Yaptığı etkinliklerle dikkat çeken Muş Alparslan Üniversitesi Hayırda Buluşanlar Topluluğu yaklaşık 50 gündür, Suriye’de İdlib’in Deyr Hassan bölgesinin kırsalında, çadırlarda yaşayan yaklaşık 30-40 yetim ve ihtiyaç sahibi ailenin günlük ekmek ihtiyacını karşılamakta.

“Temel Beslenme Gıdası Olana Ekmeğe Ulaşmada Ciddi Sıkıntılar Yaşanıyor”

Konuyla ilgili topluluk gönüllüsü Ayşenur Cemiloğlu şunları söyledi:”Bilindiği üzere yaklaşık dokuz yıl önce Suriye’de başlayan savaş hala devam etmektedir. Bu savaştan milyonlarca mazlum etkilendi:Yurtlarından ayrılmak zorunda kalanlar, evsiz bırakılanlar, yakınlarını kaybedenler, yetimler... Bizler, Müslümanlar olarak, dünyanın başka bir yerinde acı çeken, mağdur olan ve yardıma ihtiyaç duyan bu kardeşlerimize tepkisiz kalamazdık. Maalesef bölgedeki insanlar tüm gıda ürünlerinde olduğu gibi temel beslenme gıdası olan ekmeğe ulaşmada da ciddi sıkıntılar yaşıyor. Suriye´de 8 milyondan fazla mazlum insanın çok kötü koşullarda, açlık sınırında yaşadığı söyleniyor. Bizler HBT(Hayırda Buluşanlar Topluluğu) ailesi olarak hem insani bir vazife olarak hem de ‘komşusu açken, tok olan bizden değildir’ diyen bir peygamberin ümmeti olarak Suriye İdlip Deyr Hasan bölgesindeki yetim ve ihtiyaç sahipleri ailelere imkanlarımız ölçüsünde yardım kampanyası başlattık. Yaklaşık elli gündür yürüttüğümüz kampanya ile günlük 30-40 ailenin günlük ekmek ihtiyacını karşılıyoruz. Yaklaşık elli gün önce başlattığımız bu yardım çalışmamız hala devam etmektedir. Yardımlarımız öğrencilerden oluşan topluluk gönüllülerimizn harçlıklarından, burslarından ayırdıkları ve bazı hayırseverlerin yaptığı katkılarla devam etmektedir. Gönüllülerimiz ve aileleri hergün nasıl ki kendi günlük ekmek ihtiyaçlarını karşılıyorlarsa aynı şekilde kardeşlerinin ekmek ihtiyacını da karşılıyor olmaları bizleri ziyadesiyle mutlu etmekte.

“Suriye’de Mazlumlar Büyük Bir Trajedi Yaşamakta”

 Yardım yaptığımız bölgedeki insanlar büyük bir trajedi yaşamakta, bir bölgeye sıkışan bu insanlar kötü koşullarda hayata tutunmaya çalışmaktadırlar. İdlip’in dağlık bölgesi olan buralarda evler yok, insanlar bulduklarıyla oluşturdukları derme çatma, çadırımsı yapılarda yaşıyor. Burda yaşayanların çoğu farklı bölgelerden göç etmek zorunda bırakılmış yetim ve ihtiyaç sahibi aileler. Bunlar dışarıdan gelen sınırlı yardımlarla hayatlarını idame ettirebiliyorlar. Çok acı ve kaba bir anlatım olabilir ama ne yazık ki ordakiler açlıktan ölmemek için mücadele ediyorlar ve yardım bekliyorlar. Sayısız nimetin içinde beğenmemezlikten bahsetmiyorum; açlıktan ölmemek için bir kuru ekmeğe ihtiyaç duyan hayatlar bunlar. Çocuklar; eğitimden, çocuk parklarından, düzenli yemek yemeden yoksun, dünyanın güzelliklerinden mahrum bırakılmış. Onlar oyuncaksız ve hayalsiz büyüyen çocuklar… Bombalar ve kurşunlar altında yarın onları neyin beklediği meçhul… Onlar geleceğe dair düş kurabilecek bir hayattan yoksun…Tek hayalleri bir kurşuna, şarapnel parçasına denk gelmemek ve günün sonunda karnını doyurabilmek.  Bizler küçük bir öğrenci topluluğuyuz ama kardeşlerimize karşı sorumluluk duygusundan asla geri durmayız ve durmamalıyız. Kocaman yüreklere sahip olan gönüllü kardeşlerimin kısıtlı imkanlarının yanına iyi ve cömert niyetlerini ekleyip yardıma devam ediyoruz.

“Orda Yaşayan İnsanların Yardım Taleplerine Sessiz Kalamayız”

Bizler, aynı gökyüzünü ve yeryüzünü paylaşıyor olabiliriz ama aynı kadere sahip değiliz. Allah’ın bizi açlıkla, evsizlikle ve yurtsuzlukla sınamadığı bir kaderin/hayatın şükrünü ihtiyaç sahibi insanlara yardım eli uzatarak edebiliriz. Görmezden gelip, vicdanlarımızın arka planına atamayız. Yardım, hem insani hem de kulluk vazifemizdir. Tüm yükü belli kurum ve kuruluşlara yüklemeden herkes imkanı dahilinde yardım etmelidir.Yapılan yardımların, infağın malı azaltmadığına tam tersi arttırdığına, bereketlendirdiğine inanan bir gelenekten geliyoruz, şeytani nefislerimizi teskin etmemiz gerektiğine inananlarız. Çünkü insanın nefsi cimriliğe meyillidir. Nitekim ayeti kerimede Rabbimiz:” De ki: Rabbim, kullarından dilediğine bol rızık verir ve (dilediğinden de) kısar. Siz hayıra ne harcarsanız, Allah onun yerine başkasını verir. O, rızık verenlerin en hayırlısıdır(Sebe:39).” buyurmakta.

Yaptığımız yardımların, güzel şahitliklere vesile olmasını umduğumuz için sizlere de duyurmak istiyoruz. Herkesin imkanları ölçüsünde az ya da çoğa bakmaksızın infak etmesi, Allah’ın verdiği rızkı paylaşmasını diliyoruz zira sahip olduklarımızda tüm mazlumların hakkı vardır. Bizler paylaştıkça başkalarının sıkıntısı giderilmekte. Bu vesile ile katkı sunan herkese teşekkür eder ve katkılarının devam etmesi için de Allah’a dua ediyoruz.“