Kağıthane Kardeşlik Platformu tarafından Suudi Arabistan konsolosluğuna yürüyüş gerçekleştirildi. Sanayi mahallesi merkez cami önünde buluşan topluluk, teravih sonrası halkın da yoğun katılımıyla konsolosluğa doğru “İstanbul’dan Mısır’a Direnişe Bin Selam” sloganıyla yürüyüşe geçti.

Sanayi Merkez camii önünde kısa bir dua yapan Talip GÜLER, kavli duamızı gerçekleştirdik şimdi de darbeye destek veren Suudi Arabistan Konsolosluğu’na yürüyerek fiili duamızı gerçekleştireceğiz diyerek yürüyüşe geçildi.

23:30 sularında tekbir sesleriyle yürüyüşe geçen topluluk “Mısır Halkı Yalnız Değildir”, Müslüman Uyuma Kardeşine Sahip Çık”,“Üzülme Gevşeme Allah Bizimle”, “Seyyid Kutub El-Benna Selam Olsun İhvan’a”, “İslami Hareket Engellenemez”, “Defol Sisi Seninleyiz Mursi” , “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi”, “Emperyalizm Yenilecek İslami Direniş Kazanacak”, “Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Allah”, “Suud Kralı Amerikan Uşağı”, Suud Kralı İsrail’in Uşağı”, “Haykır İnlesin Darbeciler Dinlesin” sloganlarıyla konsolosluk önüne yüründü. Konsolosluk önünde kısa bir program tertip edildi.

İsmail ÖZKIRIŞ’ ın sunumuyla başlayan programda Kur’an-ı Kerim ve Meali okundu. Kur’an tilavetinin ardından Ahmet YILDIZ kısa bir konuşma yaptı. Konuşmasında şu konulara değindi:

Yaklaşık bir aydır Mısır’da oyun uygulanmaktadır. Biz bu oyunu ilk kez seyretmiyoruz. Bu oyunu Körfez savaşında, Afganistan’da, Çeçenistan’da da gördük. Şu an en sıcak hali ile Suriye’de görmekteyiz. Artık Ortadoğu intifadası ikinci aşamaya geçmiştir. Bu aşama “tevhid-şirk mücadelesi”nin aşamasıdır. Ortadoğu’da Tunus’la başlayan özgürlük mücadelesi, artık İslam’a, hududullahın hakim olduğu düzenlere geçme mücadelesine dönüşmüştür. Bunun en belirgin örneği Adeviye Meydanı’dır. ABD ve İsrail’in arkasında değil, ta içerisinde olduğu, arkasında Suudi Amerika/İsrail’in bizatihi içerisinde bulunduğu bir oyundur. Bugün demokrasi söylemleri yapan ikiyüzlülerin maskeleri düşmüştür. Darbeye darbe diyemeyenlerin ilki olan ve darbeci Sisi’yi tebrik edenin Suudi Amerika krallığının olması gerçekten manidardır. Mezhep ve krallık merkezli, Müslüman(!)rejimlerin, bir gün tevhid ehli muvahhid Müslümanlar tarafından alaşağı edilecekleri günleri de göreceğiz inşallah. Bizim mücadelemiz Kahire’yi, Bağdat’ı, Şam’ı, Kudüs’ü merkeze alan bir mücadele değildir. Bir gün Rabbimiz Mekke ve Medine sokaklarında da Kelime-i Tevhid ağzımızda, özgürce dolaşabileceğimiz günleri bizlere nasip etsin. Rabbimiz “yeryüzünde fitne kalmayıp din yalnız Allah’ın oluncaya kadar” omuzlarımıza mücadele yükümlülüğü koymuştur. Bu Mekke ile Medine ile de sınırlı değildir. Ve bu mücadele ile de Rabbimizden niyazımız şudur ki, zalimlere, işbirlikçi kafirlere ve münafıklara hadlerini bildirmeyi bizlere nasip etsin.

Konuşmanın ardından genç bir kardeşimiz ‘Uyan Be Kardeş’ adlı ezgiyi seslendirdi.

Daha sonra Talip GÜLER’ in gerçekleştirdiği dua ile program sona erdi:

Alemlerin Rabbi olan Allah’ım! Sana hamdediyoruz. Sana boyun büküyor ve itaat ediyoruz.

Sana sadakatimizi, bağlılığımızı ifade etmeye geldik kabul eyle Allah’ım.

Ey mazlumların Rabbi! Fasık topluluklara karşı bizlere yardım et.

Ey Rabbimiz! Sen Hz. Musa’ya denizleri yarıp yol açtığın gibi, bizlere de yol aç Allah’ım. Mısır’da Adeviye Meydanı’nda tağutlara, bu çağın firavunlarına direnen Müslümanlara yol aç Allah’ım.

Ey Rabbimiz! Ebu Leheb’in ellerini kuruttuğun gibi, Mekke’de sarayında oturan bu çağın ebu lehebi’nin de ellerini kurut Allah’ım.

Rabbimiz! Bizleri bu çağın ebabilleri kıl. Zalimlerden intikam almayı bizlere nasip ve ihsan et.

Rabbimiz! Gücümüzü topla. Yeryüzünün bütün coğrafyasındaki mazlum kardeşlerimize yardım et. Onları göremediğimiz ordularınla destekle.

Allah’ım! Bizleri sessiz kalmaktan koru. Kafir toplumlara karşı bizlere direnme gücü nasip et. 

Vel hamdu lillahi Rabbil alemin.

Haber: Hamit ÖZKIRIŞ

Fotoğraf: Eren AZAKLI – Aydın GEZER