1. YAZARLAR

  2. Fatma K. Barbarosoğlu

  3. Görücü usulü "mutlu" evlilik
Fatma K. Barbarosoğlu

Fatma K. Barbarosoğlu

Yazarın Tüm Yazıları >

Görücü usulü "mutlu" evlilik

01 Haziran 2011 Çarşamba 05:35A+A-

Gençlerin, evlenecekleri uygun kişiye rastlamadıklarını düşünmesi, evlilik yaşının ilerlemesi ve evliliklerin kısa ömürlü olması ile yakından alakalı.

Tercih hakkı kişilerin kendi elinde olduğunda ve seçenekler çoğaldığında "acaba" kararsızlığı ya da verilen kararın yanlış olduğu duygusu daha sık yaşanıyor.

Nasip duygusu, dünya hayatının bir imtihan yeri olduğu inancı, tüketim kültürünün reklam cıngılları altında varlığını korumakta güçlük çekiyor. "Sen her şeyin en iyisine layıksın."

Kadim kültürde seçme işini kocakarılar gerçekleştirirdi. Kim, kimin için uygundur, kimlerden kız alınır, kimlere kız verilir onlar bilirdi. İki tarafın bütün aile tarihini doğal bir zaman akışı içinde tanımış oldukları için "münasip"liğin rengi konusunda pek yanılmazlardı.

Kocakarıların aile tarihine bakarak uygunluk katsayısı yakalamaları "hizmetini" günümüzde internet üzerinden evlilik siteleri veriyor. İnternet siteleri kendilerine üye olmuş kişilerin kendi beyanlarına göre matematiksel bir eşleştirme yapıyor. Lakin makinelerin eşleştirmesi kişilerin kendi beyanına dayandığı için; kişiler de kendilerini genellikle dev aynası üzerinden tasvir ettiklerinden umulan pek gerçekleşemiyor.

Bu tip siteler üzerine yapılmış araştırmalarda, genellikle başka bir ülkenin vatandaşı olmak için evliliğin araçsallaştırıldığına dair tespitler dikkat çekici.

İnternet üzerinden yayın yapan evlilik sitelerinin rağbet görmesi; TV kanallarını, görücü usulünün ekran üzerinden modernize edilmesi noktasından atağa geçirdi. Evlilik programları üzerinden tezgâhlanmış dolandırıcılık hikâyeleri medyaya haber olarak düşse de programlar seyredilirliğinden bir şey kaybetmedi. Tecrübe sahibi "kocakarı" bilgeliği yerini ekranın "yaş almış" ama yaşlanamamış ahkamsever cihan kaynanalarına bıraktı.

Gençlerin birbirini tanıması ve mutlu bir evlilik için "doğal" yollarla karşılaşmalarını sağlamak üzere, Anadolu kökenlilerin özellikle büyük şehirlerde uyguladıkları bir yöntem var: Hemşehri piknikleri. Doğduğu yere aidiyetini devam ettirmek isteyen aileler, evlenme çağına gelmiş çocuklarını yılda bir defa yapılan pikniklerde bir araya getirerek gençlerin birbirini "görme"sini sağlamaya çalışıyorlar.

Kızların yüksek tahsil görmesini onaylamayan cemaatlerde, görücü usulü mutlu evliliğin harcının çok başarılı bir şekilde bütün bir cemaat olarak karıldığını gözlemlemek mümkün. Cemaatin önde gelenleri 17 yaşındaki genç kızlarla,23–25 yaşındaki delikanlıları birbirine münasip görerek evlendiriyor.

Kızın ve delikanlının annesi de genellikle bu yaşlarda evlenmiş olduğu için yeni evlilerin çocukları olduğunda aman evlilikler yürüsün endişesi içinde kayınvalideler bütün imkânları ile kol kanat geriyorlar. Cemaat dayanışması içinde yapılan evliliklerde, kişiler birbirini İslami kurallar üzerinden değerlendirdiği ve bütün bir cemaat "hakem" konumunda olduğu için değerler hiyerarşisinde karmaşanın yaşanmasının kısmen önüne geçilmiş oluyor.

Boşanmış çiftlere neredeyse hiç rastlanmayan bu cemaatlerde evliliğin muhit desteği ile yürüdüğüne inanılan kadim zamanların dayanışması devam ediyor.

Görücü usulü evliliklerin bütün dünyada geri döndüğüne dair haberlere ara sıra rastlıyorsunuzdur. Post modern dünyada görücü usulü evliliğe yeniden dönmek üzere bu gün yazımı iki okuyucu mektubuna yer vererek nihayetlendiriyorum.

Hafız hanımla evli olan akademisyen

"Ben bir üniversitede araştırma görevlisi olarak görev yapmaktayım. Yaklaşık 8.5 ay önce, liseyi dışarıdan okumakta olan hafız bir hanım ile evlendim ve gerçekten evliliğimden çok memnunum. Bir kadından beklediğim sadakatin çok fazlasını eşimde buldum. Eş seçimi yaparken illa da okumuş olsun gibi bir gafil düşünceye sahip olmadığım için çok memnunum. Bence sizin yazınızda belirttiğiniz gibi insanlar gerçekten evliliğin ne demek olduğunun farkında değiller. Evlendiğinde eşiyle Kant'ı tartışan kaç felsefe mezunu var acaba. Yazımı çok uzun tutamayacağım ama şunu belirteyim ki eşim okumuş olsaydı evliliğimizden bu kadar memnun olmayacaktım buna eminim. Bu sözlerimden bir akademisyen olarak eğitime karşı olduğumu düşünmemişsinizdir herhalde. Ama şuna inanıyorum bugün üniversitelerde kızlı erkekli lakayt ortamlar gençlerin ruhunu da lakaytlaştırıyor ve gençler evlilikten ne beklemeleri gerektiğini bile unutuyorlar. Böyle ortamda yetişen genç kızlar ve erkekler de evliliğin ağarlığını kaldıramayacak bir hafifliğe maalesef sahip oluyorlar."

Görücü usulü evlenmiş olan kalp hastalıkları uzmanı

"Ben 5 yıl önce evlenmiş kalp hasatlıkları uzmanıyım. Görücü usulü ile evlendim. 1 aylık bir ön incelemeden sonra 45 dakika süren karşılıklı görüşme sonrası kararımı verdim. Sözlenene kadar kızı bir daha görmedim. Allaha hamdolsun çok güzel bir evliliğimiz var. Gençler ne istediğini bilmiyor bence. Sünnete azami dikkat, emir dairesinde hareket etseler Allah işlerini rast getirecektir. Akla hayale gelmeyecek talep ve istekler güya çok bilgiliymiş de bunu neden bilmiyormuş gibi talepler 10 yaşındaki çocuğun davranış örneklerine benziyor. Parayı ve makamı ön plana koyan, en önemli vasıfları arkaya atan kişilerin işini Allah rast getirmez getirse de başından belaları eksik etmez. Kardeşim sen namazını kılıp kebirden ve boş işlerden uzak duruyor musun? Cemali de ülfete mani değilse (sana uzun dönemde çirkin gelmeyecekse), asabi değilse yeter. Allah kerimdir. Benim annem ilkokul mezunu babam üniversite. Annem, babamdan daha olgun ve akılı. Bu işler okumakla olmaz. Okudum ben ne biliyorum? İnsanın kafa kemikleri şudur, budur, içinde şu şu organlar var şu işe yarar. Benim insanlığıma efendiliğime bunlar bir şey katmaz beni değiştirmez. Ben merhametli miyim, haktan yana mıyım, çoluğumu çocuğumu Allah rızası için seviyor muyum? Allah'ın rızası denen şeyi biliyor muyum? Bunlar önemli. Yoksa Batı felsefesinden yaşam tarzından kurtulamazsak onlar gibi evlenmeyiz evlensek de %50 boşanırız."

YENİ ŞAFAK

YAZIYA YORUM KAT