldırıları binlerce kişinin ölümüne yol açtı. 2018'de düzenlenen barışçıl protesto kampanyası ise keskin nişancılarla karşılandı.

Ekim 2023'ten bu yana 20.000'den fazla çocuk İsrail güçleri tarafından öldürüldü. Her gün daha fazlası öldürülüyor, geçen hafta yakacak odun arayan iki çocuk gibi, İsrail'in sözde sarı hattına yaklaştıkları için vurularak öldürüldüler. Ancak Reeves, Gazze halkı için “cehennem” olduğunu söylemekten başka, bu büyük dehşet hakkında pek bir şey söylemiyor.

İsrail'in argümanları

Reeves'e göre, bu soykırımın tek sorumlusu Hamas'tır, çünkü Hamas sivilleri “silahlarını korumak için insan kalkanı olarak kullanmış. İsrail hapishanelerinde tutulan katillerle takas etmek için masum rehineleri hapsetmiş ve bu da binlerce masum Filistinlinin ölümüne yol açmıştır”.

Burada, İsrail hapishanelerindeki Filistinlilerin, uluslararası hukukun kendilerine tanıdığı hakka dayanarak silahlı direniş gösteren baskıcı işgalin kurbanları değil, hepsinin katil olduğunu söyleyerek, özürcülüğüne bir iftira daha ekliyor.

Reeves için, İsrail'in toplu katliam ve savaş suçları için, tekrarlamaya değer bulmadığı hiçbir mazereti veya gerekçesi yok.

Bu, geçtiğimiz haftalarda radyo ve televizyonlara çıkarak, yüz binlerce çocuğu yoksulluğa mahkûm eden yardım sınırını neden kaldırdığını açıklayan bir başbakan. Haklı olarak, çocukların çok çocuklu ailelerden geldikleri için mağdur olmamaları gerektiğini söyledi. Birleşik Krallık'ta çocuklara bakmak bir şey, bu bakımı Gazze'ye genişletmek başka bir şey.

Sayısız Filistinli çocuğun öldürülmesi, İsrail'in işgalinin yeni bir özelliği değildir: Birinci ve ikinci intifadalarda, 2008'deki Gazze saldırısında, 550 çocuğun öldürüldüğü 2014 savaşında ve 2021'deki saldırılarda yüzlerce çocuk öldürüldü.

İngiltere maliye bakanı, İsrail'in Gazze'ye yardım konusunda tüm kısıtlamaları kaldırması gerektiğini söyledi. Ancak bunun gerçekleşmemesi durumunda İngiltere'nin harekete geçeceğini söylemiyor.

İngiltere bakanları, İsrail'in savaş suçlarına ve ihlallerine karşı her zaman zayıf sözler ve göstermelik önlemler kullandılar. İşçi Partisi hükümeti Eylül ayında Filistin devletini tanıdı, ancak İngiltere'nin İsrail'e silah satışı, Ekim ateşkesinin ihlali konusunda diplomatik baskı ve doğrulanabilir insanlık suçlarının sorumluluğu konusunda hiçbir somut değişiklik olmadı.

İsrail'in soykırımı, manşetlerden uzak kalacak şekilde daha yavaş ve sessiz bir şekilde devam ediyor.

Şimdilik, ABD Başkanı Donald Trump'ın sözde barış planı sayesinde, Eylül ayında doruğa ulaşan küresel baskı azaltılacak kadar İsrail kontrol altında tutuluyor.

Antisemitizm

Reeves konuşmasının büyük bir bölümünü Birleşik Krallık'ta artan antisemitizmden bahsederek geçirdi ve şöyle dedi: “7 Ekim saldırılarından bu yana gördüğümüz antisemitik olaylardaki rekor artış, bu ülke için bir lekedir.”

Bunu doğrudan antisemitizm ile İsrail'e yönelik eleştirinin aynı şey olduğu fikrine bağlayarak, “bu, dünyanın tek Yahudi devletine duyulan nefretin modern antisemitizmin özünde yattığını kabul etmek anlamına gelir” diye ısrar etti.

Bu, İsrail'in Filistin'i işgaline ve savaşlarına karşı küresel muhalefete karşı modern bir savunma olarak İsrailli stratejistler tarafından geliştirilen yeni antisemitizm doktrininin temel çerçevesidir.

Bu, eski İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn'i devirmek ve birçok Yahudi üye de dâhil olmak üzere birçok solcu parti üyesini ihraç etmek için kullanıldı.

Reeves, parlamentonun çıkar kayıtlarında beyan edildiği üzere, kendi ofisi İsrail yanlısı lobicilerden on binlerce sterlin kabul etmesine rağmen, Siyonist lobi fikrini bir komplo teorisi olarak reddediyor.

Macabee Tel Aviv futbol gösterilerinde soykırım yanlısı tezahüratları ve kötü şöhretli şiddet eylemleri nedeniyle çıkan kargaşayı - bu olaylar nedeniyle polis tarafından Birmingham'daki Aston Villa maçına katılmaları yasaklandı - antisemitizm olarak nitelendiriyor.

Antisemitizm, 7 Ekim 2023'ten bu yana gerçekten de artış gösteriyor ve Manchester'daki bir sinagogda yakın zamanda meydana gelen ölümcül saldırı bunun ciddi bir örneği. Antisemitizmi İsrail'e yönelik “nefret” ile doğrudan bağlantılı olarak çerçevelemek, kendi kendini gerçekleştiren bir mantık. Antisemitik saldırganlar genellikle İngiliz Yahudilerini İsrail devletinin temsilcileri olarak görürler; bu yanlış birleştirme, İsrailli liderler tarafından aktif olarak teşvik edilmektedir ve Reeves'in LFI konuşmasında açıkça belirtilmiştir.

Birçok İngiliz Yahudi, İsrail'in eylemlerini desteklemiyor ve binlerce kişi, Siyonizmi apartheid, işgal ve şimdi de soykırıma dayanan bir sömürge projesi olarak görerek reddediyor. Ancak Reeves'in hitap ettiği Yahudiler bunlar değildi.

Vefat eden baş haham Jonathan Sachs'ın sözlerini alıntılayarak şöyle dedi: “Antisemitizmin yaygın olduğu bir toplumda, dezenformasyon gerçeğin yerini alır. Aşırılık ılımlılığın yerini alır. Komplo teorileri mantığın yerini alır. Ve nefret hoşgörünün yerini alır.”

Kimin dezenformasyonu?

İsrail hükümeti, dezenformasyon, Müslümanlara karşı nefret, büyük değiştirme teorisi komplo teorileri ve barbarlığa karşı medeniyet savaşı ile uğraşıyor - bunlar, eylemlerinden ve suçlarına karşı dünya çapındaki öfkeden dikkati başka yöne çekmek için yürüttüğü propaganda savaşının kötücül özellikleridir.

İsrail, 10 Ekim'de başlayan ateşkesin 700'den fazla kez ihlal ederek 400'e yakın Filistinliyi öldürdü.

Bu arada Suriye'ye savaş açmakla tehdit ediyor ve Lübnan ile Kasım 2024'te imzalanan ateşkes anlaşmasını her gün ihlal ederek, savaşın yıkıma uğrattığı ülkeye yeni bir büyük saldırı tehdidiyle yüzlerce kişiyi öldürüyor.

Reeves, İsrail'in hiçbir bedel ödemeden tırmandırdığı saldırganlıklarından hiç bahsetmedi. Bunun yerine, Trump'ın desteklediği İbrahim Anlaşmaları'nın normalleşme anlaşmalarından övgüyle bahsetti ve “BAE gibi devletlerin dinler arası diyalog ve hoşgörüye verdiği yeni önem”e atıfta bulundu.

Aynı “hoşgörülü” BAE diktatörlüğü, İngiliz hükümetinin yakın müttefiki, Sudan'da acımasız bir paramiliter gücü silahlandırıyor ve bu güç şu anda Darfur'da binlerce sivili katlediyor.

İki soykırımı görmezden gelebileceğiniz halde neden birini inkâr edesiniz ki?

Rachel Reeves, patronu Keir Starmer gibi, yıllardır kararlı bir Siyonist ve İsrail savunucusu olmuştur. İşçi Partisi için bu bir hata değil, parti liderliğinin ve hükümetin bir özelliğidir. Gazze soykırımı bu durumu bir milim bile değiştirmedi. Kötü niyetli bir apartheid sistemine yönelik bu katı tutum, muhtemelen bu hükümetin düşüşünde kilit bir faktör olacaktır.

* Joe Gill, Londra, Venezuela ve Umman'da Financial Times, Morning Star ve Middle East Eye gibi gazetelerde gazeteci olarak çalışmıştır. İlgi alanları jeopolitik, ekonomi tarihi, sosyal hareketler ve sanattır.