1. YAZARLAR

  2. Fikret Ertan

  3. İsrail'in 32. hükümeti
Fikret Ertan

Fikret Ertan

Yazarın Tüm Yazıları >

İsrail'in 32. hükümeti

02 Nisan 2009 Perşembe 07:21A+A-

Yaklaşık dokuz ay süren belirsizlikten sonra İsrail'de yeni bir hükümet kurulmuş bulunuyor. Önceki gece yapılan ve 6 saat süren parlamento oturumunun ardından 45 ret oyuna karşılık 69 evet oyu alan ve bunun sonrasında yemin ederek görevi Olmert hükümetinden devralan bu hükümet, İsrail'in kuruluşundan bu yana kurulan 32. hükümet oluyor.

Toplantı masasının dar geldiği ve bu yüzden genişletildiği bu oluşum 30 bakan ve yedi bakan yardımcısı ile İsrail tarihinin en büyük hükümeti. Başı, 59 yaşındaki şahin Başbakan Binyamin Netanyahu; Dışişleri Bakanı, Netanyahu'dan daha şahin olan Avigdor Lieberman; savunma bakanı ise geçen hükümette de aynı görevde bulunan İşçi Partisi lideri emekli General Ehud Barak.

Netanyahu'nun başbakanlığın yanı sıra bir de yeni kurulan mali strateji bakanlığı görevini üstlendiği bu hükümetin diğer önemli bakanları da şöyle: Yuval Steinitz (Likud Partisi) maliye bakanı; Netanyahu'nun parti içi muhalifi Silvan Şalom başbakan yardımcısı ve kalkınma bakanı; Eli Yişhai (Dindar Şaş Partisi lideri) içişleri bakanı, Yakov Neeman adalet bakanı, Gideon Saar eğitim bakanı; Yisrael Katz ulaştırma bakanı; Gilad Erdan çevre bakanı; Yuli Edelstein medya ve iletişim bakanı; Limor Livnat spor ve kültür bakanı; emekli general ve eski genelkurmay başkanlarından Moshe Yaalon stratejik işler bakanı. Bu son saydıklarımın hepsi Likud Partisi mensupları. İşçi Partisi'nden ise Ehud Barak'a ilaveten Binyamin Ben Eliezer ticaret, çalışma ve sanayi bakanı; Şalom Şimhon tarım; İzak Herzog refah ve Avişhai Braverman azınlıklar bakanları olmuş bulunuyor.

Başbakan Netanyahu yeni hükümetin önündeki en büyük problemin ekonomik kriz ve güvenlik tehditleri olduğunu söylüyor. Birinci konu bakımından İsrail de global ekonomik krizden etkilenen ve bu yüzden ciddi sıkıntılar içine giren bir ülke. Bu yüzden başka ülkeler gibi İsrail'in de birinci önceliği bu ekonomik kriz konusu elbette.

İkinci öncelik ise Netanyahu'nun açıkladığı gibi İsrail'e yönelik güvenlik tehditleri. Bunlar da başlıca iki konudan meydana geliyor: Gazze ve Hamas ile İran tehdidi. Gazze ve Hamas konusu 18 Ocak'ta iki tarafın da zımnen kabul ettiği, ancak herhangi bir kalıcı yönü bulunmayan ateşkes ve sonrasındaki durumu temsil ediyor. Ateşkese rağmen taraflar çok büyük çaplı olamayan mevzii ve kısmî askerî çatışmalar halen yaşıyor. Bu çerçevede, İsrail aklına estiği ya da lüzum gördüğü zaman Gazze'deki hedefleri havadan vurmaya devam ediyor. Hamas ve bağlantılı gruplar da İsrail içlerine ara sıra da olsa roket ateşi yapıyorlar. Nitekim, son günlerde iki-üç roket söz konusu bölgelere düşmüş bulunuyor. Diğer yandan, Gazze halkı için en önemli problem olan İsrail ambargo ve ablukası da bütün acımasızlığıyla sürüp gidiyor ve İsrail bu konuda hiç kimseyi dinlemiyor.

İran tehdidine gelince; hemen hatırlatalım, Netanyahu bu konuda seçim kampanyası sırasında 'Size söz veriyorum. Seçildiğim takdirde İran nükleer silah edinemeyecektir. Bu, bu sözümü yerine getirmek için gereken her şeyi ima etmektedir.' diye konuşmuştu. Esasen Netanyahu öteden beri İran'ı ve nükleer programını İsrail için bir 'beka konusu' olarak gören, bunu zaman zaman 'ikinci holokost' olarak niteleyen, bu konuda eskiden de yukarıdakine benzer sözler sarf etmiş olan bir politikacı. Bu bakımdan bugünden pek çok gözlemci ve uzman Netanyahu'nun İran'a saldırmayı ciddi olarak düşündüğünü, bu konuda kararlı olduğunu söylüyor. Bu şüphesiz bütün bir bölgeyi ateşe verebilecek son derece vahim bir tavır.

Filistinlilerle barışa gelince; Netanyahu bu kapının açık olduğunu söylüyor; ama bir türlü de 'iki-devletli çözümü' ağzına bile almıyor. Bu bakımdan barışa bu hükümetle birlikte çok uzak olunduğu bugünden söylenebilir. Ne var ki, Netanyahu hükümetinin barış konusunda Obama yönetimi ile karşı karşıya gelebileceği de bugünden güçlü bir ihtimal olarak ortada duruyor.

İsrail'in 32. hükümeti ve önündeki konular böyle. Bu hükümet ne kadar devam eder, bu da ayrı bir konu elbette...

ZAMAN

YAZIYA YORUM KAT