1. HABERLER

  2. HABER

  3. 15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ

  4. İstiklal Marşı Derneği'nden Bir "Dangalak" Bildiri
İstiklal Marşı Derneği'nden Bir "Dangalak" Bildiri

İstiklal Marşı Derneği'nden Bir "Dangalak" Bildiri

İstiklal Marşı Derneği 15 Temmuz darbe kalkışmasına ilişkin anlaşılması güç ifadeler içeren bir bildiri yayımladı.

20 Temmuz 2016 Çarşamba 18:47A+A-

HAKSÖZ-HABER

Yayımladığı bildirinin henüz başında bile-isteye "Türk" olmaya can atmayanları kendilerine göre nazikçe "kirlienmiş haliyle orta malı" olarak itham eden İsmet Özel tarafından kurulan İstiklal Marşı Derneği, "Türk"lüğü yalın ve temiz bir hakikat olarak tanımlıyor.

"Türk"lüğü kırmak için yıllar içerisinde farklı türden kimliklerin denendiğini fakat bu kimliklerin tutmadığını öne süren bildiri, 1980'e kadar bir kimlik krizi çekilmediği ve daha sonrasında bir sorunun başgösterdiğini söylüyor.

Durmuş Küçükşakalak imzalı bildirinin devamında darbeye dair bazı analizler de yer alıyor. Darbenin bir tatbikat olduğu kaydedilen bildiride akan kanın yani şehit olan insanların da bu tatbikatın bir parçası olduğu iddia ediliyor.

Bu noktada daha da ilginçleşen bildiride Müslüman coğrafyada ortaya çıkan intifada hareketlerine, Mavi Marmara'ya ve Gezi Parkı'na gönderme yapılarak bu üç unsurun yalan olduğu ve de Türkiye halkının alkış tutan yığından ibaret olduğu vurgulanıyor.

Darbe kalkışması sırasında okunan ezanlara dahi kulp takılan bildiride Türkiye halkı Mısırlılaştırılmakla (nasıl bir hakaret olduğunu anlayamadık), devlet İsrailleştirilmekle ve ülke Amerika'ya terk edilmekle itham ediliyor. Bildirinin son pasajında ise İstiklal Marşı Derneği'nin "dangalaklıktan" beri olduğu iddia ediliyor.

Bildiride takdirinize bıraktığımız epey aksaklık daha bulunuyor. Bu kadar çok saçmalığı yayımlanan tek bir bildiri içerisine sığdırmayı başaran ve bu kadar ithamı bir arada bulundurabilen sayın Durmuş Küçükşakalak'ı takdire şayan çabası için tebrik ediyoruz!

Akla ziyan basın açıklamasının tam metni:

AMERİKAN MASKARALIĞINDAN “MİLLÎ İRADE” ÇIKARTMACA YA DA YAYIKTA AYRAN KABARTMACA

İstiklâl Marşı ve derneği Türkiye aleyhine üretilen her tür pislikten berîdir. Türkiye kıstağından Türkeli'ne çıkışa, halk kalmaktan millet olmağa terfie mani hiç bir cürme ortak değildir. Bile-isteye Türk olmayan, Türklüğe can atmayan, Türklüğünü ciddiye almayan herkes bugün –nazikçe söyleyelim- kirlenmiş hâliyle orta malıdır. Türklüğün yalın ve temiz hakikatine sırt çevirmek kirlenmenin ilk ve yeter şartı olmuştur. 

Tanzimat’tan bu tarafa içinde kıvrandığımız fakat bugün hayat-memat meselemiz hâline gelen, acilen neticelendirilmesi gereken kimlik meselemize/bunalımımıza küfrün, sahte fakat aslını andıran (paralel?!) bir hâl yolu bulması gerekirdi. O zamandan bu zamana birçok sahte kimlik üretildi. Üretilen her kimlik Türk milleti üzerinde sırıttı, tutmadı. 1980'e kadar kimliksizlik acısı çekmedik. Yerini tutacak askerî, siyâsi, edebî, tarihî dayanaklarımıza yaslanarak bugünlere geldik. Bugün dayanakları elinden alınmış bir millet olarak çırçıplak kimlik krizi ile başbaşayız. Uluorta maskaralığa kurban edilen "millî irade" lafının "evrensel değerler"le harmanlanarak dillerden düşmemesi krizi teskin etmek içindir. "Evrensel değerler"den Amerikan kimliği bile çıkmamıştır. Bugün krize girmemize sebep olan bir buçuk asırlık bunalım aşılmadan hiçbir şeyi yerli yerince kavrayamayacağız. 

15 Temmuz akşamı film kuşağı saatlerinde ekranlarda canlı seyrettirilmeğe başlanan, -Mehmetçiğin (eratın) ağzıyla söylersek- "tatbikat" ekseriyet için bir darbe girişimi, kimileri için bir tiyatro, kâfirler için ise vodvil olarak gösterime girdi. Tatbikattan sonra başımıza sarılacak belâlar için gerçekten bir tatbikattı bu. Tatbikata gerçeklik efekti vermek amacıyla kan dökmekten, can yakmaktan çekinmedi Amerikalılar. Çekinecek ne vardı? Kanlı tatbikatı gerçek yerine koyacak, gerçeği tatbikat zannedecek bir yapma ve yapmacık kültür Türkiye’de son on dört yılda aşama aşama icat edilmişti. Arap Baharına alkış tutturulan yığınlarla aşikâr hale gelen bu kültür tek gıda kaynağı olan Amerikan yalanları üzerine bina edilmişti. Modern kaide: Yalanlar ne kadar büyükse inandırıcılığı o nispette kuvvetli. Mavi Marmara dolmuşunu da Gezi Parkını da dolduran aynı yerden beslenen yalan kültürüdür. Şu anda Türkiye sathına yayılmış vaziyette. Ferasetten nasip damlamamış bu sun'i kültüre -yıllar sonra "Nasıl çingene olduk?" sualinin cevabı yerine de geçebilecek- çingene kültürü denebilir. 

İlk defa Abdullah Öcalan ve MİT görüşmelerinde telaffuz edilen, önce gazetecilerin, sonra siyasilerin ağızlarına yamadıkları Amerikancadan tercüme "paralel devlet/yapı" safsatası istihbarat devletini gözlerden kaçırmak için uyduruldu. Beş yıl boyunca Türkiye'de cereyan eden halis muhlis Amerikan operasyonlarına ETÖ (Ergenekon, Balyoz, Yakamoz...) diyerek beynini düzdürenler, üç yıldır dünya çapında CIA okulları (American Charter Schools) açmaktan başka işi olmamış bir gruba FETÖ ismi takılarak düzülüyor. Düzmece zihinle "darbe girişimi"nden medet umanlar da, yürekleri ağza gelenler de hiçbir şey anlama kudreti kalmamış bir yığın olmağa hazırlanmıştı, hemen dönüştü. Ucuz ajanların bön ve berbat dertlerine yayık ağızlı Noam Chomsky ağabeyleri derman olsun.

Anlı şanlı Türk milletine kalbetmesinden ödleri kopanlarca halk, katıklı (ezanlı-salâlı) bir Pentagon operasyonunda muhbir kalabalıklara dönüştürüldü. İstihbarat devleti düzeninde yaşıyoruz. Bu düzen muhbir üreten bir düzen. Düzen, aynı kalibre ve niyette iki cenah arasında cereyan ediyormuş süsü verilen ve bütün ahaliye seyrettirilen askerî tatbikatın neticesini fazlasıyla aldı. İstihbarat devleti "akim kalmış darbe girişimi”yle darbeyi Türk milletine vurmuştur. "Bu millet"e ait olduğu söylenen "millî irade" ile engellenen "darbe girişimi" akim kalması için giriştirilmiş, başarıya ulaşmıştır. Türk halkının “millet” olma potansiyelini dumura uğratmak için başımıza sarılan üç cari belâ (yeni anayasa, başkanlık sistemi, dokunulmazlıkların kaldırılması) hayatımıza artık musallat olmuştur. Cereyan eden kanlı hırgürün zehirli meyvelerinden tadan iflah olmaz. 1960’dan bu yana Türkiye'de devam eden Amerikanlaşma iki ihtilal, bir muhtırayla sürdürdüğü vetireyi bugünlerde yaşadığımız tatbikatla taçlandırmıştır. İnsanları Mısır(lı)laştırılmış, devleti İsrail(li)leştirilmiş, Amerikalıların insafına terkedilmiş bir ülkede yaşıyoruz artık.  

Medya aracılığıyla üretilen safsatalarla kurulu mantık düzeni Müslümanlıkla aldatılmaktan çıktı, nifaktan zevk alınan bir aldanma derekesine indi. Türkçeyi hiçe sayarak fukara zihinlerde şekillendirilen "paralel devlet" uydurması, paravan bir millet icat edilmesiyle neticelendi. Paravan: Seyyar, kaldırılabilir, taşınabilir,  sütre olarak kullanılabilir... Adı da konuldu: "Bu millet!" "Bu millet"ten kasıtları adını bile telaffuz etmekten kaçındıkları Türk milleti değildir. “Bu millet” Müslümanlık yerine nihai hedef olarak "evrensel değerleri" ikame ettiği ve ciddiye aldığı sürece Türk milleti olmasına set vurulmuş bir millettir. Yine paralelinin(?) ABD sınırları içinde olduğunu söyledikleri istihbarat devleti Türk devleti değildir. 

Hayrın ve şerrin Allah'tan geldiğine iman edenler olarak hayra dua ediyormuşçasına şerre dua etmeme azmindeyiz. Endişemiz: İslâm'ın son vatanında hayatımıza tebelleş edilmiş süfehanın ettikleri sebebiyle helak edilmektir. Hakkı Hak bilip hakka ittiba, bâtılı bâtıl bilip bâtıldan içtinap edenlerden olmak için İstiklâl Marşımızda kendimizi buluyor, cümle kimliksiz ve sıfatsızlara sirayet eden dangalaklıktan salim kalıyoruz. Dangalaklıktan salim kalmak helak olmağa mani değil. Tam istiklâl ve felaha ermek tek milletçe mümkün: Türk milleti!   

Hakkıdır Hakk'a tapan milletimin istiklâl.

İstiklâl Marşı Derneği Genel Başkanı
Durmuş Küçükşakalak

 

HABERE YORUM KAT

17 Yorum
  • nazmi uçkan / 18 Ağustos 2017 23:08

    ismet özel'de metamorfoza uğra(tıl)dı galiba, tıpkı hasan mezarcı gibi.inşaALLAH yanılıyorumdur.

    Yanıtla (0) (4)
  • OTURAN ADAM / 20 Ocak 2017 16:00

    İstiklal marşını bizzat yazanlar kurtuluş savaşında cepheden cepheye koşan kadınıyla yaşlısıyla gayret içinde çalışanlardı oturduğu yerde bu destansı direnişe metiye yazıp sonradanda ahkam kesenler değildi.Evet bir millet var tabiki bu (Hakkıdır hakka tapan milletimin İSTİKLAL!) diyen istikbalinin istiklal inde gizli olduğunu bilen Allah a tapan Namaz kılan İSTİKLAL i için ölümü göze alıp tanka kafa tutabilen millettir.OTURAN ADAMCIKLAR değildir.Sen elinde çekirdek televizyon başında ben dinimi yaşıyorum bak başımda baş örtüm elinde kumandam deyip dışarıda yaşananlardan uzak duran İSLAM bu şekilde anadoluya gelmedi.Tarihine bak dedenden ibret al ona göre amel yap........

    Yanıtla (2) (3)
  • Eski bir İsmet Özel okuyucusu / 19 Ocak 2017 00:15

    Bu adamın realiteyle uzaktan yakından alakası yok. Dünya dengelerini ve stratejisini bilmez. Her konu da bu adama kulak veren tipler var, taparcasına buna biat ediyorlar. İsmet Özel'in günümüz konularını doğru değerlendirmediği ortada, fakat bu onu kötü niyetli yapmaz. Farklı bir kafası var, çoğunlukla Türklük ve benzeri konularda, millet bu adamı anlayamamıştır. Keşke şiir dışına çıkmasa...

    Yanıtla (1) (5)
  • fatma çakıcı / 21 Ağustos 2016 12:44

    Allah affetsin seni de okumustum ahh ahh ismet!

    Yanıtla (0) (8)
  • Fatma çakıcı / 21 Ağustos 2016 12:38

    Mavi marmara dolmuş ve yetmiyo bi de gezicilerle ayni kefeye koyuyo bu adamlar resmen gitmis bu nedir Allah ıslah etsin yok artik istegiyle turk dogmus siparis vermis herhalde. Şehidler sizin yakaniza yapisacak emin olun amerika oyunu diyo sen de kuklasisin o zaman

    Yanıtla (0) (4)
  • Hasan / 16 Ağustos 2016 04:36

    Durmuş sen boyle değildin nebulus sana böyle.Fırat üniversitesinden arkadaşın

    Yanıtla (0) (3)
  • Selami akin / 15 Ağustos 2016 22:54

    Adamin akli durmus iste. Bunlarin anlamadigi su, kucuk ismet ozel ya da biblo ismet olmaya calisiyorlar. Onlara gore herkes ajan herkes satilik. Bence yeni haricilik hayirli olsun. Isin ilginc yani ismet ozel ulkede darbe olurken ya 60 darbesinden ya da siirden bahsediyo. Ya neden bahsedecektim diyecektir de desin bakalim.

    Yanıtla (0) (3)
  • Hüseyin Beyaz / 15 Ağustos 2016 22:42

    Bu kadar haince bir bildiriyi Feto bile yazamazdı. Tebrikler!..

    Yanıtla (0) (6)
  • Murat K. / 15 Ağustos 2016 22:26

    İsmet Özeli bir ben anladım. Ben de yanlış anladım.

    Yanıtla (1) (3)
  • yusuf y. / 15 Ağustos 2016 22:18

    İsmet özel gerçek hayat gazetesinden biliyorum. Türk kavraminin dişinda bir şey yazmadi. Türk olmanin İslam olmakla eşleştirir. Turkone de bu minhalde yazilar yazdi. Şiirlerini de okudum acizane, anlamadim çoğunu bunu anlamayan baska kişiler de oldu, kendisine soruldu neden anlasilir siir yazmiyorsun dediler. Şöyle dedi : beni anlayan anlar. Şöyle ki ismet özel elitisttir, üstten bakandir. O kadar ki bir edebiyatçı olduğunu unuttup toplum mühendisliği yapacak kadar da cesur bir 19. Yy pozitivistler gibi makro ölçekli bir bakis acisiyla yorumlar yapmasini hic anlamis değilim.

    Yanıtla (0) (4)
  • forsa / 21 Temmuz 2016 17:41

    değişik bir görüş, normaldir. herkes aynı pencereden bakmaz çünkü.. tektiplilik ilahi kanunlara uymaz.değişik renkler gibi değişik görüşler var, klırıcı olmamak gıybet-iftira etmemek kaydıyla.

    Yanıtla (5) (0)
  • Bülent Murabıt / 21 Temmuz 2016 13:59

    İsmet Özel'den ve Durmuş Küçükşakalak'tan Allah razı olsun.

    Yanıtla (12) (1)
  • Fatih KARTAL / 21 Temmuz 2016 10:54

    tek sahih millet vardır. O da "Millet-i İbrahim"dir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Cüneyt Kılıç / 21 Temmuz 2016 09:48

    o kadar ilkel bir bildiri ki insan neresini eleştireceğini şaşırıyor. Yani bu nasıl biz zihin ki hem Kuran okuyor hem ırkçılık yapıyor.. Hiç mi nasiplenmedin ayetlerden be mubarek.. İslam söz konusu olduğunda bırak ırkı baba oğul kardeş bile boşa çıkar bunu hiç mi Kuran okurken anlamadın? İbrahim Aleyhisselam'ın babasından Nuh Aleyhisselamın eşi ve oğlundan Lut Aleyhisselam'ın eşinden. Türklük aşşağı Türklük yukarı. Sonra da neden Pkk var.. aynı kafa işte..

    Yanıtla (0) (2)
  • Tarkan / 21 Temmuz 2016 06:36

    Biz de Irkçılıktan berîyiz, inşallah.

    Yanıtla (0) (0)
  • Şuayp Koytak / 21 Temmuz 2016 01:17

    Her dangalak bildiriyi yayınlayacak mıyız. Bundan daha dangalakları da var oysa. İsmet Özel`e özel muamele mi var?

    Yanıtla (1) (2)
  • Zafer / 20 Temmuz 2016 22:57

    "Bir İsmet Masalı..."
    Zırvadan ideal üretme ahmaklığına tutulmuş bulanık akıllı bir şovmenin kemali post-ülkücülükte bulduğu yegane fikir(!) çöplüğü...
    On yıldır ortaya bir "Türk" tanımı koyamamış zavallı adam Türk sözcüğüne bir de "Millet" sıfatını bent eyleyip ne de muazzam bir hedef koymuş ufkumuza..!

    Yanıtla (1) (5)